Şimdi değilse ne zaman?

Halkların Demokratik Partisi (HDP) 7 Haziran seçimleri için organize ettiği halk toplantısını gerçekleştirdi. “Nasıl Bir Türkiye? Nasıl Bir Çanakkale? Nasıl Bir Milletvekili?” soruları üzerinden yapılan toplantıda, tüm demokrasi ve emek güçlerine, çağrı yapıldı. “Şimdi birleşmenin, birlikte mücadelenin tam zamanıdır” denilen toplantıya çok sayıda vatandaş katıldı.

714
 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Örgütü hafta sonu seçim öncesi “fikir alışverişi” yapmak üzere bir halk toplantısı organize etti. HDP`nin Çanakkale Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Sosyal Tesisleri’nde düzenlediği, “Nasıl Bir Türkiye? Nasıl Bir Çanakkale? Nasıl Bir Milletvekili?” soruları üzerine organize edilen toplantının moderatörlüğünü Ragıp İncesağır yaptı. HDP bileşeni parti ve gençlik örgütlenmelerinin yanı sıra bazı sendika ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de katıldı. Açılış konuşmasını yapan toplantının kolaylaştırıcısı Ragıp İncesağır, “Yeni yaşam çağrımız, Türkiye`nin bütün insanlarınadır. 7 Haziran seçimlerinde ancak birlikte hareket edersek, ortak, eşit ve demokratik bir yaşamı kurabiliriz. Yeni yaşam çağrımızın temelleri şunlardır; tekçiliğe karşı çokluk fikri, savaşa karşı barış, sermayeye karşı emek, adaletsizlik ve eşitsizliğe karşı sosyal adalet, sadaka devletine karşı sosyal devlet, ayrımcılığa karşı halklara ve inançlara özgürlük, devlet dinine karşı özgürlükçü laiklik, cinsiyetçiliğe karşı cinsiyet eşitliği, merkezi devlet anlayışına karşı öz yönetim, doğanın yıkımına karşı ekolojik toplum. 12 generallerinin Türkiye`yi içine soktuğu bu olumsuz siyaset nizamı, bugüne kadar hiçbir iktidar tarafından değiştirilmedi, değiştirilmek dahi istenmedi. Bugün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise, 12 yasalarını kendine aparat yapıp, yeni Kenan Evren olma peşinde. Barajın fiilen yıkılması sadece halkın vekillerini meclise sokmayacak, esasen 12 Eylül rejiminde de önemli bir delik açacaktır. Bugün Türkiye bir değişim istiyor, ama bu değişimin baskıcı ve despotik değil, demokratik bir yönde olmasını istiyor. Bunun önünü açabilecek kararlılığa sahip olmamız gerek. Tereddüt, siyasetsizlik, güvensizlik, özgüven eksikliği, sadece Türkiye`de demokrasi güçlerini geriletmez, torunlarımızı bile etkileyecek bir savruluşun kapılarını açar. Buğün tıpkı Yahudi esnaf ve Rum balıkçıların, Türkmen köylülerle birleşip Şeyh Bedreddin`in çağrısına koşması gibi, tıpkı Deniz`lerin Filistin`e koşması gibi, tıpkı Mahir`lerin, Deniz`leri idam sehbasından almaya koşması gibi, halkların ve devrimcilerin birbirine doğru koşması, büyük buluşmayı gerçekleştirmesi gerekiyor. Bu yüzden yaptığımız bu toplantıya katıldığınız için tekrar teşekkür ediyoruz” dedi.
 
“Bu gidişe birlikte `dur` diyebiliriz”
HDP İl Eşbaşkanı Rahime Kanilga ise, “Önümüzde 7 haziran seçimi var. bu sıradan bir seçim değil, aynı zamanda Türkiye`nin geleceğini de etkileyen, çocuklarımızın geleceğini de etkileyen bir seçim. Herkesin farklı düşünceleri var. Ama buradaki özlememiz, demokrasi ve özgür bir gelecek ise, gerçekten ortaklaşıp AKP`nin bu gidişine `dur` diyebiliriz. Başkanlık sistemi ile tek bir insanın tahakkümü altına girilecektir. Bunun durduracak tek güç, HDP`dir” dedi.
 
“HDP`nin seçime bağımsız adayla girmesi bir zulümdür”
HDP İl Eşbaşkanı Şeyhmus Aslan ise bağımsız değil, parti olarak seçie girilmesinin doğru bir karar olduğunu ifade ederek, “30 yıldan bu yana, bu ülkede çok acı olaylar yaşandı. Gencecik insanlarımızı toprağa gömdük. Sorunlarımızı, diyalogla, konuşarak çözmeyi bir türlü başaramadık. İnkar ve imha öyle bir noktaya geldi ki, 30 yıldan bu yana yaşanan çatışmada binlerce insan öldü. Biz parti olarak, 15-20 senedir bu ülkedeki sorunların çatışma ile değil diyalogla çözüleceğini söyledik. Savaşa hayır dedik, barışı savunduk. Bunun karşısında da işkence ve baskı gördük. Yılmadık. Demokrasi için, özgürlük için muhakkak bir bedel ödenmesi gerekiyordu, biz de bu bedelleri ödedik. 12 senedir iktidarda olan parti, siyaset sahnesine çıktığında, demokrasi ve insan haklarından bahsetmişti. Bu ülkede soruları da barışçıl yollarla çözüleceğini ifade etmişti. Bu söylemler doğrultusunda iktidara geldi. Aradan geçen 12 yılda bu söylediklerinin hiçbirini yapmadı, kamuoyunu oyaladı. Biz parti olarak son iki seçimdir, yüzde 10 barajını geçmeyeceğimiz için bağımsız adaylarla kendimizi temsil etme imkanı bulduk. Bugünden sonra bağımsız adaylarla seçime girmeyi kendimiz için zulüm olarak görüyoruz. Aslında kendimiz için değil, bu ülkede yaşayan, sol, sosyalist, demokrat, ilerici bu sistem tarafından dışlanan kim varsa, hangi inanç ve halka sahip olursa olsun, herkese bir eziyet ve haksızlık olduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
 
Adsız, çağrıyı yineledi
Emek Partisi İl Başkanı Ercan Adsız ise HDP`ye güç verilmesi gerektiği yönündeki çağrısını yineleyerek, “Burada toplanan emek ve demokrasi güçleri HDP çatısı altında, ülkemizde işçilerin, emekçilerin yok sayıldığı, grevlerin yok sayıldığı, sokağa çıkmanın bile yasak olduğu bir dönemde seçime giriyoruz. Emek Partisi olarak, tüm emek ve demokrasi güçlerini birleşmeye davet ediyoruz. Emek Partisi HDP ile seçimlere ortak giriyor. Diğer demokrasi güçlerine de çağrımızı yinelemek istiyorum. Bu birlik içinde yer almayan kimsenin kalmaması lazım. Tüm ötekileştirilenlerin, demokrasi mücadelesi içindeki tüm örgütlerin, bir arada mücadele etmesi gerektiğini ifade ediyor, herkesi HDP`ye güç vermeye çağırıyorum” dedi.
Paylaş