"Söylem yetmez, suyumuza sahip çıkmalıyız"

857

 Çanakkale Belediye Meclisi Mayıs ayı toplantısı 2 Mayıs Perşembe günü Belediye Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleşti.  Türkiye ve Macaristan tarihi miras kardeşliği, Çanakkale ve Topolca şehirleri arasında kardeş kentliğine dair yoğun çabalar sarf eden Fadıl Başar’a fahri hemşeri unvanı verilmesi ile başlayan toplantı, Belediye Başkanı ve Meclis Başkanı Ülgür Gökhan’ın geçmiş dönem yapılanlar ve gündeme dair konuşmasıyla devam etti. 15-16 Nisan’da İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan kooperatifler gezisi ile ilgili bilgilendirmede bulunan Başkan Gökhan, 52 köy muhtarının da aynı kooperatifleri gezmeleri ve bilgi almaları için gezi düzenleneceğini belirtti. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını, ardından 1 Mayıs İşçi Bayramını kutladıklarını belirten Başkan Gökhan, çocuk bayramından önce yaşanan çocuk tacizinin büyük üzüntü yarattığını belirterek; “Biz kadına, çocuğa, hayvana yapılan her türlü istismar karşısında susmamalıyız. Gerekenlerin cezasız kalmaması için sesimizi yükseltmeliyiz diye düşünüyorum” dedi. Öğretmenevi bahçesinde düzenlenen kermeste, dağıtılan kitapçığın laiklik karşıtı bölümlerini okuyan Başkan Gökhan; “İslam’ı çok kötü vurgulayan Suudi Arabistan gibi bir ülkenin özdeşleştirilmesi, Atatürk’ün kurmuş olduğu Cumhuriyet’e ve bizlere en büyük hakarettir” dedi. Grup Başkanvekillerinin konuşmasının ardından söz alan Belediye Başkan Yardımcısı ve Belediye Meclisi Çevre Komisyonu Başkanı İrfan Mutluay, çevre komisyonu üyeleri tarafından Atikhiar Su Havzası’na yapılan inceleme gezisi ile ilgili bilgilendirmede bulundu. Komisyon tarafından yapılan incelemelerin görüşülmesi için Valilik’ten ve Milletvekillerinden randevu talep edileceğini söyleyen Mutluay; “Tespitlerimizi ve endişelerimizi kendileri ile paylaşacağız” dedi. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Başkan Gökhan ise; “Suyumuza sahip çıkmak zorundayız. Sadece söylememiz yetmez. Çanakkale halkının tamamının bu konuda duyarlılık göstermesi gerekiyor. Sonuç itibari ile bu bizim geleceğimizdir” dedi.  CHP Meclis Üyesi Egemen Ergun ise söz alarak CHP Genel Başkanı kemal Kılıçdroğlu’na yapılan saldırıyla ilgili görüşlerini aktardı. Ergun; “Kendi ana muhalefet liderini koruyamayan bir devletten bahsediyoruz. Bu çok üzücü. 75 yaşında bir insanın yüzüne vurulan yumruğun sahibine el öptüren hukuk sistemini açıkça kınamak her vatandaşın görevidir diye düşünüyorum” dedi. Saldırıyı kınayan Başkan Gökhan; “İnsanlar eleştiri yapabilir, protesto edebilir ama şiddet asla. Çünkü şiddet başlarsa şiddetin birde karşım şiddeti vardır. O zaman ne olacak?” dedi.   

