Ses kayıtları yayınları dursun artık!...

Her gün bir ses kaydı yayınlanıyor.
Yayınlandıkça vay arkadaş buda mı olacaktı deyip,ülkenin çivisinin çıktığını bir kez daha görmenin ötesinde kendilerini haklı çıkarmak adına üretilen saçmalıklarda akıl sağlığımızı zorlayacak noktaya geldi.
Yeter artık diyorum; “günah işleme özgürlüğünün” bu denli geniş sınırlar ile kullanılması bizi bozar.
Biliyorsunuz çok özgürlükleri sevmeyiz; “günah işleme özgürlüğünün” de bir haddi olmalı!..

847
İki gündür aralıklarla yağmur yağıyor.
İnsanoğlu halleri herkesin beklentisi farklı, ama bazı felaket tellalları var ki;haklarında düşüncelerimi açıklarken günah işleme hakkımı kullanmak istiyorum.
Anladınız herhalde ;hani bu satırlardan yazamayacağım  duygu halleri meselesi.
Neymiş efendim, şöyle şiddetli bir yağmur yağsın da, ortalığı sel götürsün de ortaya çıkan görüntüler üzerinden siyaset yapalım.
Çanakkale Belediyesinin “başarısızlığını”  ortaya çıkaralım.
Buna en güzel cevabı Çanakkale Belediye Meclisi ,seçimler öncesindeki son oturumunda verdi.
Meclis, bir bütün olarak başarılı çalışmalara imza atmanın onurunu yaşadı.
Hep birlikte siyasi parti farkı gözetmeksizin bu başarıyı paylaştı.
Duygularını paylaşırken de son derece objektif davrandığı gibi, aynı zamanda duygularını da net bir şekilde ortaya koydu.
Özellikle AKP meclis üyelerinden Hakan Vural ve Eren  Kemerli gerek meclis çalışmalarında göstermiş olduğu performans gerekse bir çalışma dönemi sonunda gösterdiği objektif ve tüm duyguları ile yalın olma konumlarından, sel beklentisi ile siyaset yapmak üzerine  planlar kuranların öğrenecekleri çok şey var.
Yine yapılan çalışmaları karalamak adına siyaseten propaganda yapanların son meclis oturumunda yapılan değerlendirmelerden alacakları dersler var.
Belki biraz vicdanlarının sesini dinlerler ve haksız yere yönelttikleri suçlamalardan vazgeçerler.
Vicdansızları, kendi vicdansızlıkları ile baş başa bırakalım.
Bugün artık vicdan sahibi herkes, toplumsal sistemin geldiği nokta, siyasal iradenin sistemin iğrençlikleri ile özdeşleşmiş uygulamalarına karşı tepkisini gösteriyor.
AKP hükümetine karşı tepkiler gün geçtikçe büyüyor.
Protestolar artıyor, protesto haklarını kullanan insanların şiddete maruz kalmaları öfkeleri daha da büyütüyor.
Saldırı ile, şiddet ile hırsızlık engellenemez!
Siyasal irade baskıların dozunu artırıyor, her geçen gün demokratik hakların tamamıyla yok edilmesine doğru hızla yol alınıyor.
Hükümet hiç bir şeye tahammül edemez hale geldi, yaşanılanları ört bas etmek için yoğun bir çaba içersinde.
İnternet yasaklarından sonra şimdi de sosyal medyanın yasaklanması girişimleri gündemde.
Twitteri , facebooku kapatsanız, hırsızlıkları kapatabilir misiniz?
Bu uygulamalar günümüzde en koyu diktatörlüklerin uygulamaları olarak kabul edilen kriterlerdir.
Öyle anlaşılıyor ki  yerel seçimler sonrasında baskılar oldukça yoğunlaştırılacak. Şimdiden bunun işaretleri görülmeye başlandı.
Yerel seçim çalışmaları sırasında özelikle Halkların Demokratik Partisi’ne karşı  sürdürülen organize baskılar, linç girişimleri demokrasi mücadelesine karşı tahammülsüzlüğün göstergesi olarak dikkat çekmektedir.
Demokrasi ve emek güçlerinin yerel seçimler sürecinde demokrasi mücadelesine sahip çıkarak geliştirmek istedikleri birlik ve dayanışmanın önemi şimdi daha çok hissedilmektedir.
Önümüzdeki günler çok daha zorlu geçeceğe benziyor.
Böylesi zamanlarda gerçeklerin halka ulaştırılmasın için çalışan gazeteciler de artan baskılardan nasiplerini alırlar.
Gazetecilere dönük saldırıların arttığını gözlemekteyiz.
Geçen hafta Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Sekreteri, İMC televizyonu sunucusu ve Evrensel Gazetesi Yazarı Mustafa Kuleli ile gazeteci Hasan Cömert’den sonra bu hafta Evrensel Gazetesi editörü Mithat Fabian Özmen pusu kurularak saldırılara uğradı.
Pusu kurularak yapılan saldırı deyince; tabiî ki aklımıza arkadaşımız Cemal Oral’a yapılan saldırı geliyor, unutmadık.
Takipçisiyiz.
Cemal arkadaşımız ile dayanışmamızı bir kez daha göstermek bu saldırının faillerinin ortaya çıkarılması konusundaki talebimizi yinelemek için düzenlenen dayanışma yemeğine tüm dostlarımızı bekleriz.
Dayanışma yemeği 9 Mart Pazar günü saat 19.00’da Anafartalar Otelindedir.
Paylaş