Soydan’dan 19 Mayıs kararına tepki

CHP Çanakkale Milletvekili M. Serdar Soydan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları hakkındaki yayımladığı genelgeyi eleştirdi.

328
CHP olarak Cumhuriyet değerlerinin zedelen-mesine izin vermeyeceklerini belirten CHP Çanakkale Milletvekili M. Serdar Soydan; “19 Mayıs, bağımsızlığa, özgürlüğe atılan ilk adımdır. 19 Mayıs günü, Şanlı Kurtuluş Savaşımızın başladığı gündür. Türkiye Cumhuriyeti var oldukça Atatürk ilke ve Devrimleri sonsuza kadar yaşayacaktır. Tüm yasaklamalara, sınırlandırmalara rağmen şanlı Kurtuluşumuzun ve Cumhuriyetimizin önemli günlerini bayram olarak kutlamaya devam edeceğiz” dedi.
 
CHP olarak Cumhuriyet değerlerinin zedelenmesine izin vermeyeceklerini belirten CHP Çanakkale Milletvekili M. Serdar Soydan; “Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü`nün Atatürk`ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı’nın 11 Ocak 2012 tarih, 817 sayılı genelgesiyle yaşama geçirilmiştir. Kutlama törenlerinin hazırlık döneminin mevsim olarak soğuk bir zamana denk gelmesi nedeniyle sağlık sorunlarına yol açtığı, çalışma süresinin uzun olması sebebiyle öğrencilerin derslere ilgisinin azaldığı, motivasyonlarının düştüğü, kutlamalara gönüllü olmayan öğrenci velilerinin okullarla olan ilişkilerinin bozulduğu, yönünde duyumlar alındığının ifade edilmektedir. Temel görevi AKP hükümetinin gerçek amaçlarını uygulamak olan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, bu uygulamasıyla Atatürk karşıtlığını bir kez daha ortaya çıkarmıştır. 30 Ağustos, 29 Ekim, 23 Nisan, 19 Mayıslar’dan neden rahatsız olunuyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin zafer günlerinden, kuruluş günlerinden, çocuk ve gençlik bayramlarından rahatsızlık duyan anlayışın Cumhuriyetin değerleri zedelemesine izin vermeyeceğiz. Bağımsız bir ülke ancak, dili, milli günleri, bayramları, törenleri, örf adetleri, bayrağı ile özgünleşir ve kimlik kazanır. Ülkeyi gençlere emanet eden Atatürk,19 Mayıs Atatürk ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı ile gençlerde spor bilincinin oluşması ve gençliğe ülke yönetiminde sorumluluk verilmesini ve her alanda gençlerin heyecanından, coşkusundan ve yaratıcılığından yararlanılmasını arzu etmiştir” dedi.
 
Soydan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bugün 19 Mayısları gençler için bir eziyet, derslerden geri kalma, soğukta üşüme, olarak gören gerici anlayış neden kendi kendine sorgulamıyor. ‘Bizler günün anlam ve önemini algılatmak, yaşatmak ve coşkuyla kutlamak için nasıl seferber oluruz, nasıl stadyumlardaki törenleri daha coşkulu, gurur ve onur verici, daha özlem duyulur, gençlerin ailelerin ve toplumun özlemle beklediği günler haline nasıl getiririz’ diye bir çalışma içerisinde olmuyor da, kutlamaları çeşitli nedenlerle iptal etmek, kısıtlamak, küçültmek suretiyle günün anlam ve önemini zedeleyici anlayışın oluşmasına neden oluyor. Ülkenin ortak paydalarının, değerlerinin anlamsız, saçma sapan sebeplerle tartışılmasına, zedelenmesine öncü oluyorlar.  Hepimizin asıl düşünmesi gereken bu anlayış ve düşüncedir. Atatürk ve Atatürk Devrimlerini unutturmak isteyenler şunu bilmelidir ki; Atatürkçülük, aydınlanmadır, bilimdir, kul olmaktan çıkıp birey olmaktır, taba olmaktan çıkıp millet olmaktır. Emperyalizme karşı çıkıp bağımsız olmaktır, özgürlüktür.
 
19 Mayıs, bağımsızlığa, özgürlüğe atılan ilk adımdır. 19 Mayıs günü, Şanlı Kurtuluş Savaşımızın başladığı gündür. Türkiye Cumhuriyeti var oldukça Atatürk ilke ve Devrimleri sonsuza kadar yaşayacaktır. Tüm yasaklamalara, sınırlandırmalara rağmen şanlı Kurtuluşumuzun ve Cumhuriyetimizin önemli günlerini bayram olarak kutlamaya devam edeceğiz.”
 
“Vicdanların sızlamasının tek sorumlusu AKP’dir”
CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, Hrant Dink davası ile ilgili yaptığı açıklamada, vicdanların sızlamasının tek sorumlusunun siyasi iktidar olduğunu söyledi. Türkiye’de AKP hukuk sisteminin kurulmak istendiğini belirten Soydan; “Dink davasında `terör örgütü yok` kararı veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı dava ile ilgili yaptığı açıklamada, `Bu cinayetin birkaç simitçinin işi gibi basite indirgenmesine karşıyız. Bizce de basit bir cinayet değil. Azmettiren birileri olması gerekir ama deliller, bu kadar` ifadesinde bulunarak aldıkları kararın kendi vicdanlarını dahi tatmin etmediğini itiraf ettiler. Aynı zamanda da delilleri toplamakla, gerekli araştırma ve incelemeleri yapmakla yükümlü mercileri de dolaylı olarak yetersizlikle suçlamaktadır. 10 yıldır özelliklede son 12 Eylül referandumu ile siyasal iktidar tarafından kurulmak istenen hukuk düzeni tam bir hukuksuzluğa, vicdansızlığa ve adaletsizliğe dönüşmüştür. Parasız eğitim isteyen öğrencileri, basılmamış kitaplardan dolayı gazetecileri, yazarları, bilim insanlarını, milletvekillerini, eski genelkurmay başkanını örgüt üyesi yapanlar, Hrant Dink’i öldürenleri örgütsüz yargılıyorlar. İktidara muhalif olanlara şahin kesilenler, derin güçlere karşı güvercin olmuştur. İktidara muhalif olanlara, yıllardır yargılanmaları devam eden ve örgüt üyesi suçlamalarına maruz kalan gazetecilere, yazarlara, bilim insanlarına, belediye başkanlarına, eski genelkurmay başkanına, milletvekillerine karşı şahin kesilen siyasal iktidar, Dink davası sonucunda kendi kurdukları hukuk düzenini eleştirecek duruma gelmiştir.
 
Cumhurbaşkanından, hükümet üyelerine kadar tüm siyasal iktidar kendi kurdukları hukuk düzeninin kararlarından şikâyet eder noktaya gelmiş olması tüm kamuoyunu kaygıya düşürmektedir. AKP’nin kurmak istediği ‘hukuk düzeni’ tüm kamuoyunun ve kararı veren hâkimlerin bile vicdanlarını sızlatmaktadır. Yaşananların, hukuksuzlukların, adaletsizliklerin ve vicdanların sızlamasının tek sorumlusu siyasi iktidardır. Kurulmak istenen AKP hukuk sistemidir” dedi.
Paylaş