 
“Muhtarlarımız kooperatifleri görmeli”
Yapılan çalışmalarla ilgili bilgilendirmede bulunan Başkan Gökhan; “15-16 Nisan’da kooperatifçilik ve kırsal kalkınma çalışmalarını yerinde görmek üzere Çanakkale’den heyetle birlikte önce İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nı ziyaret ettik. Daha sonra Bayındırda Tarımsal Kalkınma Kooperatifini, Bademli Kooperatifini, Tire Süt Kooperatifini ziyaret ettik. Burada yetkililerden bilgi aldık. Bademler Doğal Yaşam Köyü, Seferihisar Belediyesi ve Hıdırlar Kadın Kooperatifini gezdik. Kırsal kalkınma, kooperatifçilikle ilgili neler yapılmış, nerelere gelinmiş? Hepsini yerine görme fırsatı bulduk. Bu konuda uzmanlaşmış belediyelerle çalışmalarımızı yapıyoruz. Bir hedefimiz var. Çanakkale’nin 52 köyü var. 52 köy muhtarının da katılımı ile bu yörelerde bir gezi turu yapmak. Köy muhtarlarımızda oralarda ne olup bitiğini, kırsal kalkınma kooperatif noktasında neler yapılmış, nasıl yol almış onları görmeleri gerekir” dedi.   
 
“İstismara karşı sesimizi yükseltmeliyiz”
23 Nisan öncesi yaşanan çocuk istismarına ve Öğretmenevinde dağıtılan kitapçıktaki laiklik karşıtı sözlerle ilgili konuşan Başkan Gökhan; “Geçtiğimiz ay içerisinde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı, ardından 1 Mayıs işçi bayramımızı kutladık. Kötü bir süreçte geçti. Çocuk bayramından bir gün önce 5 yaşındaki bir çocuğa cinsel istismarda bulunuldu. İnsanlığın dışında bir olaydan bahsediyoruz. Biz kadına, çocuğa, hayvana, her türlü istismar karşısında susmamalıyız. Gerekenlerin cezasız kalmaması için sesimizi yükseltmeliyiz. Bu arada bir metin okumak istiyorum; ‘Suriye’de ve diğer bütün İslam beldelerinde Türkiye’nin laik görüntüsü en büyük problemi oluşturmaktadır…. Bu sebeple, Türkiye Anayasası’ndan laiklik ilkesi çıkartılmalı, bugünkü gençliğin anlayacağı tarzda iletişim araçlarını da kullanarak etkin bir şekilde İslami eğitim üzerinde durulmalıdır’ diye bir metin. Bu metin; Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ait Öğretmen Okulu bahçesinde, Hayrat Yardımı adında kermes düzenleyen bir derneğin dağıttığı kitapçığın 29’uncu sayfasında yer almakta. Bununla ilgili, CHP savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılığın bu konuyu sonuçlandırmasını bekliyoruz. Çünkü bu tamamen Anayasa’nın değiştirilmez ilkelerini kapsayan bir konu. Anayasa’nın dört tane temel ilkesi vardır; ‘Türkiye Cumhuriyeti, Demokratik, Laik bir Hukuk Devletidir.’ Üstelik İslam’ı çok kötü vurgulayan Suudi Arabistan gibi bir ülkenin özdeşleştirilmesi, Atatürk’ün kurmuş olduğu Cumhuriyet’e ve bizlere en büyük hakarettir” dedi.
 
“Tespitlerimizi ve endişelerimizi Vali ve Milletvekilleri ile paylaşacağız”
Belediye Başkan Yardımcısı ve Çevre Komisyonu Başkanı Mutluay söz alarak, 30 Nisan’da komisyon üyeleri tarafından Atikhisar Su Havzası’na yapılan inceleme gezisiyle ilgili bilgilendirmede bulundu. Mutluay; “Atikhisar Su Havzası’nda Meclisimizin Nisan ayında yapmış olduğu toplantıda seçilen Çevre ve Sağlık Komisyonumuzun Nisan 2019 tarihi itibari ile ilk toplantısını yaptık. Toplantımızın gündemi kentimizin tek içme ve sulama suyu kaynağı olan Atikhisar Su Havzası’nda sürdürülen metalik madencilik faaliyetiydi. Toplantıya katılan uzmanlar bizleri hem hukuk, hem de fiili süreçle ilgili bilgilendirdiler.  Komisyonumuz, 24 Nisan’da aldığı karar gereği, 30 Nisan tarihinde metalik madencilik faaliyetlerinin sürdürüldüğü Atikhisar bölgesine giderek, burada oluşan tahribatı ve gelecekte oluşabilecek etkileri yerinde görme fırsatı buldu. Önümüzdeki sürece ilişkin de Sayın Vali ve Milletvekillerinden randevu talep edeceğiz. Bu tespitlerimizi ve endişelerimizi kendileri ile paylaşacağız” dedi.  
 
