Siyaset kazanı

Siyaset kazanı kaynamaya başladı, bize de kepçeyi alıp karıştırmak düşer,çorbada tuzumuz olsun misali
Sağlık Bakanı’nın “kariyer” tartışmasındaki ikinci hamlesinin, Feshane’de ,100. yıl Çanakkale tanıtım günlerinde olması bir talihsizlik olmuştur.
Her ne kadar birileri “reklamın iyisi kötüsü olmaz” dese de kadınları toplumun dışına iten bir yaklaşımın ürünü olan bu anlayış Çanakkale’nin çağdaş yapısına uymaz.
Sağlık Bakanı yılın ilk saatlerinde bir doğumevine yaptığı ziyarette 3 çocuklu bir babaya “sen söz dinleyenlerdensin” dedikten sonra anneyi de “kadının tek kariyeri annelik olmalı” diyerek kutlamıştı.
Feshane’de bu açıklamasını “kutsal kariyer” tanımlamasıyla “taçlandıran” Sağlık Bakanı aslında annelik kavramını yüceltmemekte; kadının muhafazakar toplumlardaki edilgen, sadece çocuk doğuran, ev işleri ile uğraşan, toplumsal hayatın dışında ikinci sınıf konumlandıran bir ideolojik yaklaşımın kodlarını vermektedir.

863
“Kadın ve erkek eşit olamaz bu işin fıtratında yok” diyen anlayışın kadının kaç çocuk doğuracağından, nasıl doğuracağına, nasıl giyineceğine hangi meslekleri yapacağına, hamile kadınların sokağa çıkmasını ahlaka aykırı bulacak kadar gerici olan bu zihniyet karma eğitimin kaldırılmasından ilk okullardaki kız çocuklarının başlarını örtmesine kadar sürdürdüğü bu gerici anlayışın sonucu olarak Sağlık Bakanının açıklamaları hiç de şaşırtıcı olmamıştır.
Dini gericilik altında kadına biçilen rolün Çanakkale tanıtım gümlerinde Sağlık Bakanı’nın ifadeleriyle bir kez daha gündeme gelmesi gerçekten bir talihsizlik olmuştur.
Sağlık Bakanı’nın, Çanakkale günlerinde böylesi bir açıklama yapmasından sonra politika kazanını biraz karıştırdığımızda başka kokuların geldiğini duymaktayız.
Politika kazanı bu, daha çok su kaldırır ama şimdilik Sağlık Bakanı’nın Çanakkale’den milletvekili aday adayı gösterilmesi noktasında kokular almaktayız.
Eee böyle olunca, gericilik yarışında kendisine bir yer edinmesi bunu da Çanakkale üzerinden yapması son derece normal.
Çanakkale’de kadınların itibarsızlaştırılması üzerinden siyaset yapmak AKP’de yükselen trend olsa gerek.
Daha evvelde Çanakkale AKP Kadın Kolları Başkanı da bu konuda kadınları rencide eden bir gafa imza atmıştı.
“Siz erkekler evde bir kadınla uğraşamıyorsunuz ben kaç yüzüyle uğraşıyorum biliyor musunuz? “diyen kadın kolları başkanı da şimdilerde milletvekili aday adayı olarak anılmakta.
Çanakkaleli kadınlar böylesi gerici yaklaşımlara hiçbir zaman prim vermezler.
Kazanın böylesine kaynadığı koşullarda ortaya çıkacak yemeğin, lezzetli olmayacağı çok malum bir durum.
Bunu kavrayan bazı “lezzet ustaları” AKP kazanına müdahalelerde bulunuyorlar; malzeme kalitesini arttırarak yapmak istedikleri müdahaleler ne yazık ki uygun malzeme bulunamayınca gerçekleşemiyor.
Ama ben  yine de bu girişimleri sizlere bir aktarayım; bu çabaların hakkını vermiş olayım!
Ne zaman seçim gündeme gelse AKP’den adaylık için ÇTSO Başkanı Bülend Engin’in adı geçmektedir.
Belediye seçimleri olur, Bülend Engin’in adı telaffuz edilir, milletvekilliği seçimleri gündeme gelir, yine aynı girişim…
Her seferinde de Bülend Engin çıkar, bu haberlerin aslının olmadığını ifade eder.
Adeta bir klasik haline geldi.
Şimdi bu, öyle sıradan bir durum olarak geçiştirilemez, biraz analize ihtiyacı vardır.
Öncelikle şunu söyleyebilirim; AKP bugün Çanakkale’de kadro sorunu çeken bir partidir.
Çeşitli görevler için taliplisi çoksa da, Çanakkale halkının kabul göstereceği adaylar konusunda sıkıntısı vardır.
Bunun için kamuoyunun kabul edeceği bazı isimler noktasında sürekli arayışları sürmektedir.
AKP’nin siyaset modeli itibarıyla bu kişinin partili olması çok da önemli değildir, parti içi demokrasi meselesi yukarıdan güdümlüdür.
Böylesi bir işleyiş içersinde bazı isimlerin gündeme gelmesi son derece normaldir.
AKP cephesindeki durum böyledir, tabii ki bir de Bülend Engin cephesinden durumu irdelemek lazımdır.
Bülend Engin Türkiye’nin 7. büyük şirketinin üst yöneticilerinden bir isimdir.
Sistem gereği hükümet ile iyi ilişkiler kurulmak zorundadır.
Bunun içinde bazı mesajların oluşturulması gerekir.
Neyse, biz biraz daha karıştıralım bakalım kazanı ,hangi kokular yayılacak …  
Paylaş