Teknoloji Geliştirme Bölgeleri 4’üncü Koordinasyon toplantısı Kolin Otel’de yapıldı. İki gün sürecek olan Koordinasyon toplantısı 6 Temmuz’da son bulacak. Kolin Otel Megaron’da yapılan toplantıya, Vali Orhan Tavlı, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, GESTAŞ Genel Müdürü Volkan Uslu, Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Hacı Bekir Tuncer, akademisyenler ve bilim insanları katıldı. Açılış konuşması yapan ÇOMÜ Rektörü Acer, ÇOMÜ’nün ülkenin en iyi 20 üniversitesi içinde bulunduğunu söyledi. ÇOMÜ’nün kalitesini daha da yukarılara çıkarmak istediklerini söyleyen Acer, daha kaliteli üniversite haline gelmek için de yoğun tempoyla çalıştıklarını ifade etti. Açılış konuşmasını yapan ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer; “1991 yılında kurulmuş ve şuan 51 bin öğrencisi, bin 600 akademisyeni olan ÇOMÜ, Türkiye’nin en büyük ilk 20 üniversitesinden biri haline gelmiştir. ÇOMÜ olarak esas hedeflerimizin başında daha kaliteli bir üniversite haline gelmektir. Üniversite olmanın esas unsurlarının tamamında daha kaliteli üniversite haline gelmek için yoğun şekilde çalışıyoruz. Üniversite olmanın esas unsurlarından bir tanesi şüphesiz ki bilimsel araştırma ve bilimsel araştırmaya destek vermektir” dedi.
“Bugün 130 dönüm üzerinde oluşan bir teknopark haline geldi”
Teknopark’ın kurulduğu yıldan itibaren ciddi çalışmalar yaptıklarını söyleyen Rektör Acer; “Bu anlamda üniversitemizin çevresine ve kendi içinde yapılan bilimsel araştırmalara daha çok destek vermek için son üç yıl içerisinde birçok yapısal unsurlar oluşturduk. Bunların başında, proje koordinasyon merkezi kurmak, çocuklarımızın bilimsel araştırmalarına daha çok destek vermek, çevre ile daha çok iş birliği yapmak geliyor. Tabi ki biz, bu çalışma içerisinde Teknopark’ı esas unsurlarımızdan birisi olarak gördük. Teknopark, 2014 yılında kuruldu ve şüphesiz ki kurulduğunda sadece kağıt üzerinde kurulmuş bir teknoparktı ama son üç yıl içerisinde yaptığımız ciddi çalışmalar neticesinde bugün 130 dönüm üzerinde bir yaşam alanı modeline uygun olarak oluşan bir teknopark haline geldi. Teknoparkı doğru şekillendirmek için yola doğru örnekleri inceleyerek başladık. Bu, hem Türkiye’deki doğru örnekler hem de yurt dışındaki doğru örnekleri kapsıyordu. Gerçekten de doğru örnekler baktığımızda, özellikle yurt dışındaki doğru örneklere baktığımızda bir yaşam alanı, bir ekosistem olarak kurulmuş Teknokentleri gördük” dedi.
“Çanakkale, teknoloji geliştirme potansiyeline sahip bir şehir”
Çanakkale’nin eğitim şehri olmasının yanı sıra teknoloji geliştirme potansiyeline sahip bir şehir olduğunu belirten Acer, “İçerisinde üniversitelerin fakülteleri, sosyal tesisleri, konutları olan, Çanakkale Teknopark’ı da bu unsurlarla oluşturmaya çalışıyoruz. Biz, Çanakkale’yi bir eğitim şehri ama eğitim şehrinin yanı sıra bir teknoloji geliştirme merkezlerinden birisi olma potansiyeline sahip bir şehir olarak görüyoruz. Burasının doğal nitelikleri, bazı merkezlere yakınlığı ve son yıllarda ulaşım imkanının da güçlenmiş olması Çanakkale’nin aslında bir teknoloji geliştirme merkezlerinden birisi olabilme potansiyelini yükseltmiştir. Bu niteliğini göz ardı etmememiz gerektiğine inandığımız için Çanakkale Teknopark’ı, biz Çanakkale’nin geleceğinde esas unsurlardan biris olarak görüyoruz ve bu yönde çalışmalarımıza deva diyoruz” dedi.