“Çanakkale doğası gözden çıkartılmış”
Konuyla ilgili görüşlerini aktaran Başkan Gökhan; “Bu vahşi katliama ve suyumuza tecavüze yönelik eylemler maalesef yargı kararlarına rağmen devam ediyor. İşte bugünkü iktidar tarafından insana verilen değer bu. Ormanlarımız, doğamız, suyumuz… tehlike altında. Atikhisar’da bulunan alanın tamamı kesilecek ve burası cehennem çukuru olacak. Burada çıkartılacak olan toprak siyanürle zehirlenecek, bu siyanür doğaya karışacak. İnsanlar bunu küçük bir şey sanıyor. Burası çok ciddi bir alan. Yeraltı su kaynaklarına siyanür karışacağı bir çalışma var. Dolayısı ile suyumuza sahip çıkmak zorundayız. Sadece söylememiz yetmez. Çanakkale halkının tamamının bu konuda duyarlılık göstermesi gerekiyor. Sonuç itibari ile bu bizim geleceğimizdir. Gelecekte ciddi sıkıntılar yaşanacaktır. Yine termik santrallerin olumsuz etkileri her yerde görülüyor. Çanakkale ne hikmetse Bandırmadan Küçükkuyu’ya kadar… Biga Yarımadası’nı kapsayan alan devlet tarafından gözden çıkartılmış. Türkiye’nin en güzel yeri. Yüzde 54’ü orman. Maalesef doğa katliamının uğradığı bir yer. Bunu anlamak mümkün değil. Her taraf termik santral ve bunların bir kapasitesi var. Bazı köyler buna tepki gösterirken, bazı köyler ise; ‘3 genç çalışacak diye’ destek oluyor. Sonra bu tarlalar, ağaçlarda kalmayacak. Örneğin, Yenice Balya’yı görün ve tarihini bir dinleyin” dedi.
 
“Yumruğun sahibine el öptüren hukuk sistemini  açıkça kınamak her vatandaşın görevidir”
Toplantıda söz alan CHP meclis üyesi Egemen Ergün ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıyı her insanın kınaması gerektiği belirterek; “Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu hain bir saldırıya uğradı. 2019 yılında olmamıza rağmen sürekli hukuk ve adalet kavramlarını tartışır vaziyetteyiz. Avrupa demokrasisi, kendi hukuk ve adalet sistemini oluşturalı yüz yıl geçmiş. Biz, 2019 yılına geldik ancak halen kendi ana muhalefet liderini koruyamayan bir devletten bahsediyoruz. Bu çok üzücü. 75 yaşında bir insanın yüzüne vurulan yumruğun sahibine el öptüren hukuk sistemini de açıkça kınamak, her vatandaşın görevidir diye düşünüyorum” dedi.
 
“Şiddetin birde karşı şiddeti vardır. O zaman ne olacak?”
Şiddetin asla tasvip edilmemesi gerektiğini belirten Başkan Gökhan; “İnsanlar eleştiri yapabilir, protesto edebilir ama şiddet asla. Çünkü şiddet başlarsa, bu şiddetin birde karşı şiddeti vardır. O zaman ne olacak? Kızgın demiri nasıl soğutacağız. Bence kızgın demir bir kere daha kora tutuldu. Ondan sonraki görüntüler. Aşağılık bir adamın elinin öpülmesi bunlar olmaması gereken durumlar” dedi. 
(Eren Aşnaz)
Paylaş