"Teknoloji yükseldikçe emeğin etkisi azalıyor"
'Dijital Kapitalizm ve İletişim' konulu 3 gün süren 10. Uluslararası İletişim Günleri sona erdi. Sempozyumun kapanış oturumunda 'Medyanın Geleceği / Geleceğin Medyası' başlığıyla günümüzün medyası konusu masaya yatırıldı. Alanında önemli isimlerin katılımıyla gerçekleştirilen oturumda, sesin ve kısa videoların artış göstereceği bir döneme doğru gidildiği, gazeteciliğin yapılmayıp aslında var olan içeriğin çoğaltıldığına dikkat çekildi. Günümüzde gazeteciliğin ciddi anlamda sorgulanması gerektiğine vurgu yapılan oturumda gazeteciliğin her şekliyle online platformlara taşınacağının da altı çizildi. 56 oturumda 253 bildirinin sunulduğu sempozyumun son oturumuna alanında uzman akademisyenler ve gazeteciler katıldı. Moderatörlüğünü Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yıldız Derya Birincioğlu Vural'ın yaptığı oturumda medyanın gelişimi, teknoloji ve yapay zekâ ekseninde değerlendirdi.
Oturumda ilk olarak Emekli Akademisyen ve İletişim Bilimcisi Prof. Dr. Ümit Atabek, yeni iletişim teknolojilerinin kapitalizme eklemlenmesi ve yeni medyadaki enformasyon akışını kültürel ve sosyolojik perspektiften nasıl değerlendirdiği ile ilgili açıklamalarda bulundu. Teknolojiyle emek arasında ters bir ilişki olduğunu söyleyen Atabek, "Üretim süreçlerinde yüksek teknoloji ortaya çıktıkça emeğin etkisi azalıyor. İleri teknolojinin getirdiği yeni medya düzeninde gazetecilerin durumu ikiye ayrılır hale geldi. Önemli bir kısmı düşük ücretle, güvencesiz ve hatta hiçbir değer atfedilmeden çalışan gazeteciler haline geldi. Bir de elit ya da 'star gazeteciler' olarak adlandırılan takipçi sayısı yüksek, şöhretli bir grup ortaya çıktı. Bu batı medyasında uzun zamandır var. Türkiye'de ise belirgin bir şekilde 1980'den sonraki süreçte gördük." ifadelerini kullandı.
"Eski medya düzeni ölüyor, yeni medya düzeni doğmak için çabalıyor"
Sürekli yetersizlik halinin ortaya çıkmasının iletişim eğitimi verenleri ilgilendiren önemli bir konu olduğuna değinen Atabek, "Medya mensupluğu sizin 4 yıllık eğitiminizin sonunda yeterli olmuyor. Yaşam boyu eğitim diye adlandırabileceğimiz, her gün yeni becerilerle işverenin karşısına çıkmak zorunda kaldığınız bir eğitim sürecini içeriyor. Bugünkü durum böyle ama mutlaka değişiklik olacak. Bu değişim anlarında 'Eski dünya ölüyor, yenidünya doğmak için mücadele ediyor' şeklinde bir yaklaşım var. Bu yaklaşımı, eski medya düzeni ölüyor artık onun devri bitti, yeni medya düzeni doğmak için çaba sarf ediyor şeklinde uyarlayabiliriz." açıklamasında bulundu.
(Dilan Kaynak)