Milli Eğitim Bakanlığı, okulların açılması ve kapanmasına ilişkin esasların düzenlendiği yönetmelikte, ‘Çok Programlı Anadolu lisesi, Mesleki Ve Teknik Eğitim Merkezi ve Mesleki Eğitim Merkezinde karma eğitim yapılır’ maddesi kaldırıldı. Maddenin kaldırılmasına eğitim sendikaları, ‘nüfus ve öğrencinin az olduğu yerlerde düz, meslek ve teknik liselerdeki programları tek okulda toplayarak kız ve erkeklerin ayrı eğitim yapmasının önünü açtığı düşüncesiyle sert tepki gösterdiler. Konuyla ilgili olarak Eğitim Sen Yönetim Kurulu üyesi Cemal İlgün; “Bu memlekette kurum açma kapamadan tutunda, karma eğitime kadar öğrencilerimizin bilimsel ve demokratik bir eğitim hakkında yaralanabilmesi talebi, eğitimcilerin gerçekten işlerini yapabilmelerinin yegane koşulu taleplerimize sahip çıkmaktır. Biz, ilgili sendikalar ve velilerimiz, eğitimciler olarak bu alanda buna dur demek için gerekirse birlikte iş yapmaktan alıkoymamalıyız” dedi. Yapılmak istenen uygulamanın dışında eğitimde çok daha büyük sorunlar olduğunu dile getiren Eğitim İş Şube Başkanı Ahmet Mantaş ise, uygulamayı uzun zamandır yapılmak istenen gerici eğitimin son aşaması olarak değerlendirdi. Uygulamaya karşı büyük bir karşı duruş gerçekleşeceğini belirten Mantaş; “Özellikle, Cumhuriyet’ten yana, aydınlanmacı, emek ve demokrasi örgütlerinin bu duruma büyük tepki göstereceğine inanıyorum” dedi.
“Demokratik ve laik eğitim talebi yine yok sayıldı”
Öğrencilerin bu yılda demokratik ve laik eğitim talebinin yok sayıldığını belirten İlgün; “Bu yönetmeliğe baktığımızda yıllardır dillendirdiğimiz laiki, demokratik, bilimsel eğitim talebi ve gerçekten öğrencilerin ilgi istek ve ihtiyaçlarına yönelik olan bir eğitim ve öğretim görme talebi yine yok sayıldı. Yeni Bakanın göreve başlamasını kamuoyu bir umut olarak görmüştü. Kendisi ‘eğitimde kıyameti koparalım’ derken, gelin görün ki eğitimde kıyamet koptu. Ancak, bu kopan kıyamet, öğrencilerimiz, velilerimizin, öğretmenlerimizin, bir bütün olarak toplumun tamamının, bu kıyamette tabiri caizse, yıkıntının ve enkazına altında kalmasına yol açacak” dedi.
“İmam Hatip açmak için koşul ve şart yok”
İmam Hatip Ortaokulu ve Lisesi açmanın hiçbir şarta bağlanmadığını belirten İlgün; “Diğer okul türlerini açabilmek için en ana iki şube istenirken, öğrenci sayısı için belli bir sayı istenirken, en az 8 derslik sayısı istenirken, İmam Hatipler için hiçbir koşul ve şart yok. Ancak son lise yerleştirmelerine baktığımızda İmam Hatiplerin kontenjanların Türkiye genelinde yüzde 50’si boş kalmış. Bu yetmiyor üniversite yerleştirme sonuçlarına baktığımızda en başarısız okul türü yine İmam Hatipler. Ancak ısrarla her yerde İmam Hatip Okulu açılmak isteniyor. Dolayısı ile eğitimin altını boşaltmak, eğitimin içeriğini eğitim olmaktan çıkartmak. Sadece dindar ve kindar neslin yetiştirilme arzusuna eğitimin kurban edildiği bir dönemden geçiyoruz” dedi.
