Sağlık Bakanlığının yakın zamanda açıkladığı 7-8 farklı virüs türünün dolaşımda olduğunu belirten İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Alper Şener, “Ama rutin olarak her hastadan antijen taraması yada PCR yapılmadığı için oransal dağılımı ancak belli şehirlerde bilebiliyoruz. Türkiye’nin tamamında şu ilde şu kadar bu virüs baskın, bu ülkede şu virüs baskın bilmiyoruz, bu zaten rutin takip edilen takibi gerekli olan bir şey de değil." dedi.
Prof. Dr. Şener, solunum yolu viral hastalıklarının 65 yaş üstü ve 7 yaş altındaki çocuklar için ölümcül seyretme potansiyeli yüksek olduğunu vurgulayarak, “Onun dışındaki popülasyon için ölümcül seyretmiyor. Onun için altını çizmekte fayda var. Hafif bir ateş yüksekliği, kas ağrısı, eklem ağrısıyla acil servislere koşmanın bir anlamı yok. 65 yaş üstü ve ilkokul çağın altındaki çocuklar dışındaki olan popülasyon da bu viral hastalıkların hastaneye yatış, yoğun bakıma gidiş ve ölümcül seyretme potansiyeli olmadığı için dünyada hiçbir ülke zaten rutin olarak bunların takibini yapmıyor." diye konuştu.
Prof. Dr. Şener, solunum yolu viral enfeksiyonlarının önlenmesi için belli şehirlerde belli hastanelerin yoğunluk anlamında seçildiğini ve Satellite Surveyans adı verilen bir kavramın kullanıldığını da ekledi. Prof. Dr. Şener, vatandaşlara maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymalarını tavsiye etti.
Profesör , Sağlık beyanında yoğun ünitelerin doluluk oranının yüzde 80 civarında olduğunu söyledi. Dr. Alper Şener : “Bu, baktığınızda solunum yolu viral enfeksiyonlarına yakalanan kişilerin önemli bir kısmının hala yoğun bakıma girme riski altında olduğu anlamına geliyor. Hastane yatış riski ile birlikte. Dolayısıyla bu açıdan bunu hafife almamak lazım. Sahada baktığımızda kendi kişisel gözlemlerime aktarabilirim. Ben covid-19 ve diğer koronavirüsler, domuz gribi ve RSV ağırlık olarak Respiratuar Sinsityal Virüsü baskın olarak görüyoruz. Bu 3 virüs de özellikle erişkin yaş grubunda ciddi problem oluşturabiliyor. rSV ekstra çocuklarda sıkıntı oluşturabiliyor. Çocuklarda bir de ekstra adenovirüs ekleniyor." dedi.
Devam eden öksürük tablolarını panik olmadan yakın takip etmek
gerektiğinin de altını çizen Şener, sözlerine şöyle devam etti:
“Yine yaşlı hastalarda özellikle devam eden öksürük beraberinde
balgam geldiyse ateş yüksekliği birden başladıysa bunlarda
zatürre hastan dikkat etmek gerekiyor. Çünkü yaşlı hastalarda her
halükarda tıpkı çocuklarda olduğu gibi viral enfeksiyondan sonra
bakteriyel enfeksiyonları sık görüyoruz. Özellikle influens domuz
gribe covid-19’la ilgili olan tanı yerken koymak önemli. Neden bu
hastalıklara karşı antiviral ilacımız var. Yani virüsün akciğer
inip hasar yapmasını engelleyici ilaçlarımız var. Bu ilaçları
erken dönemde kullanmak gerekiyor. Onun dışındaki diğer virüsler
de ise, bir spesifik antiviral tedavi yok. Hastalığın seyrine
göre karar vermek gerekiyor. İşte buhardı, nemdi, antibiyotik
eklemek gerekiyorsa bazılarına üçüncü, dördüncü gün antibiyotik
eklemek gerekiyor. Bunları değerlendirmek lazım ama hala hazırda
Türkiye’de şu anda solunum yolu viral enfeksiyon arasından
baktığımızda pik yaptığı dönemin içerisindeyiz. Bu pik yaptığı
dönem bir süre daha devam edecek gibi görülüyor. Özellikle
sömestr tatil içerisinde de hem büyüklerimizin hem de
çocuklarımızın tatil süreci içerisinde birlikte vakit geçirirken
bu açıdan da dikkat etmeleri gerekiyor. Tatilleri zehir
olmasın.”