havadurum

Tıp’ın sanat ve kültürel değerler ile yorumlanması

Uluslararası Beslenme & Büyüme kongresi 1-3 Mart 2012 tarihleri arasında 90 ülkeden gelen 1260 katılımcı ile Paris’te gerçekleştirildi.

645
ÇOMÜ bu kongrede Tıp Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Canan Aldırmaz Ağartan, Arkeoloji Anabilim Dalı Başkanı Nurettin Arslan ve Arkeolog Devrim Çalış Sazcı ile birlikte ortaklaşa hazırladıkları “Geçmiş ve Günümüz Anadolu’sunda Anne Sütü” başlıklı çalışma ile temsil edildi.
 
Bu çalışmada; Çatalhöyük, İkiztepe, Domuztepe gibi çok eski Anadolu yerleşim yerlerinde bioarkeolojik yöntemler ile yapılan araştırmalar, çocukların anne sütünden 1 yaş civarında kesilmeye başlandığını ve bu sürecin 1.5-2 yaş civarında tamamlandığını gösteriyor.  Konu ile ilgili çeşitli bölgelerden derlenen günümüz verilerinde ise bu sürecin 8.5 ay ile 14 ay arasında olduğunu ve binlerce yıl öncesine ait verilerle büyük ölçüde paralellik gösterdiği saptandı. Medeniyetler beşiği, kültürlerin belleği olan Anadolu`da anne sütünün doğallık, saflık, güzellik, sağlık, kutsallık gibi anlamlar taşıdığı vurgulayarak, bu bağlamda kendine ve doğaya yabancılaşan, yabancılaştırılmaya çalışılan Anadolu insanının özellikle anne sütünden kesme konusundaki binlerce yıllık hafızasının korunduğunu belirtilmiştir. Konuyu, görselleştirmek, dikkat çekici hale getirmek için ise zengin Anadolu arkeolojisinden emziren anne figürin, heykel ve rölyefleri kullanılmıştır. Gerek içerik gerek ise sunum şekli ile katılımcıların yoğun ilgisini çeken bu çalışma;  anne sütü kadar saf, kadın tenini çağrıştıran konuyu pekiştiren ipek üzerine basılmış, bu uygulamayla da dünyada bir ilk gerçekleştirilmiştir.
 
Tek parça ya da çok parçalı kâğıtlar, sentetik kumaşlar ve son zamanlarda da elektronik şekilde hazırlanan posterlerde genellikle görselliği kullanarak konuyu izleyicilere cazip kılmak amaçlanır. Her ne kadar amaç konuyu izleyicilerle birlikte irdelemek olsa da kullanılan görseller, giyim, konuşmacının üslubu da ülkesinin reklamıdır bir bakıma.
 
Sunumda kostüm olarak üç eteği tercih eden Dr. Ağartan üç eteğin arkadan bakıldığında arı formu oluşturduğunu bunun ise çalışkan, üretken Anadolu kadınının bir sembolü niteliğinde olduğunu vurguladı. Doç. Dr. Ağartan ayrıca geçen yıl Londra’da gerçekleştirilen bir başka uluslararası kongrede de Anadolu buluşu olan parşömen üzerine basılı olarak sunduğu Anadolu mitolojisinin tıp ile birleştirildiği çalışmasıyla da yine dünyada bir ilki gerçekleştirmiştir.
 
Dr. Ağartan; “Yaşadığımız toprakların gerçek bir hazine olduğunu vurgularken hemen her fırsatta her platforma bu güzelliklerimizi, zenginliklerimizi ve erdemlerimizi dünya ile paylaşmak asli görevimiz olmalıdır” dedi. Dr. Ağartan’ın bu çalışması; DHA Fransa Muhabiri Burhan Özkoşar tarafından haberleştirilerek 10.03.2012 tarihli Hürriyet Avrupa gündem gazetesinde de yayımlandı.
Paylaş