Termik ÇED’ine hukuk engeli!

Karabiga`da, Cengiz-Alarko ortaklığı olan Cenal Enerji tarafından kurulmak istenen termik santralin ÇED`i Çanakkale İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Mahkeme kararından ÇED dosyasındaki bazı `usulsüzlüklere` göndermede bulunularak, "çevresel etkilerin bütüncül olarak değerlendirilmesine izin verilmeyecek şekilde parçalara ayrıldığı" ve "çelişkili raporlara" vurgu yapıldı.

1308
Biga`nın Karabiga Beldesi`nde kurulmak istenen ve Cengiz İnşaat ile Alarko ortaklığındaki CENAL Elektrik Üretim A.Ş. tarafından yapılması planlanan "CENAL Atık Depolama Sahası" projesi hakkında verilen 10/09/2013 tarih ve 3153 sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararının iptali istemiyle açılan dava sonuçlandı. Çanakkale İdare Mahkemesi tarafından görüşülen davada ÇED raporunun iptaline karar verildi. CENAL Elektrik Üretim A.Ş. tarafından yapılması planlanan "CENAL Atık Depolama Sahası" projesi hakkında verilen 10/09/2013 tarih ve 3153 sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararının; "yargı kararlarını etkisiz kılma ve hak arama hürriyetinin kullanılmasını engelleme sonucunu doğurduğu, sadece ilgili termik santral projesinin atık depolama sahası için ÇED olumlu kararı verilmesinin ÇED Yönetmeliğine ve çevre hukuku ilkelerine aykırı olduğu, kül depolama sahasının isminin atık depolama sahası olarak değiştirildiği ve kısmi koordinat değişiklikleriyle mahkeme kararında belirtilen eksikliklerin giderilmediği, projenin bütüncül olumsuz etkilerinin de en aza indirilmesine yönelik bir ÇED süreci işletilmediği, üretim, hammadde, hammadde çıktıları yani atıklar, bu atıkların çevresel etkileri, üretim sırasında salınan gazların doğal hayat, iklim sistemleri, tarımsal yaşam, insan ve canlı yaşamı üzerindeki etkileri birlikte ele alınmak zorunda olduğu, Bakanlığın entegre bir proje niteliğinde olan tek bir termik santral projesini üç ayrı ÇED sürecine tabi tuttuğu, bu nedenle termik santralin toplam etkisinin ortaya konulmasına engel olunduğu, yeni ÇED olumlu kararı alınarak mahkeme kararınım etkisiz kılınmaya ve hak arama hürriyetinin engellenmeye çalışıldığı, Anayasaya, çevre hukuku ve planlama ilkelerine, usule, hukuka ve bilimsel gerçekler ile yargı kararlarının uyulması zorunluluğuna, kamu düzeni ve kamu yararına aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istendi.
 
Cenal savunma yaptı!
Çanakkale İdare Mahkemesi kararında, Cenal vekillerinin savunmalarına da yer verilerek, "Usule ilişkin olarak davada süre aşımı bulunduğu ve davacıların dava açma ehliyetinin bulunmadığı, esasa ilişkin olarak ise, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, projenin amacının `CENAL Enerji Santrali, Limanı, Kül Depolama Sahası ve Derin Deniz Deşarjı` projesi kapsamında açığa çıkan atıkların, çevreye zarar vermeden bertaraf edilmesi olduğu, yürütmenin durdurulmasına karar verilen proje ile dava konusu projenin aynı olmadığı, proje yerinin Cenal Enerji Santrali`ne yakınlığı ve yerleşim yerlerine uzaklığı açısından değerlendirildiği ve uygun bulunduğu, kül ve alçı taşının taşınması açısından atık depolama sahasının Cenal Enerji Santraline yakın olmasının önem taşıdığı, proje için CENAL Enerji Santralinin ÇED aşamasında firma tarafından halk düzenini ve rahatını korumak amacıyla yerleşim yerlerine daha uzak bir mesafede bir yer belirlenerek atık depolama alanının yeniden tasarlandığı, etki alanının tamamı da göz önünde bulundurularak oluşabilecek etkiler kümülatif olarak değerlendirilerek hesaplamaların, incelemenin ve değerlendirmelerin buna göre yapıldığı, planlanan atık depolama sahasının en yakın yerleşim biriminin kuş uçuşu uzaklığının 2,25 km olduğu ve ilgili yönetmelikte belirlenen mesafeden uzak olmasının yer seçiminde önemli bir unsur olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır" ifadeleri kullanıldı.
 
"Çevre sağlığının korunması devletin ve vatandaşların ödevidir"
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 17. maddesinde, "herkesin, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu", 56. maddesinde ise; "herkesin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu, çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemenin Devletin ve vatandaşların ödevi olduğu" hükümlerine vurgu yapılan mahkeme kararında, "04/07/2011 tarih ve 27984 sayılı 1. Mükerrer Resmi Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe giren 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname`nin 2. maddesinde; çevrenin korunması, iyileştirilmesi ile çevre kirliliğinin önlenmesine yönelik prensip ve politikalar tespit etmek, standart ve ölçütler geliştirmek, programlar hazırlamak; bu çerçevede eğitim, araştırma, projelendirme, eylem planları ve kirlilik haritalarını oluşturmak, bunların uygulama esaslarını tespit etmek ve izlemek, iklim değişikliği ile ilgili iş ve işlemleri yürütmek, faaliyetleri sonucu alıcı ortamlara katı, sıvı ve gaz halde atık bırakarak kirlilik oluşturan veya oluşturması muhtemel her türlü tesis ve faaliyetin, çevresel etkilerini değerlendirmek; alıcı ortamlar ile ilgili ölçüm ve izleme çalışmalarını yapmak; bahse konu tesis ve faaliyetleri izlemek, izin vermek, denetlemek ve gürültünün kontrol edilmesini sağlamak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın görevleri arasında sayılmıştır" denildi.
 
