Sürgün değil, davanın selameti!...
Çanakkale kamuoyunu uzun bir süreden meşgul eden bir kamu kuruluşunda tacize uğrayan kadının durumu ile ilgili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde verilen soru önergesinin cevabı şaşkınlık yarattı. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul Milletvekili Levent Tüzel’in Çanakkale’de tacizcinin değil, tacize uğrayan kadının sürülmesi ile ilgili verdiği soru önergesine gelen cevapta, kadının görev yeri değişikliğinin “davanın selameti” için olduğu iddiası dikkat çekiyor.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, Çanakkale Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nda görev yapan ve tacize uğradığı amirinden şikayetçi olan N.K’nin görev yerinin neden değiştirildiğini sormuştu. Tüzel’in, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na verdiği soru önergesinin cevabı geldi. Konuyla ilgili olarak N.K’nin sunduğu deliller ile birlikte olayın tümünün incelenmesi ile 10 aylık bir gecikme yaşandığı belirtildi. Verilen yanıta göre, tacize uğrayan N.K’nin görev yerinin değiştirilmesi “davanın selameti” açısından gerekliymiş.
Cezalandırma amacı yokmuş
Bakanlıktan verilen cevapta, “herhangi bir kamu çalışanının mahkemeye başvur-ması yasal bir hak olmakla birlikte yürütülen bir davanın selameti açısından görev yeri değişiklik-leri yapılabilmektedir. Adı geçenin ataması Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın selameti açısından yapılmış olup; cezalandırılma amacı gütmemektedir. İlgilinin mağdur duruma düşmemesi için en yakın il ve personel ihtiyacı bulunan Edirne Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğüne ataması yapılmıştır” denildi.
Tüzel’in “hakkında şikayet olan erkek bölge müdürü görev başında dururken, taciz şikayetinde bulunan kadın memurun il dışında sürgün edilmesi, ‘kamuya güvenin zayıflatılması’na neden olmuyor mu? Bu konuda bir işlem yapılmış mıdır?” sorusuna ise “Söz konusu davada adı geçen kişinin ataması da Malatya Müzesi’ne yapılmış ve ilgili Çanakkale’deki görevinden 17 Ocak 2012 tarihinde ayrılmış 01 Şubat 2012 tarihinde yeni görevine başlamıştır” savunması yapıldı.
Taciz ve mobbing görev alanına girmiyormuş
Tüzel’in bu olaydan hareketle Bakanlıklarının, işyerlerinde kadına yönelik şiddet, taciz ve mobbing eylemlerinin disiplin suçu kapsamına alınmasına dair çalışmalarının olup olmadığı sorusuna ise, konunun Bakanlıklarının görev alanına girmediği için, 657 sayılı yasada bir değişiklik çalışması yapılmadığı yanıtı verildi.