Savunma hakkı demokrasinin temelidir

Türkiye’de yeni bir gözaltı dalgasıyla karşı karşıya kaldı. Türkiye genelinde başlatılan operasyonlarda şu ana dek 85 kişiyi gözaltına alınırken, gözaltına alınanlar arasında 16 avukatın olduğu öğrenildi. Gazeteciler, sendikacılar, bilim adamları ve komutanlardan sonra toplumun her kesiminden insanı savunmakla yükümlü avukatlar sistemin hedefi haline geldi. Gözaltına alınan 10 avukattan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı dahil 9`u tutuklandı. Öte yandan İstanbul Adliyesi`ne sevk edilen ikinci grupta yer alan 26 kişiden 23`ü de tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.

1463
Çağdaş Hukukçular Derneği’ne yapılan polis operasyonu sonucu İstanbul, İzmir ve Ankara’da çok sayıda Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi ve yöneticisi avukatın gözaltına alınması ve sonrasında gerçekleşen tutuklamalar ile ilgili gazetemiz aracılığı ile görüş bildiren Çanakkaleli avukatlar yargı sistemi içinde bir tek bağımsız kalan kesimin avukatlar olduğunu ve efendilik sitemini tanımadıkları için Türkiye’de yaşanan hukuk depreminde hakkıyla direnen taraf olduklarını belirterek; ülkede gazeteciler, yazarlar, bilim adamları ve sendikacıların ardından siyasi davalara bakan avukatların gözaltına alınma biçimini eleştirerek hukukun baskı altına alınmaya çalıştığına dikkat çekti.
 
Çağdaş Hukukçular Derneği’ne yapılan polis operasyonu sonucu İstanbul, İzmir ve Anakara’da çok sayıda Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi ve yöneticisi avukatın gözaltına alınması ile ilgili gazetemiz aracılığı ile görüş bildiren Çanakkaleli avukatlar yargı sistemi içinde bir tek bağımsız kalan kesimin avukatlar olduğunu ve efendilik sitemini tanımadıkları için Türkiye’de yaşanan hukuk depreminde hakkıyla direnen taraf olduklarını belirterek; ülkede gazeteciler, yazarlar, bilim adamları ve sendikacıların ardından siyasi davalara bakan avukatların gözaltına alınma biçimini eleştirerek hukukun baskı altına alınmaya çalıştığına dikkat çekti.
 
İşgüden: “Direneceğiz ve bizlerin hiçbir zaman
efendileri olmayacak”
Av. Işık İşgüden; “Şu anda zaten hukuk Türkiye’de büyük bir deprem geçiriyor. Bu gözden kaçırılmaması gereken bir gerçek. Bu arada bu depreme en fazla direnen kesim avukatlar oldu. Bu konuda İstanbul ve Ankara Baro’su en iyi direnme örneği gösterdi. Bu direnme hukukun ve yargının direnmesi olarak ele alınmalıdır. Adalet mülkün temeli düşüncesinden hareketle mülk devletse, mülkün temeli baskı altındadır. Türkiye’de son zamanlarda güzel olaylar yaşanmıyor. Hukuk adına avukatların gözaltına alınması hoş değildir. Avukatın görüşü gerekiyorsa davetiye yollarsın, avukat gelir. Bu usulün terörize edilmesi demektir. Gözdağı verilmek isteniyor. Tarih boyunca bu konuda avukatlar daima direnmiştir. Fransız Molierac’ın dediği gibi “Avukatlar tarih boyunca köle kullanmadılar, fakat hiçbir zaman da efendileri de olmadı” Bu çok doğrudur. Bugün yargıya karşı baskı olduğunu görüyoruz. Silivri ve Ergenekon gibi davalarda tahliye görüşü bildiren hakimler başka yere göreve verildi. Ucube heykel konusu ile ilgili hukuk süreci başlatan hukukçu başka yere alındı. Deniz Feneri ile ilgili soruşturma yapanlara bu yüzden dava açıldı. Baskı olmadığını söylemek mümkün değildir. Bir tek avukatlar bağımsız kalmıştı. Onlar da direndiler. Bu son olaylar bu direnci kırmaya yönelik olsa da direneceğiz ve bizlerin hiçbir zaman efendileri olmayacak.”
 
 
Evirgen: “Hakimler ve savcılar ayağını şekillendirmek isteyen düşünce,
bağımsız avukatlara kadar gelip dayanmıştır”
Av.Hakan Evirgen; “Devam eden bir soruşturma var, çok da fazla soruşturma içeriğini bilmiyorum. Ama yargının önemli üyelerinden avukatlara yönelik yapılan uygulamayı ve gözaltına alınma biçimlerini, üzerilerine biber gazı sıkılmasını ve yaralanmaları kınıyorum. Avukatlar toplumun her kesiminden insanı savunmakla yükümlüdür. Avukatlara karşı yapılan bu muameleyi ve insanlık dışı yaklaşımları uygun bulmuyorum. Soruşturma usulleri açıkça bellidir. Avukatların gözaltına alınma şekli doğru değildir, hakları hiçe sayılmıştır. Hukuk baskı altına alınmaya çalışılmaktadır. Otoriter, baskıcı yaklaşım şu anda avukatlara dayanmıştır. Hakimler ve savcılar ayağını şekillendirmek isteyen düşünce bağımsız avukatlara kadar gelip dayanmıştır. Yargı kuşatma altındadır. Türkiye Barolar Birliği ve diğer barolar yeterli tepkiyi göstermemektedir.”
 
 
Baydar: “Yapılan savunma makamına karşı bir hareketse yanlıştır”
Av. Hilmi Baydar; “Şu anda soruşturma yapılıyor. Bu konuda bilgili olmak lazım. Avukatlar da suç işler, ama yapılan savunma makamına karşı yapılan bir hareketse, savunma nedeniyle yapılmışsa bu yanlıştır. Birçok avukat alındı, bazıları önce alındı. Gerekçeleri nelerdir? Gözaltına alınma biçimi ile ilgili uygunsuz bir durum varsa bu sadece avukat oldukları için değil, herkese karşı yapılma şekli ile ilgili değerlendirilmelidir. Yanlış yanlıştır.”
Paylaş