"Şirketlere verecek bir damla suyumuz yok"

413
Çanakkale Belediyesi Mart ayı Olağan Meclis Toplantısı 6 Mart tarihinde, Yeşil Yerel Yönetim Binası ve Kültür Merkezi toplantı salonunda gerçekleştirildi. Belediye Başkanı Ülgür Gökhan`ın mazeretli olması sebebiyle, Meclis toplantısı Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay başkanlığında gerçekleştirildi. Mutluay, afet bölgesinden kente gelen yurttaşlara verilen desteklere dair bilgi vererek, "Belediyemiz tarafından deprem bölgesinden gelen vatandaşlara ulaşım için misafir kart verildi. Altın Yıllar Yaşam Merkezi`ndeki butik market, şuana kadar 897 aile bu hizmetlerden yararlandı. 1523 adet hizmet sunmuş olduk" dedi. Gündem dışı konuşma yapan Mutluay, hafriyat alanı ihtiyacına ve kuraklık sorununa dikkat çekti. Mutluay, Atikhisar Barajının doluluk oranının yüzde 43 olduğuna dikkat çekere, temiz suyun kirletilmesine ve gereksiz yere kullanılmasına tepki göstererek, "Şirketlere verebilecek bir damla suyumuz" dedi.
 
"Çanakkale Belediyesi`ne ait 111 adet taşınmaz var"
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu`nun ÇTSO Şubat Ayı Meclis Toplantısında, "Çanakkale Merkez İlçe Belediyesi`nin 300`ü aşkın dairesi var, işyerleri hariç. Buralarda kim kalıyor, kalanı kim biliyor belli değil. Buraları depremzede vatandaşlarımıza açalım" ifadelerine yer vermişti. Mutluay, bu bilgide eksiklik olduğunu ifade ederek, "Burada bazı ifadeler var ve düzeltmek istedik. Bir bilgi eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorum. Belediyeye ait bu 300 taşınmazı bizde kendi içimizde de sorduk. Arayıp bulamadık. 111 adet Çanakkale Belediyesi`ne ait taşınmaz var. Bunların 7 adedi kiralık, 7 adet de yine tahsisle Belediye Müdürlüklerinin kullandığı taşınmazlar var; toplam 14 adet. 52 adet lojman var, Kamu Konutları Kullanma Yönetmenliği kapsamında bu lojmanlardan kendi personelimiz yararlanıyorlar. 3 adet tapu, toplu konut yapılacak olan mülkiyete sahibiz. 11 dairemiz, bunun dışında 5 dairemiz daha depremzedelerin yararlanması amacıyla sunuldu. Şu an 8 depremzede aile bu konutlarda yararlanıyor. 26 adet kat irtifakı bulunan ama teslim alınan taşınmaz sahibiz. Toplam sayımız ise biraz önce söylediğim gibi 111`dir. Yani bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunmamalıdır hatırlatmasını yapmak istiyorum" dedi.
 
"Hafriyat alanlarına ihtiyaç var"
Semizoğlu`nun hafriyat alanına dair yaptığı açıklamaya da değinen Mutluay, "Semizoğlu, haklı olarak bir şeye değindi. Sadece kentin ve belediyenin değil, kırsalın da ihtiyacı olan hafriyat alanı, inşaat yıkım alanı, toprak döküm alanı ve moloz döküm alanına ihtiyaç var. Bununla ilgili de Çanakkale Belediyesi`nin 1999 yılından itibaren yapmış olduğu araştırma ve çalışmalar var. Son dönemde Belediye Meclisimizin ve Ak Parti Grup Başkanvekilimizin de bu konuda destekleri oldu. Yapılan çalışmalar sonucunda Dümrek Köyü`nde Orman Bölge Müdürlüğü`nden tahsis alınan 15 dönümlük bir alan ve yine Elmacık Köyü`nde de 100 dönümlük bir alanın şu an tahsisi Belediyemize yapıldı. Bunlar toprak dolgu alanı olarak geçiyor. İnşaat yıkıntı alanı ihtiyacını karşılamak üzere de belediyemiz Temizlik İşleri Müdürlüğü`nde de buna yönelik çalışmalar devam ediyor. Ki ÇED süreci gerekiyor bu çalışmalar için. Umarım kısa sürede sonuçlanacak ve sorun ortadan kalkacaktır. Kentsel dönüşümün artması, riskli yapıların sayısının artmasıyla birlikte yıkım sayısı da artacaktır. Bu alanlara da ciddi anlamda ihtiyaç vardır. Yer bulma görevi, belediye sınırları ve mücavir alan için Çanakkale Belediyesi`ne aittir ama bu sınırlar dışındaki alanda da yer bulma görevi Özel İdare`nin yetki ve sorumluluğundadır. Kent merkezinde böyle bir alan bulunamayacağını tahmin ediyorum. Diğer alanlarda da Çanakkale Belediyesi`nin arayışları olmuştur. Çok şükür ki 2 alana sahip olmuş durumdayız" sözlerine yer verdi.
 