“Yegane koşul, taleplerimize sahip çıkmaktır”
İlgün yönetmelikle ilgili olarak; “Buradan hareketle bu yönetmelik değişikliğinin kaldığı yerden, karma eğitimin kalkması, ‘kızlarla erkekler aynı okulda okumamalıdır’ söylemleri ve eylemleri çeşitli okullarda lokal olarak söyleniyordu. Bu, en son Milli Eğitim Şurasında dahi tartışıldı. Adı önemli değil ancak bir sendikanın taleplerinden bir tanesi buydu. Bakanlığımız, ‘Kurum Açma Kapatma Yönetmeliği’nde yaptığı değişikliğinin ardından özellikle lise türlerinde bu anlamda karma eğitimin olmaması gerektiği, karma eğitimin tamamen ortadan kalkmasını kolaylaştıracak yeni bir düzenleme yaptı. Bugüne kadar saydığım bu taleplerde göz önünde bulundurulduğunda gerçekten nereye konulması gerektiğine bizde anlam veremiyoruz. Bu memlekette kurum açma kapamadan tutunda, karma eğitime kadar öğrencilerimizin bilimsel ve demokratik bir eğitim hakkında yaralanabilmesi talebi, eğitimcilerin gerçekten işlerini yapabilmelerinin yegane koşulu taleplerimize sahip çıkmaktır. Biz, ilgili sendikalar ile, velilerimiz ile, eğitimciler olarak bu alanda buna dur demek için gerekirse birlikte iş yapmaktan alı koymamalıyız” dedi.
“Eğitimdeki geri adımların karşısındayız”
Madde ile okullarda karma eğitimin yapılmayabileceğini belirten Eğitim İş Şube Başkanı Mantaş; “Okul açma okullara isim verebilme ile ilgili yönetmelik değiştirildi. Yönetmelik değişikliği sırasında özellikle çoklu Anadolu Liseleri’nin ve Mesleki Eğitim Liseleri’nin karma eğitim yapılır denen maddesi kaldırılmış. Bu yöntemle maddeler kalkınca okullarda karma eğitim yapılmayabilir. Bunun önü açılmış oldu. Bu zaten en büyük tehlikelerden biriydi. Bu sıkıntı yaratacak bir durum. Buna Genel Merkez bazında tepki gösterdik. Yeni atanan Bakana sempati besleyerek beklenti içerinde olanların yaşadıkları ilk hayal kırıklığı oldu. Eğitimdeki geri dönüşüm adım adım sona doğru geliyor. Eğitim İş olarak bu adımların şiddetle karşısındayız. Karma eğitimi savunuyoruz. Laik, bilimsel ve demokratik bir eğitim içerisinde karma eğitim vazgeçilmez bir unsurdur. Bu anlamda Kız ve Erke liseleri var. Yani Türkiye’de tek tip etiğim yapan okullarımız var. Ancak AKP iktidarının niyeti eğitim sistemi içerisinde hemen hemen tüm okullarda bunu uygulamak. Zaten İmam Hatipler ’de bunu bir şekilde fiili olarak yasal olmadan uyguluyorlar. Bazı okullarda merdiven kullanımı ayrılıyordu. Normal çağdaş eğitimlerde lavabolar dışında kız-erkek ayrımı yapılmıyor
“Toplumsal anlamda büyük bir karşı koyuş olacağını düşünüyorum”
Tek tip bir eğitim sistemi içerisinde dogmatik bir yönelimi hayata geçirmeye, kindar ve dindar bir nesil yetiştirmeye yönelik adımların yürütüldüğünü ifade eden Mantaş; “Ancak buna çok büyük bir karşı koyuşla karşılaşılacağını düşünüyorum. Ekonomik kriz içerisinde eğitimin bir çok sorunu varken. eğitim bütçesel sorunları varken, 2 milyar gibi bir bütçe kısıtlamasına gidilmişken. Eğitimde yerleştirme sorunu gibi birçok sorun dururken, işin cinsiyet kısmı ile uğraşmak yerine bunlarla uğraşsınlar. Yine yanlış yerden bakılıyor. Paydaşlara danışmadan, tepeden inme yönetmelik ve kararlarla eğitim budanmak isteniyor. Ancak dediğim gibi buna toplumsal anlamda büyük bir karşı koyuş olacağını düşünüyorum. Özellikle Cumhuriyet’ten yana, aydınlanmacı, emek ve demokrasi örgütlerinin bu duruma büyük tepki göstereceğine inanıyorum. Biz sendika olarak kesinlikle buna karşıyız. Şiddetle karma, laik ve bilimsel ve demokratik eğitimi savunuyoruz. Biz mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
(Eren Aşnaz)