"Siz çocuğunuzu böyle sınıfta okutur muydunuz?"

3183

 Çanakkale’de bazı okullarda müdürlerin öğretmenlere mobing uyguladığı ve keyfi düzenlemeler yapması tepkilere yol açmış, üç eğitim sendikası bir araya gelerek uygulamaları kınayan bir basın açıklaması yapmışlardı. Tük Eğitim Sen Yönetim Kurulu, tarafından okullarda yaşanan gelişmelerin tek tek anlatılarak, bazı sendikalar tarafında gelişmelerin çarpıtıldığı ifade edildi. Açıklamada; “Karacaören İlkokulu ve Şemsettin Fatma Çamoğlu Ortaokulunda yaşanan problemleri defalarca yetkililerle paylaştık, çözüme kavuşturulması için mücadele ettik. Sonuç alınamayınca bu eğitim kurumlarında yaşananları Kamuoyu ve siz Basın Mensupları ile paylaştık. Amacımız kamuoyu ve ilgililer nezdinde farkındalık yaratmak ve kamuoyu baskısı ile çözüme kavuşturulmasını sağlamaktı. Hatta Şemsettin Fatma Çamoğlu Ortaokulunda yaşananlar,  bir muhalefet partisi Çanakkale Milletvekili tarafından Millet Meclisimizin gündemine de taşınmıştır.  Adına sendika diyen, sarı, yandaş sendika Eğitim Bir-Sen’in Çanakkale Şube Yönetim Kurulu Çanakkale İl Milli Eğitim Müdürlüğü Merkez Atatürk Ortaokulu,  Karacaören İlkokulu ve Şemsettin Fatma Çamoğlu Ortaokulundaki sorunlar ve yaşananlar ile ilgili yapılan basın açıklamalarını çarpıtarak, 3’üncü dönem toplu sözleşme kazanımı olarak lanse ettikleri, Başbakanlık Genelgesi ile yasal dayanağa kavuştuğunu ifade ettikleri Başbakanlık Genelgesine ve Cuma iznine karşı olduğumuzu,  fitne çıkarmaya teşebbüs ettiğimizi, halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiğimizi ifade eden talihsiz açıklamalarda bulunmuşlar,  insanların gözlerinin içine bakarak, yalan ve iftiralarına devam etmişlerdir. Açıklamalardaki bazı sözcükler ve kavramlar cımbızla çekilip, bazı ifadeler çarpıtılmış, bizleri karalayarak ve üç okulda çalışan, yaklaşık 90 çalışanı hiçe sayarak, mensupları olan 3 müdürü aklama, kollama çabasına düşmüşler” denildi. 


“Mesele Cuma namazı meselesi değil”
İlk olarak Atatürk Ortaokulu’nda yaşanan meselenin Cuma izni meselesi olmadığı belirtilen açıklamada ; “Başbakanlığın Cuma İzni ile ilgili 2016/1 sayılı genelgesinde “Anayasa ve ilgili mevzuatla güvence altına alman dini inanç hürriyetinin bir gereği olarak; Cuma Namazı saatinin mesai saatine denk gelmesi halinde, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlardan isteyenlere mesai kaybına neden olmaksızın izin verilir” denilmektedir. Mesai saatlerinin Cuma saatine göre ayarlanması ile ilgili her hangi bir emare yoktur.  Madem samimisiniz, madem Cuma günleri öğle tatilini Cuma saatine göre ayarlamak istiyorsunuz.  Gelin çalışanların, velilerin ve öğrencilerin mağduriyet yaşamaması için, Valilikten tüm kamu kurumlarında Cuma günleri mesai saatlerinin Cuma saatine göre ayarlanmasını talep edelim. Talebimiz kabul edilmezse, birlikte eylem yapalım. Var mısınız? Yüreğiniz yetiyor mu? Adına sendika diyen, sarı sendika Eğitim Bir-Sen’in Çanakkale Şube Yönetim Kurulu üyelerine sesleniyoruz. Meselenin Cuma izni meselesi olmadığını, müdürlerin görevlerinin yapamadığını, bir yerlere yaranmak için çaba gösterdiğini, personeline mobbing uyguladığını iyi biliyorsunuz. Amacınız isteklilerin Cuma namazına gitmelerini sağlamak olsaydı, talep eden öğrenci ve öğretmenlere izin vererek bu meseleyi çözebilirdiniz. Ya da tüm kamu kurum ve kuruluşlarında mesainin Cuma saatine göre ayarlanmasını talep ederdiniz. Bizler de size, seve seve destek verirdik. Bu yapılan uygulamanın öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin mağduriyetlerine sebep olduğunun farkında değil misiniz? Mesai saati değişmeyen veli öğle arası çocuklarının karnını nasıl doyuracak hiç düşündünüz mü? Anne babası saat 12.00 – 13.00 arası mesai arasında olurken çocuklar 13.00-14.00 saatleri arasında olurken veli çocukları ile nasıl ilgilenecek? Sizler aslında her şeyin farkındasınız.  Bize atfetmeye çalıştığınız sıfatlar, aslında sizin sahip olduklarınız, yapmaya çalıştıklarınızdır” dendi. 
 