“Kale Seramik ve İÇDAŞ, başarılarıyla bizlere gurur vermiştir”
Vali Orhan Tavlı, konuşmasında Türkiye’ye özgüven kazandıran ve Çanakkale’den çıkan yatırımcıları tebrik ettiğini ifade ederek; “Ülkemiz, son yıllarda özellikle savunma sektöründe çok başarılı adımlar atmaya başladı. Bu noktada bizlere gurur veren, ilimizde kurulup büyüyen ve tüm dünyaya mal satan iki önemli kuruluşumuz Kale Seramik ve İÇDAŞ’ın başarılarından sizlere de bahsetmek istiyorum. Kale Seramik grubumuz, tamamen yerli üretim olan ve en zorlu testlerden geçen yerli piyade tüfeğimizi üretmektedir. Yine ülkemizin büyük sanayi kuruluşlarından birisi olan İÇDAŞ ise yerli uçak gemimizi üretmek için adım attı. Bu konuda yaklaşık 50 milyon dolarlık yatırım planlayan İÇDAŞ grubumuz, kuru havuz inşasından sonra 2019 yılından itibaren de yerli uçak gemimizin imalatına başlayacak. Bu gelişmelerin kökeninde sizlerin yapmış olduğu çalışmaların çok önemli olduğuna inanıyorum. Ülkemize bu güzel gelişmeleri kazandıran, özgüven sağlayan ve Çanakkale’mizden çıkan bu yatırımcılarımızı da ayrıca tebrik ediyorum” dedi.
“Troya Müzesi’ni açarak arkeoloji dünyasına çok önemli bir kurum kazandırıyoruz”
Kültür ve Turizm Bakanlığının ilan ettiği ‘2018 Troya Yılı’nın yerel bir inisiyatif olarak başladığını ancak kısa sürede uluslararası hale geldiğini söyleyen Tavlı; “Burada, yine Çanakkale’mizin önemli bir başarısından bahsetmek istiyorum. Bilindiği gibi hükümetimiz, Kültür ve Turizm Bakanlığımız ile birlikte 2018 yılını ‘Troya Yılı’ olarak ilan etti. Başlangıçta yerel bir inisiyatif olarak başlayan bu hareket ulusal hale ve çok kısa sürede de uluslararası bir hale geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himaye ettiği ve tüm dünyada yürütülen tanıtım kampanyasıyla Çanakkale, dünya kültür turlarının önde gelen destinasyonlarından biri haline gelmeye başladı. Çanakkale’nin Troya’sı tüm dünyada ülkemizin markası ve tanıtım yüzü olmaya başladı. 1-2 ay içerisinde Troya Müzesi’ni de açarak arkeoloji dünyasına çok önemli bir kurum ve eser kazandırıyoruz. Çanakkale-Ayvacık-Midilli’den geçilip deniz hudut kapısı açarak Çanakkale-Ayvacık-Midilli adası deniz seferlerini başlattık. Çanakkale’miz, baştanbaşa bir kültür ve turizm koridoru haline geldi. bu gelişmelerin ışığında 2018 Troya Yılı’nda, Troya Müzesi’nde, Troya topraklarında, Çanakkale’de doğu ve batının insanları buluşacak. Bu buluşma ve Troya turizm koridoru yine nitelikle personel istihdamının katma değerli turizmin önünü açacaktır. 2022 yılında hizmet vermeye başlayacak olan 1915 Çanakkale Köprüsü ile de Çanakkale’miz bir kalkınma ve gelişme bölgesi olarak dünyada bir cazibe merkezi haline gelecektir” dedi.
(Oya Koyuncu)