ÖZEL HABER: Seçkin Sağlam
Biga’da 21 Aralık tarihinde HDP eski İlçe Başkanının aracına yönelik silahlı saldırının ardından, sosyal medya üzerinden yazılan yorumların suç niteliği taşıması nedeniyle yapılan suç duyurusu, hem savcılık hem de Çanakkale Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedildi. Sosyal medya üzerinden işlenen; Hakaret, tehdit, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik, mala zarar verme, siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi nefret ve ayrımcılık, kişilerin huzur ve sükununu bozma, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, su işlemeye tahrik, suçu ve suçluyu övme” suçlarına ilişkin verilen kararda, kullanılan IP adreslerinin ABD kaynaklı olduğu bu nedenle yeni kanıtlara ulaşmanın imkansızlığı, delil yetersizliği gibi sebeplerle reddedildiği öğrenildi. Oysa, son dönemde bir çok yurttaş sosyal medya faaliyetleri nedeni ile gözaltına alınıp, tutuklanmıştı! Avukatlar kararın hukuka ve etkin başvuru hakkına ve kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, hem Anayasa Mahkemesi hem de gerekirse AIHM nezdinde gerekli başvuruları yapacaklarını ifade ettiler. Olay, HDP Biga eski ilçe başkanının aracı kurşunlanmasının hemen ardından bir haber sitesinin facebook sayfasında yaşandı. Sosyal medya üzerinden “hakaret, tehdit, küfür” vb. yorumlar nedeni ile bazı avukatların suç duyurusunda bulundukları öğrenildi. Savcı hiçbir işlem yapmadan takipsizlik verdi. Takipsizlik kararı ile ilgili olarak Çanakkale Sulh Ceza Mahkemesi`ne yapılan itiraz da reddedilerek savcılığın kararı onanmış oldu. İlgili kararda, “Yapılan teknik araştırmada suçta kullanılan web adresinin ABD `de bulunduğu, bu suçlarda şüphelinin fiziki kimliklerine ulaşmanın ancak yapılan elektronik işlemlerin ana servis sağlayıcıları üzerinde tutulan ve ‘log file’ olarak adlandırılan işlem dosyalarına ulaşılarak, burada işlem yapan bilgisayarların kimlik dosyaları niteliğindeki İP numaralarından hareketle mümkün olduğu, gerek gmail gerek facebook gerekse twitter gibi yurt dışı kaynaklı hizmet sağlayıcıları üzerinden gönderilen e-maillerin header (başlıklı) çıktılarında gönderenin İP numarasının bazen yazılı olduğu görülse de hizmet sağlayıcı kuruluştan ( facebook, twitter vb.) doğrulanmadıktan sonra kesin delil olmayacağı, ancak yurt dışı merkezli bu işlemlerin yapıldığı ülkelerdeki yasal yapı ve kişisel verilerin gizliliğine ilişkin hükümler gereği söz konusu bilgilere ulaşılmasının mümkün bulunmadığı, bilişim yolları kullanılarak işlenen suçlarda dijital delil araştırılmasının güvenilir sertifika otoritesinin bulunmasına küresel ortak protokoller ve kanunların düzenlenmesine bağlı olduğu, Ülkemizin Avrupa Konseyi Siber Suçlar Sözleşmesine taraf olmaması nedeniyle sözleşmenin 35. Maddesindeki başlık-24 saat 7 gün boyunca elverişli ağ madde 35-24/7 ağı kurumunun bulunmaması dikkate alındığında varsa yetkisiz erişim sağlayan İP bilgilerine ulaşılmasının mümkün olmadığı, ilgili sitenin bağlı olduğu elektronik servis hizmetleri yurt dışı kaynaklı olmakla yabancı ülke, şirket ve serverlarının kullanılması nedeniyle dijital delil elde etme imkanının olmadığı, ABD yetkili makamlarının da bu konuda cevap vermediği anlaşılmakla, bu aşamada soruşturmanın devamı halinde yeni kanıtlara ulaşmanın teknik ve hukuki açıdan olanaksızlığı, kişisel sorumluluğa sahip şüpheli hususunda tespit yapılmasının mümkün olmadığı ve kamu davası açılmasına yeterli kanıt elde edilmesi imkanı olmadığı değerlendirilmekle itiraza konu kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda belirtilen gerekçelerin yerinde olduğu anlaşıldığından, itirazının reddine karar verilmiştir” denildi.