Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) TBMM`ne sunulan Anayasa Değişiklik Teklifi`ne tepki göstererek muhalefet milletvekillerine çağrıda bulundu. ADD yaptığı yazılı basın açıklamasında, "Cumhur İttifakı bileşenlerinden TBMM`de temsil edilen AKP, MHP ve BBP`li 336 milletvekilinin imzaları ile TBMM Başkanlığına sunulan Anayasa Değişikliği Teklifi, devletimizi laiklikten, demokrasiden ve hukuk devleti olmaktan uzaklaştırma adımıdır. Din kurallarını esas alan bu teklif; Anayasamızın Başlangıç Bölümü`ne ve devletimizin niteliklerini belirleyen, değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez 2. maddesine aykırıdır. Teklif; Devlet görevlilerinin kıyafetlerini dini esaslara göre düzenlediği için de; "Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandıramaz..." hükmünü koyan Anayasanın 24. maddesine aykırıdır" sözlerine yer verildi.
"Ulusal birlik ve beraberliğimizi zedeleyecek"
Açıklamada, teklifin; Anayasa`nın 14. maddesi ile 3 Aralık 1934 tarih ve 2596 sayılı Devrim Yasası`na aykırı olduğu belirtilerek, "Teklifle kamu görevlilerinin din, mezhep, tarikat ve cemaat aidiyetlerine göre tercih edilen kıyafetlerle görev yapmalarının serbest bırakılması, devletin vatandaşlar karşısında tarafsız ve adil olma ilkesini tartışılır hale getirecek, ulusal birlik ve beraberliğimizi zedeleyecek, ayrışmaları artıracak, iç barışımıza zarar verecektir" denildi.
"Kaosa neden olacak"
ADD tarafından yapılan açıklamada; Anayasa teklifinin kabul edildiği takdirde, vatandaşların devlete olan güven duygusunun sarsılacağı şu sözlerle dile getirildi; "Çeşitli inanç ve aidiyetler nedeniyle "tercih edilen kıyafetlerin" çok farklı renk, biçim ve nitelikte olması kamu hizmetinin sunumunda endişe ve tereddüt yaratacak, kaosa neden olacak, söz konusu hizmetin devlet tarafından değil, o kıyafetleri "tercih eden" gruplar tarafından verildiği algısı oluşturacak, devletin devlet olma niteliğini zayıflatacak, yurttaşların devlete güven duygusunu sarsacaktır."
"Anayasal düzenlemenin "aileyi koruma" amacı taşımıyor"
Açıklamada ayrıca, "Keza teklif; Devrim Yasalarını koruyan Anayasanın 174. maddesini yok saydığı gibi, TBMM Başkanı ve AKP`li Başkan Vekilinin de imzaları ile verildiğinden şekil yönünden de Anayasaya aykırıdır. Öte yandan, reşit olanların kuracağı sağlıklı bir aile birliği, bireylerin onurlu ve insanca bir yaşama ulaşabilecekleri ekonomik koşulları sağlamaları, dünyayı ve hayatı algılayabilecekleri ve anlayabilecekleri bir eğitime ve erginliğe ulaşmaları ile mümkündür. Yoksulluğun ve cehaletin yozlaştırdığı, yüreklerimizi dağlayan aile ve birey örnekleri her gün televizyonlarda yayınlanırken, bunların temel nedenlerini ele almayan bir Anayasal düzenlemenin "aileyi koruma" amacı taşıdığı söylenemez. Üstelik teklif, son derecede muğlak bazı ifadeler nedeniyle "Tek Eşlilik" kuralını yok edebilecek, nikahın nerede, kim tarafından kıyılacağı konusunda belirsizlik yaratabilecek sakıncalar da içermektedir."
"Teklifi ciddiye almak olanaksız"
İstanbul Sözleşmesi`ne değinilen açıklamada, "Kadına ve çocuğa şiddet ortamını besleyen uygulama ve kararları gibi, ilk imzacısı ve onaylayıcısı olduğu İstanbul Sözleşmesi`nden hangi sakilerle çıktığı da iyi bilinen bir anlayışın, kadın haklarını sadece türban üzerinden sürekli gündeme getirmesinin samimiyetsizliği apaçık ortada iken bu teklifi ciddiye almak olanaksızdır" ifadelerine yer verildi.
"Teklifi, destekleyenler tarih önünde sorumlu olacaklar"
Açıklamada son olarak teklifin Türkiye için tehlikeli sonuçlar doğuracağı belirtilerek, "Milletimiz ekonomik, siyasal ve sosyal krizlerle, yolsuzluklar ve yoksullukla boğuşur, yasaklar ve antidemokratik baskılarla bunalır ve yaşamsal bir seçime giderken laiklik başta olmak üzere, Cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerine, Anayasamızın ruhuna, Başlangıç Bölümü`ne ve yukarıda belirttiğimiz maddelerine aykırı olan bu teklif çok tehlikelidir, çok yersizdir, çok gereksizdir. Getirenler de, destekleyecek olanlar da tarih önünde sorumlu olacaklardır" sözlerine yer verildi.
(Nevin Yüksel)