"Sulak alanlar ekosistemin vazgeçilmez parçasıdır"

1327
Edremit`te `Akçay Dalyan Sazlığı - Sulak Alanı` olarak yer alan alanın bir kısmını da kapsayan 377 hektarlık arazi `rezev yapı alanı` olarak ilan edilmiş, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi`ne devredilen alanda yapılaşmanın önü açılmıştı. Kazdağı Ekoloji Platformu tarafından konuyla ilgili açıklama yapıldı. "Akçay Dalyan Sazlığı - Sulak Alanı" da denizle bağlantısı nedeniyle başta yılanbalığı olmak üzere birçok sucul canlının üreme ve yaşama alanı olduğu, göçmen ve yerli birçok su kuşunun uğrak yeri ve evi olduğu belirtilen açıklamada; "Bu özelliklerinden dolayı 1. derece doğal sit statüsüyle korunan bitişikteki Kadıncık Deresi Deltasının ayrılmaz bir parçasıdır" denildi. Yine, Çevre Kanununun 9. maddesinde "Sulak alanların doğal yapılarının ve ekolojik dengelerinin korunması esas olduğu ifade edilen açıklamada, sulak alanların yapılaşmaya açılamayacağı ve imar planlarına konu olmayacağı belirtildi. Kazdağları Ekoloji Platformu tarafından yapılan açıklamada; "Kazdağları `nı karış karış parselleyip maden tekellerine pazarlayan rantçı zihniyet, bu kez de gözünü Edremit Körfezinin koruma altındaki sulak alanlarına dikti. Gizli saklı devredilmiş... Resmi kayıtlarda "Akçay Dalyan Sazlığı - Sulak Alanı" olarak yer alan alanın bir kısmını da kapsayan 377 hektarlık arazi, geçtiğimiz yıl, hazine tarafından, kamuoyu dikkatinden kaçırılmak suretiyle ve bedelsiz bir şekilde "rezerv yapı alanı" olarak Balıkesir Büyükşehir Belediyesine devredilmiş. Devri kamuoyundan gizleyen Büyükşehir Belediyesi; araziyi yapılaşma açısından cazip hale getirmek amacıyla kolları sıvayarak bitişik sahilde kıyı düzenleme projesi geliştirmiş ve Zeytinli Rock Festival Alanı`na kadar Altınkum sahil düzenlemesini ilk aşama olarak geçtiğimiz yıl gerçekleştirmişti. Projenin bu yıl yapılması planlanan ikinci aşaması Altınkum ve Haberkent arasında yer alan ve üzerinde henüz yapılaşma bulunmayan sulak alana bitişik kıyı şeridini kapsıyordu. Bu arada ilginç bir biçimde kıyı düzenleme projesiyle eş zamanlı olarak bölgedeki dere ağızları temizlik çalışmaları hız kazandı. Yerleşim alanlarına altyapı yetiştiremeyen belediyecilik anlayışının boş alanda altyapı faaliyetine girişmiş olması dikkat çekici idi. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz`ın meclis toplantısında yaptığı konuşmadan da anlaşıldığı kadarıyla, Büyükşehir Belediyesi 377 hektar ile yetinmeyip, sulak alanın Zeytinli Deresi`nin sağ tarafında kalan kısmını da almak ve arsaya dönüştürerek satmak istemektedir. Buradan elde edeceği gelir ile de yeni rant alanları yaratılacaktır. Nitekim geçtiğimiz hafta Çevre ve Şehircilik Bakanı ile bölgede inceleme yaptığını belirtmiştir. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi sulak alanın bir kısmını "moloz döküm alanı" olarak belirlemiş, tel çit ile çevirmiş ve sulak alanı arsaya dönüştürme faaliyetine fiilen başlamıştır" denildi. 
"Meclis gündemine gelince asıl niyet belli oldu"
2021 Şubat ayı meclis toplantısında gündeme gelmesiyle gerçek niyetlerin açığa çıktığı beklirtilen açıklamada; "1/5000 ve 1/1000`lik imar planı hazırlığı ve arazinin satışı için yetki istiyordu belediye. İtirazlar da hemen geldi duyarlı meclis üyelerinden. Komisyonlara havale edildi. Neresiydi? Sulak alanların yapılaşmaya açılması ne demekti? Gerekli miydi ya da mümkün müydü? Sorular soruları kovaladı ve tepkiler de yükseldi. Bileşenimiz olan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği de basın açıklaması yaparak ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Edremit Belediyesi`ne yazı göndererek rant projelerinden acilen vazgeçilerek sulak alanın yasalar uyarınca da korunması gerektiğini belirtti. Şimdi konunun meclis gündeminden halkın gündemine, meclis koridorlarından sokaklara, evlere taşınma zamanıdır" denildi. 