Raporlara değinildi
Çanakkale İdare Mahkemesi`nce verilen ÇED olumlu kararının iptali ile ilgili kararda, ÇED dosyasındaki bazı raporlara da değinilerek, usulsüzlükler tespit edildiği belirtildi. Buna göre karardaki "Mahkememizce yürütmesi durdurulan `CENAL Enerji Santrali, Limanı, Kül Depolama Sahası ve Derin Deniz Deşarjı` projesinden sonra yapılması planlanan dava konusu proje ile `CENAL Enerji Santrali ve Derin Deniz Deşarjı` projesi, `CENAL Yeni Dolgu Alanı` projesi ve `CENAL Enerji Santrali Deniz Yapıları (Rıhtım ve Koruma Mendireği)` projesinin, kurulması planlanan ve entegre proje niteliğini taşıyan termik santralin niteliğine göre gerekli projeler arasında bulunduğu, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin, birden fazla projeyi kapsayan entegre bir projenin planlanması halinde, Bakanlıkça entegre proje için tek Çevresel Etki Değerlendirmesi Başvuru Dosyası/Proje Tanıtım Dosyası hazırlanmasının istenileceğine ilişkin 25. maddesi hükmü uyarınca dava konusu `CENAL Atık Depolama Sahası` projesinin, yukarıda anılan diğer projelerle birlikte entegre olarak tek proje şeklinde hazırlanması gerekirken, termik santral entegre projesinin çevresel etkilerinin bütüncül olarak değerlendirilmesine imkan tanınmamasına sebebiyet verecek şekilde parçalara ayrılarak ayrı ayrı projeler olarak öngörüldüğü, ayrıca `CENAL Enerji Santrali, Limanı, Kül Depolama Sahası ve Derin Deniz Deşarjı` projesine ait ÇED Raporunda faaliyet kapsamında oluşacak külün tehlikeli atık kapsamında bulunduğunun belirtildiği ve Segal Çevre ve Ölçüm Analiz Laboratuvarı tarafından yapılan analiz sonucunda düzenlenen 11/08/2011 tarih ve 1416/11 sayılı raporun ÇED raporuna eklendiği, yapılan analizlerde ölçümü yapılan atıkların 3 parametre açısından tehlikeli atık kapsamında olduğu, çevre mevzuatına ilişkin resmi işlemlerde kullanılamayacağı belirtilen söz konusu rapora dayalı hazırlanan ÇED raporu ve proje kapsamında kül depolama alanının Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca 1. sınıf düzenli depolama tesisi niteliğinde düzenlendiği, dava konusu `CENAL Atık Depolama Sahası` projesinin ise `CENAL Enerji Santrali, Limanı, Kül Depolama Sahası ve Derin Deniz Deşarjı` projesi kapsamında kazanda kömür yakılmasından kaynaklı meydana gelecek küllerin ve baca gazı desülfırizasyon ünitesinden kaynaklı alçı taşının depolanması amacıyla planlandığı, dava konusu proje kapsamında yine Segal Çevre ve Ölçüm Analiz Laboratuvarı tarafından yapılan analiz sonucunda düzenlenen ve çevre mevzuatına ilişkin resmi işlemlerde kullanılamayacağı belirtilen numune atıkların değerlendirilmesi sonucunda düzenlenen 09/04/2013 tarih ve 5579/13 sayılı rapor uyarınca ölçümü yapılan atıkların tehlikesiz ve inert atık kapsamında olduğu ve bu rapora dayalı hazırlanan ÇED raporu ve dava konusu proje kapsamında kül depolama alanının Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca II. sınıf düzenli depolama tesisi niteliğinde düzenlendiği, ancak yukarıda anılan laboratuar ölçüm raporlarında belirtildiği üzere bu raporların çevre mevzuatına ilişkin resmi işlemlerde kullanılamayacağı dikkate alındığında 09/04/2013 tarih ve 5579/13 sayılı rapora dayalı olarak davaya konu atık depolama sahası sınıfının belirlenmesinin mümkün olmadığı" ifadeleri dikkat çekti.
 
Çelişkili raporlar
ÇED dosyasındaki aynı analiz şirketine ait çelişkili raporlar olduğunu da ifade eden mahkeme heyeti, "Termik santralde yapılacak faaliyet sonucunda depolanacak kül ve alçıtaşının `CENAL Enerji Santrali, Limanı, Kül Depolama Sahası ve Derin Deniz Deşarjı` projesi ile dava konusu `CENAL Atık Depolama Sahası` projesinde aynı yerden çıkacak atıklar olmasına rağmen aynı analiz şirketine yaptırılan çelişkili raporlar dikkate alınmak suretiyle projelerde bu atıklar için farklı sınıflarda düzenli depolama tesisi öngörülerek atık depolama sahalarının özelliklerinin buna göre belirlendiği gibi davalı idarece veya projeyi yapan şirket tarafından, faaliyet sonucu oluşacak atıkların tehlikeli, tehlikesiz veya inert atık niteliğinde olup olmadığına ilişkin çevre mevzuatına ilişkin resmi işlemlerde kullanılabilecek şekilde bir analiz de yaptırılmadığı anlaşıldığından, `CENAL Atık Depolama Sahası` projesi hakkında verilen 10/09/2013 tarih ve 3153 sayılı `Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu` kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline" ifadeleri ile ÇAD olumlu kararını iptal etti.
Paylaş