"Halkın önemli bir bölümü ete ulaşamıyor"
Mutluay, 24 Şubat 2023 tarihinde Olağan Üstü Hal kapsamında yerleşme ve yapılaşmaya ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayınlandığını hatırlatarak, "Kararnamede, `Depremler dolayısıyla genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen, afetten etkilenenlerin geçici ya da kesin iskan alanlarında gerekli olması halinde 4342 4342 sayılı Mera Kanunu ile 6831 sayılı Orman Kanunu`nun ek 162ıncı maddesine göre bu alanlar kullanılabilir` deniliyor. Bunu çok tehlikeli bir gelişme olarak görüyorum. Yapılaşma için ilk aklımıza gelen yerlerin mera ve orman alanları olmaması gerekir. Tarım alanları olmamalıdır. Ciddi bir gıda krizi yaşıyoruz. Kıymanın, etin fiyatları 300 liralara dayandı. Halkın önemli bir bölümü ete ulaşamıyor. "Ot"u çözmeden, "et"i çözmemiz mümkün değil. Hayvanların beslendiği alan" diye belirtti.
 
"Gölet suyunun 3`te 1`i şirkete veriliyor"
Mutluay kuraklığa dikkat çekerek, "2 Mart tarihinde Çan ilçemize bağlı Kumarlar köyünde bir gölet yapıldı. Doğu Biga Madenciliğe bir gölet yapıldı. Göletin adı, Altın Zeybek-2 Göleti. Eski adıyla Kumar Göleti`dir ve uzun zaman boyunca etüt ve planlama çalışmaları Devlet Su İşleri tarafından yapılmıştır. Bu yapımın karşılığını, planlamadaki verilerden bahsedelim. Faydalı su hacmi yani kullanılacak su hacmi 1 milyon 918 bin metreküp. 48 bin metre küpü, Cazgırlar-Kirazcı ve Yukarı Çafcı Köylerinin içme suyu ihtiyacını karşılıyor. 550 bin metreküp Kirazlı-Balaban`daki altın madencilik faaliyetlerinin su ihtiyacını karşılamak üzere tahsis edilmiş durumda. 1 milyon 320 metre küp de sulamaya ayrılmış durumda. 550 bin metreküpün, toplam tahsis edilen su içindeki payı, yüzde 28 buçuk yani üçte bir. Burada tercih şirketten yana kullanılmış durumda. Suyun neredeyse 3`te biri şirkete veriliyor. Eğer bu su, şirkete tahsis edilmemiş olsaydı, bin 368 dönüm daha tarım arazisi sulanabilirdi. Bu şirket bildiğiniz gibi 13 Ekim 2019 tarihi itibariyle ruhsatı iptal edildi, orman izinleri iptal edildi. Hepinizin bildiği gibi bir an önce ağaçlandırılmasını beklediğimiz bir alan" dedi.
 
"Şirketlere verebilecek bir damla suyumuz yok"
Mutluay benzer bir sorunun Halilağa bakır projesi için de geçerli olduğuna dikkat çekerek, "Kocabaş Çayı Kazdağları`nın ve Biga yarım adasının en önemli su kaynaklarından biri. 5`li grup arasında sayılan bir firmanın Halil Ağa bakır projesi var. Kapasite artışı ve zenginleştirme prohjesi kapsamında su kaynağı regülatör ve ve elektronik pompa ile madene tahsis ediliyor. Bununda altını çizmek istiyorum. Belediyemiz kuraklıkla ilgili kararlar alıyor. Bizim hiç kimseye verebilecek bir damla suyumuz yok. Tarımsal sulamalarda da belki kısıtlamalara gidilebilir. Şirketlere verebilecek bir damla suyumuz yok" ifadelerini kullandı.
(Damla Yeltekin-Nevin Yüksel) 
Paylaş