14 Mart Tıp Bayramı`nda bir kez daha tıp doktorlarının mesleki sorun ve talepleri alanlarda yankılandı. Tabip Odası`nın çağrısıyla düzenlenen programda Cumhuriyet Meydanı`nda bulunan Atatürk Anıtı`na çelenk sunuldu. Bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı`nın okunmasının ardından söz alan Tabip Odası Başkanı Dr. Ayşe Güneş, "Hazırlıksız yakalandıkları bu olağandışı durumda kamu otoritesinin tek elde toplama, paylaşmama ve paylaştırmama ısrarının çaresizlik ürettiğine, sağlık kuruluşlarını, sağlık çalışanlarını ve toplumu kaosa sürüklediğine birlikte tanıklık ettik" açıklamasında bulunu. Güneş, Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle yaşamını yitiren meslektaşlarının isimlerini okurken, doktorların anısına Atatürk Anıtı`na karanfiller bırakıldı.
"Yitirdiklerimize söz veriyoruz"
Güneş, Edip Cansever`in "Bir mendil niye kanar / Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar?" dizelerine atıfta bulunarak, "Bu soruyu yüksek sesle hep birlikte soruyoruz. Mendilimizde kan sesleri ile yaşamaya zorlanıyoruz. Ne pandemide yitirdiğimiz yüzbinlerce insanımız, yüzlerce meslektaşımız, ne de depremde yitirdiğimiz canlar kaçınılmazdı. Bir 14 Mart daha bizler için mücadelenin tarihine yeni anlatılar katma anlamına geliyor. Depremin ilk gününden itibaren sahada olan meslektaşlarımızla mendiller kanamasın diye çaba sarf eden meslek örgütümüz, Türk Tabipleri Birliği memleketin dört bir yanından Tabip Odalarından meslektaşlarımızla Türkiye`nin her yerinden yankılanan çok ses, tek yürekle yitirdiklerimizi anıyor, yüreklerimizde taşıdığımız anılarıyla yitirdiklerimize bir söz veriyoruz" dedi.
"Hiçbir canlıyı enkaz altında yitirmeyeceğimiz bir Türkiye mümkün"
Başkan Güneş doğal afetlere karşı tedbir ve önlemlerin hayati önemine değinerek, "Olağandışı durumlara hazırlıklı olmak olanaklıdır. Depremin kaçınılmaz, kayıpların önlenebilir olduğunu biliyoruz. Evlerin, hastanelerin üzerimize yıkılmayacağı insanlarımızı ve hiçbir canlıyı enkaz altında yitirmeyeceğimiz bir Türkiye mümkündür" diye belirtti.
"Yıkımlar önlenebilir"
Güneş doğal afetlerin can almaması için yapılabilecek önlem ve tedbirlere işaret ederek şu sözlere yer verdi, "Bu 14 Mart haftasında yıkıcı etkileri çok fazla olan deprem gündemi içerisinde, depremler önlenemese de yıkımların önlenebileceği bilinciyle ne sağlığın ne de hekimlerin enkaz altında kalmasına olanak tanıyacak kamusal ve toplumcu yeni bir sağlık sistemini kurmayı hedefleyen çalışmalarımızı, dayanışmamızı güçlendirerek yıllardır yaptığımız gibi bir mücadele hattında ısrar ediyoruz. Aklın ve bilimin ışığında, Türk Tabipleri Birliği olarak yıllardır söylediklerimizin salgınla herkesçe görünür olup, depremle birlikte bizleri ağır bir yıkımla baş başa bırakmasına boyun eğmedik, eğmeyeceğiz."
"Kamu otoritesini tek elde toplama, çaresizlik üretti"
Dr. Günel sağlık politikalarını eleştirerek, "Tüm dünyada uygulanan, özelleştirmeyi merkeze alan, bizleri yalnızlaştırıp güvencesizleştiren politikalar ve sonunda AKP`ye nasip olan Sağlıkta Dönüşüm Programı nedeniyle "olağan" dönemlerde de birçok sorunla yüz yüze kalan hekimlerin, sağlığı üretenlerin, olağandışı durumlara hazırlıklı olma konusunda da kendi başlarına bırakıldığını bir kez daha gördük. Hazırlıksız yakalandıkları bu olağandışı durumda kamu otoritesinin tek elde toplama, paylaşmama ve paylaştırmama ısrarının çaresizlik ürettiğine, sağlık kuruluşlarını, sağlık çalışanlarını ve toplumu kaosa sürüklediğine birlikte tanıklık ettik" ifadelerine yer verdi.
(Damla Yeltekin)