“Çalışanların sesine kulak verin”
Fatma Çamoğlu İlkokulun’da yaşanan olaylara değinilerek fotoğraflar cevap verilen açıklamada; “Siz, eşine özel tuvalet tahsis eden, ders programlarını eşine özel yapan okul müdürünü koruyacağınıza, bunu müdürün eşine sataşmak olarak lanse edeceğinize, çalışanların sesine kulak verin! Orası müdürün ve eşinin çiftliği değil bir eğitim kurumudur. Bu okulda müdürün eşinin dışında da çalışanlar var. Onlarında eşit muamele görme hakları var. Madem hukukun üstünlüğünü savunuyorsunuz da, neden usulsüz, hukuksuz olarak görevlendirilen şahıs ile ilgili bir açıklama yapmıyor, yaptıklarını görmezden geliyorsunuz? Şemsettin Fatma Çamoğlu Ortaokulu müdürüne böyle bir sınıfta ders yapılır mı? Çocuklarımıza böyle bir sınıfı mı layık görüyorsunuz? Bu sınıfı Anasınıfına yakışır hale getirilmesi gerekir diyeceğinize, buna kılıf uydurmaya çalışıyor. Bizlere iftira atmayı yeğliyorsunuz. Böyle bir ortamın öğrencilerin eğitimi açısından uygun olmadığını beyan eden ve uygun koşulların sağlanmasını isteyen bir öğretmene yapılanları alkışlıyorsunuz.  Bu okulumuz Anasınıfının uygun eğitim ortamına kavuşması için çabalayan öğretmene ve Türk Eğitim- Sen yönetimine iftira ederek, olayları çarpıtarak, asılsız beyanlarla karalamaya çalışıyorsunuz.  Siz yandaş, sarı sendikanın beyzadeleri!   Siz çocuğunuzun böyle bir ortamda eğitim yapmasını ister misiniz? Bu sınıf ortamı iş güvenliği ve sağlığı açısından uygun mudur?  Biz çocuklarımıza ve öğretmenlerimize böyle bir mekânı uygun görmüyoruz. Bu okulun Anasınıfında çekilmiş fotoğrafları basın açıklamamızın ekinde sunuyor, siz değerli Basın Mensupları ile Kamuoyunun vicdanına ve takdirlerine sunuyoruz” denildi.  
 
“İnsanların tehdit edilmesini doğru buluyor musunuz?”
Karacaören İlkolkulu’nda yaşanan mobbinge değinilen açıklamada; “Okulu Müdürünün insanların temel ihtiyaçlarını gidermek için kendisinden izin alınmasını istemesinin neresini doğru buluyorsunuz? Öğretmen dersten kaytarmak istemesi ödevini yapmayan birinci sınıf çocuk mu olarak görüyorsunuz? Oysaki öğretmenler okullarına taşınırken canı gönülden gece gündüz demeden araçları ile kaytarmadan çalıştıklarını biliyor musunuz? Öğretmenin okulunda ders arasında bir bardak çay içmesini nasıl engellersiniz? Okul müdürü hizmetlilere kendine özel kahvaltı hazırlatacak, kahve yaptırıp keyifle öğretmen karşısında kahvesini yudumlayacak öğretmene sen çayı bile çok göreceksin. Öğretmenler odasındaki çay makinesini kaldıracaksın bunu da müdürlük olarak yapacaksın, hiçbir öğretmen ses çıkartmayacak mı sandınız? Karacaören Okul Müdürü okulda  onurlu ve doğruyu söyle bilecek sendikaya mensup kocaman yürekli çalışkan öğretmenlerin olduğunu unutmuş olmalı. İşte sizler, bu okulların yandaş müdürlerine sahip çıkmaya çalışıyorsunuz. 
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 5’inci maddesinde  ‘Hiç kimse işkenceye, zalimane, gayriinsanî, haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi tutulamaz.’ , 7’nci maddesinde ‘Kanun önünde herkes eşittir ve farksız olarak kanunun eşit korumasından istifade hakkını haizdir. Herkesin işbu Beyannameye aykırı her türlü ayırt edici muameleye karşı ve böyle bir ayırt edici muamele için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır.’, 23’üncü maddesinin 1’nci fıkrasında ‘Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır.’ denilmektedir. Tüm yöneticileri bu evrensel değerlere uymaya davet ediyoruz” denildi. 
(Eren Aşnaz)
Paylaş