TKP Deprem Takip Merkezi kurdu
TKP tarafından yapılan açıklamada Deprem Takip Merkezi`nin halkın barınma hakkının savunulmasından mağduriyetlerin giderilmesine, kent planlamasından göçün yaratacağı sorunlara, suçluların kovuşturulmasından tarihsel kültürel yapıların yeniden imarına, halk sağlığından kültür ve sanat alanına, ekonomik yaşamın yeniden örgütlenmesinden toplumun doğru bilgilendirilmesine kadar bir dizi başlıkta çalışmalarını başlattığı söyleniyor. Aydın ve sanatçılar, bilim ve kültür alanında uzman kişiler kurulan Deprem Takip Merkezi`ndeki çalışmalara katkı sunmaya çağırılıyor. "Deprem felaketinin halkımızın yoksulluğunu derinleştirmek, bilime, tarihe, kültüre karşı bir huruç harekâtı düzenlemek için istismar edilmesine izin vermemek durumundayız" denilen açıklama şöyle: "6 Şubat depremleri yalnızca afetin yaşandığı bölgede değil, ülkenin bütününde çok boyutlu bir krizi açığa çıkardı. AKP iktidarının, yaşanan ağır yıkımın baş sorumlusu olmanın ötesinde, benimsediği anlaşılan strateji başlı başına bir felakettir. Önce devletin ilgili mekanizmalarının çöküşüne tanık olduk. Ardından devlet yardımlarının vergiden düşülüp halka yüklenecek "bağışlarla" karşılanmak istendiği anlaşıldı. Yıkılan binaların yerine alelacele inşaata girişileceğinin açıklanması, iktidarın bu kez de afeti fırsata çevirmeyi tasarladığından, müteahhitleri seçim propagandası olarak sahaya süreceğinden başka anlama gelebilir mi? Ancak bu kez başka bir Türkiye daha kendini gösterdi. Ülkemiz fırsatçıların alçaklıklarından çok daha fazla düzenin onlarca yıllık yapılanmasını aşmaya aday bir dayanışma dalgasının yükselişine sahne oldu. Bu dalga doğası gereği devletleştirmelerden yanadır: Deprem toplumsal yaşamın sürdürülmesi açısından birincil önemdeki sektörlerin devletleştirilmesi gereğini kanıtlamıştır. Bu dalga yalana ve hurafelere değil bilime ve kültüre yaslanmaktadır: Deprem, kader söyleminin yalnızca çürük binaların üstünde zenginleşenleri korumaya hizmet ettiğini göstermiştir. Bu dalgaya yurtseverlik eşlik etmektedir: Son on yılların imparatorluk özleminin temelsizliği görülmüştür. Türkiye`nin kimseyi tehdit etmeyen ama kendi ayakları üstünde sapasağlam duran bağımsız bir ülke olarak yeniden inşa edilmesi zorunludur. Depremin yaralarını ancak açılan bu yoldan ilerleyerek sarabiliriz. TKP olarak bütün ülkede kurduğumuz dayanışma ağını ve deprem bölgesindeki organizasyonu sürdüreceğiz. Ama bununla yetinmeyeceğiz. Deprem felaketinin halkımızın yoksulluğunu derinleştirmek, bilime, tarihe, kültüre karşı bir huruç harekâtı düzenlemek için istismar edilmesine izin vermemek durumundayız. TKP Deprem Takip Merkezi halkın barınma hakkının savunulmasından mağduriyetlerin giderilmesine, kent planlamasından göçün yaratacağı sorunlara, suçluların kovuşturulmasından tarihsel kültürel yapıların yeniden imarına, halk sağlığından kültür ve sanat alanına, ekonomik yaşamın yeniden örgütlenmesinden toplumun doğru bilgilendirilmesine kadar bir dizi başlıkta çalışmalarını başlatmış bulunmaktadır. Piyasacılığa, emperyalizme, cehalete karşı halkımızı, ülkemizi, bilimi, kültür ve sanatı savunacağız. Aynı doğrultuda çalışan kurumlarla kol kola gireceğiz. Çağrımız herkese... Bilim ve kültür insanı, aydın ve sanatçılar, Bu mücadeleyi birlikte vereceğiz. Deprem Takip Merkezi`nde yerinizi almak için beklemeyin. Halkımızın hak arayışının, örgütlü dayanışmanın parçası olalım. Depremden etkilenen, zarar gören Yurttaşlar, Acımızı istismar edenlere inat, yaralarımızı örgütlü dayanışmayla saracağız. Deprem Takip Merkezi sorunları paylaşacağınız, birlikte çözüm üreteceğimiz adrestir" denildi.
(Atilla Akın)