"Göçmen ve yerli birçok su kuşunun uğrak yeri ve evidir"
Türkiye`nin de taraf olduğu Ramsar Sözleşmesinde sulak alanlar; "Doğal ya da yapay, sürekli ya da mevsimsel, tatlı, acı ya da tuzlu, durgun ya da akan su kütleleri, bataklıklar, turbalıklar ve gelgitin çekilmiş anında derinliği altı metreyi aşmayan deniz suları" olarak tanımlanmaktadır. Sel kontrolü, yer altı sularının beslenmesi, sediman ve besin deposu olarak sucul ekosistem ve göçmen kuşlar için hayatı mümkün kılınması, iklim değişikliğinin kontrolü, su arıtımı gibi sayısız işlevleri nedeniyle ekosistem için vazgeçilmesi asla mümkün olmayan alanlardır. "Akçay Dalyan Sazlığı - Sulak Alanı" da denizle bağlantısı nedeniyle başta yılanbalığı olmak üzere birçok sucul canlının üreme ve yaşama alanıdır. Göçmen ve yerli birçok su kuşunun uğrak yeri ve evidir. Bu özelliklerinden dolayı 1. derece doğal sit statüsüyle korunan bitişikteki Kadıncık Deresi Deltasının ayrılmaz bir parçasıdır. Ramsar Sözleşmesi; sulak alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımını sağlamayı amaçlayan uluslararası bir sözleşmedir ve 1994 yılında ülkemiz tarafından imzalanmıştır. Çevre Kanunu 9. madde`de "Sulak alanların doğal yapılarının ve ekolojik dengelerinin korunması esastır. Sulak alanların doldurulması ve kurutulması yolu ile arazi kazanılamaz. Bu hükme aykırı olarak arazi kazanılması halinde söz konusu alan faaliyet sahibince eski haline getirilir. Tescilli olup olmamasına bakılmaksızın her sulak alanda bu hüküm geçerlidir." denilmektedir.
"Dalyan Sazlığı sulak alandır. Rant alanı değil!"
"Akçay Dalyan Sazlığı - Sulak Alanı" da bir sulak alan olarak Ramsar Sözleşmesi ve çevre mevzuatının koruması altındadır. Doldurulması ve kurutulması suretiyle arazi kazanma konusu yapılamaz. Bu alanın Büyükşehir Belediyesine "rezerv yapı alanı" kullanımı Çevre Kanunu`na aykırıdır. Alana bitişik sahil şeridini sosyal kullanıma açmak amacıyla düzenleyerek, sulak alan ile deniz arasındaki bağlantıyı kesmek de ayrıca cinayettir. Suçtur. Sulak alanda moloz dolgu faaliyeti suretiyle arazi kazanmaya çalışan belediye kanunu çiğnemekte ve suç işlemektedir. Sulak alan için belediye meclisinden satış yetkisi istenemez. Belediye Meclisi hukuku açıkça çiğneyerek böyle bir karar veremez. Sulak alanlar yapılaşmaya açılamaz. İmar planlarına konu olmaz. Söz konusu alanla ilgili mevcut bilimsel araştırmaların toparlanması, ekosistem raporunun hazırlanması için bilimsel çalışma yürütecek bir ekibin oluşturulması ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı- Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ve Tarım ve Orman Bakanlığı- Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü nezdinde girişimlerde bulunularak "sulak alan yönetim planı" nın hazırlanmasının sağlanması gereklidir. Kirazlı`da, Çamyurt`ta, Çırpılar ve Sarıalan`da, bütün Kazdağları`nda her ağacı, her sincabı tek tek savunduğumuz gibi Dalyan Sazlığı`nın balıklarını, kuşlarını ve her karışını tek tek savunacağız.
(Eren Aşnaz)
Paylaş