Sendikacılar hakim karşısındaydı...

Çanakkale`de 18 Ocak 2014 tarihinde gerçekleştirilen “Ayakkabı Kutusu Mitingi” olarak bilinen kamuoyunda 17-25 Aralık operasyonu olarak bilinen yolsuzluk iddialarının üzerine yapılan mitingin yargılanması devam ediyor. Dün de söz konusu miting ile ilgili bazı sendikacılar hakim karşısına çıktı. “KESK halktır, halk yargılanamaz” diyen sendikacıların davası 15 Temmuz tarihine ertelendi.

461
17-25 Aralık 2013 tarihlerinde gerçekleştirilen ve “Tarihi yolsuzluk, rüşvet ve karapara aklama” operasyonu olarak bilinen sürecin ardından, Çanakkale`de yapılan eylem yargılanmaya devam ediyor. 18 Ocak 2014 yılında gerçekleşen ve “Ayakkabı Kutusu mitingi” olarak hafızalarda yer eden, kitlesel eylem ile ilgili KESK`e bağlı sendikaların şube başkanları ve üyeleri dün hakim karşısına çıktı. Çanakkale Adliyesi`nde gerçekleşen 2`nci duruşma, 15 Temmuz tarihine ertelendi. Duruşma çıkışı Eğitim-Sen Şube Başkanı Prof. Dr. Telat Koç ve Tüm Bel-Sen Şube Başkanı Zeki Önder açıklama yaptılar. Koç, sadece KESK üyelerinin yargılanıyor olmasına tepki gösterirken, Önder`in hedefinde ise Memur-Sen vardı.
 
“Kamu kaynaklarına sahip çıkmaya devam edeceğiz”
Eğitim-Sen Şube Başkanı Prof. Dr. Telat Koç, eylemin ardından devletten özür beklediklerini ifade etti. “Burada olmak bir onurdur” diyen Koç, “Aslında Türkiye`de olaylar çok hızlı geliştiği için bazı şeyleri hatırlatmak gerekiyor. Neden biz burdayız? Konusunu hatırlatmak gerekiyor. 17 Aralık 2013 yılında kamuoyu ile bir süreç paylaşıldı. Denildi ki; `Bu ülkenin kaynakları çalınıyor ve yağmalanıyor.` Bunun üzerine bir süreç ve operasyonlar başladı. Biz de bu ülkenin duyarlı insanları olarak, devletin kaynaklarına, bir anlamda kamu malına sahip çıkma sorumluluğundaki bireyler ve kurumlar olarak bu süreçte, demokratik tepkilerimizi dile getirdik. Devamında, yaklaşık 3 bin kişilik bir kitle ile 18 Ocak 2014 tarihinde Ayakkabı Kutusu mitingi düzenlemiştik. Bu mitingte Çanakkale halkı vardı, belediye başkanları vardı, millitvekilleri vardı. Biz bu süreçte, devletin bize teşekkür edeceğini beklerken, özellikle KESK`ten seçilen üç şube başkanı, Eğitim-Sen, Tüm Bel-Sen ve BES Şube Başkanları ile üyeleri yargılanmaya başlandı. 100 yıllık mücadele geçmişi olan KESK, bugüne kadar haklar mücadelesinin içinde yer almıştır, bundan sonra da yer alacaktır. Böyle olunca egemenler tarafından hedefe konuldu. KESK dışındaki hiç kimseye dava açılmadı. Bugün bu davanın ikinci duruşmasındayız. Bugün de burada kamu kaynaklarına sahip çıkmaya devam edeceğimizi ifade ediyoruz. KESK halktır, halk yargılanamaz” ifadelerini kullandı.
 
Önder`in hedefinde Memur-Sen vardı
Tüm Bel-Sen Şube Başkanı Zeki Önder ise yaptığı açıklamasında, “Seçim bitti, duruşmalar ve eziyet bitmedi. Biz Çanakkale KESK olarak hep olumsuzlukların karşısında olduk ve yaşadığımız müddetçe de olmaya devam edeceğiz. Biliyorsunuz rektörle ilgili de mücadele ettik, sonuç ortada. O dönemin başbakanı ile mücadele ettik, sonuç ortada. Seçimi bitirdik ama zulüm bitmedi. Zülum bitinceye kadar, insanlar özgür ve eşit olana kadar, bu süreç son buluncaya kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Evet bu süreçte, bizim dışımızda kimse yargılanmıyor. Eski Kilitbahir İskelesi`nin karşısında, AKP`nin altında aslında demokrasinin fotoğrafını görmeniz gerekiyor. Asli görevini bırakıp, seçim konvoylarında koşturan ve Çanakkale`de imam olarak görev yapan, bu milletin emeğini çalıyor. Bununla ilgili sayın valinin ve müftünün derhal soruşturma açmasını talep ediyorum. İşinin dışında her türlü siyaset ve zülumle uğraşan, adı da `sendika` olarak tanımlanmış bir insanla, bir emek örgütü temsilcisi olarak ben utanç duyuyorum” ifadelerini kullandı.  (Seçkin Sağlam)
Paylaş