Balıkesir Valiliği tarafından aralarında Edremit, Burhaniye ve Ayvalık’ın da bulunduğu 11 körfez ilçesinde ayrı ayrı Jeotermel Enerji Santrali (JES) alanlarının ihaleye açılacağı açıklanmıştı. Açıklamanın ardından çevre örgütleri tarafından ihalelerinin iptali için imza kampanyası başlatılmıştı. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından konuyla ilgili açıklama yapıldı. Alanların 21 Ocak tarihinde Balıkesir Valiliği tarafında ihale edileceği belirtilen açıklamada, bu alanlardan elde edilecek jeotermal kaynakların hangi amaçla kullanılacağına dair bir açıklama olmadığı ifade edildi. Açıklamada; “Rant ve daha fazla kar uğruna, yoğun tarımın yapıldığı Edremit`in Çıkrıkçı ve Bostancı Köylerinin, Burhaniye`nin bereketli Çoruk Ovasının, Adremitteion`un, Ayvalık ve Cunda Adasının jeotermal enerji santrallarına heba edileceğinden ve talan edileceğinden endişe ediyoruz” denildi. Körfezin dünya çapında ünlenmiş bir zeytin-zeytinyağı bölgesi olduğu ifade edilen açıklamada; “Zeytin dışında Burhaniye ovasında her türlü sebze ve meyve yetiştirilmekte. Antandros, Astyra, Thebe, Adremitteion gibi önemli arkeolojik değerleri, Ayvalık -Cunda Adası gibi kültürel varlıkları, Kazdağı, Madra Dağı gibi önemli tabiat varlıkları var. Tüm bu tarımsal, kültürel, doğal varlıklarımız altın yumurtlayan tavuğumuz. Bu değerler hiç bir gerekçe ile yok edilemez, zarar verilemez…” denildi. JES’lerin bölgeye vereceği zararların sıralandığı açıklamada; “Biz Körfezde yaşayan vatandaşlar olarak hep birlikte, havamıza, suyumuza, toprağımıza sahip çıkmaya, yaşamı savunmaya devam edeceğiz” denildi.
“Jeotermal enerji santrallarının yapılmasından kaygı duyuyoruz”
Açıklamada; “Edremit, Burhaniye, Ayvalık ve diğer ilçelerimizde 11 farklı alan jeotermal amaçlı olarak Balıkesir Valiliği tarafından 21.01.2020 tarihinde ihale edilecektir. Bu alanlardan elde edilecek jeotermal kaynakların hangi amaçla kullanılacağına dair bir açıklama da yok. Bizler elde edilmesi planlanan bu kaynaklarla bölgemizde jeotermal enerji santrallarının yapılmasından kaygı duyuyoruz. Çünkü sağlık turizmi için yapılmış ve halen müşteri bekleyen, yollarda arabalarımızın önünü keserek satmaya çalışan bir sürü jeotermal tesis var. Ayvalık`ta Türközünde JES’ler için verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararları bunun bir göstergesidir. Neyse ki Ayvalık Tabiat Platformu`nun dava ettiği bu projeler yargıda iptal aşamalarına gelmiştir. Arkadaşlarımızın eline sağlık. Rant ve daha fazla kar uğruna, yoğun tarımın yapıldığı Edremit`in Çıkrıkçı ve Bostancı Köylerinin, Burhaniye`nin bereketli Çoruk Ovasının, Adremitteion`un, Ayvalık ve Cunda Adasının jeotermal enerji santrallarına heba edileceğinden ve talan edileceğinden endişe ediyoruz. Körfezimiz dünya çapında ünlenmiş bir zeytin-zeytinyağı bölgesi. Zeytin dışında Burhaniye ovasında her türlü sebze ve meyve yetiştirilmekte. Antandros, Astyra, Thebe, Adremitteion gibi önemli arkeolojik değerleri, Ayvalık -Cunda Adası gibi kültürel varlıkları, Kazdağı, Madra Dağı gibi önemli tabiat varlıkları var. Tüm bu tarımsal, kültürel, doğal varlıklarımız altın yumurtlayan tavuğumuz. Bu değerler hiç bir gerekçe ile yok edilemez, zarar verilemez” denildi.
“Yaratılan yıkımları görüyoruz”
Daha önce birçok yerde JES yıkımlarının görüldüğü ifade dilen açıklamada; “Bir yandan bölgemizde Kazdağı`nda, Madra`da altın, gümüş, kurşun vb. metalikle mücadele ederken, Kirazlı`da nöbete tüm zorluklara rağmen devam ederken, diğer yandan da ülkemizde enerji üretimi fazlası varken “enerji ihtiyacı” gerekçesiyle yapılan enerji yatırımları ile uğraşıyoruz. Ülkemizin kaynaklarını talan eden ve doğamızı kirleten, iklim krizine yol açan Çırpılar Termik Santralı gibi fosil yakıtlı termik santralları ile uğraşırken aynı zamanda talan boyutuna varan ve olmadık yerlere yapılmak istenen ve doğaya ve çevresine zarar verecek olan Eybek Dağı`na yapılmak istenen RES gibi, Assos`un tepesinde yapılmak istenen jeotermal arama gibi, Ayvalık`a yapılmak istenen JES`ler gibi “Yenilenebilir Enerji” sayılan enerji projelerine de karşı çıkmak durumunda kalıyoruz. Çünkü bu projelerin halkın yararı gözetilmeksizin, tarlalarına acele kamulaştırmalarla el konularak, evlerinin üzerinden, mezarlıklarından koca koca jeotermal boruları geçirilerek, meralarına türbinleri dikerek Karaburun`da, Aydın`da, Manisa`da yarattığı yıkımları görüyor, yaşıyoruz. Kızılcaköy`de, Başköy`de zeytinleri, bağları, incir bahçeleri kuruyan köylülerin feryadını duyuyoruz” denildi.
“Vatandaşın sağlığı bozulacak”
İhalelerin iptal edilmesinin talep edildiği açıklamada; “İhale kapsamında yer alan ve Edremit ilçemize en yakın jeotermal kaynak alanı, Çıkrıkçı ve Bostancı Köylerini kapsıyor. Bu köylerimiz yoğun bir şekilde tarımla uğraşıyor. Bu köylerimizin de feryat etmesini istemiyoruz. Bu nedenlerle bizler, bölgemizde, körfezde jeotermal enerji santralı istemiyoruz. Biliyoruz ki, bölgemizde jeotermal enerji santralları kurulması durumunda: 1. Halkın birinci derecede geçim kaynağı olan zeytinin verimi ve kalitesi düşecek ve kuruyacak, diğer tarım ürünleri etkilenecek. 2. Jeotermal atık suları ile Edremit Çayı, Üyücek, Kadıncık, Karınca, Nikita Dereleri ve deniz kirlenecek ve Menderes gibi canlı yaşam yok olacak. 3. Jeotermal santrallarından ve bacalardan salınan gazlar ile körfezin hava kalitesi bozulacak, vatandaşın sağlığı bozulacak. 4. Aydın gibi Körfezi de çürük yumurta kokusu saracak. 5. Turizm olumsuz etkilenecektir. 21.01.2020 tarihinde Balıkesir Valiliği tarafından yapılacak jeotermal alan ihalesi iptal edilmeli ve bölgemizde jeotermal enerji santralları için arama ve işletme ruhsatları verilmemelidir. Biz Körfezde yaşayan vatandaşlar olarak hep birlikte, havamıza, suyumuza, toprağımıza sahip çıkmaya, yaşamı savunmaya devam edeceğiz” denildi.
(Eren Aşnaz)