Avrupa`nın birçok ülkesinde yasaklanan deniz kestanesinin bu yıl itibariyle Türkiye denizlerinde avcılığına izin verildi. Mart ayı içinde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından İl Müdürlüklerine `izin` yazısının ulaştığı öğrenilen deniz kestanesinin avlanması konusunda, balıkçı kooperatiflerine de bu konuda bilgilendirme yazısı gönderilirken, Nisan ayı itibariyle deniz kestanesi avcılığı hızla arttı. ÇOMÜ Öğretim Üyesi ve Su Ekosistemlerini Koruma Derneği Başkanı Prof. Dr. Herdem Aslan ile koruma altındaki türlerden olan deniz kestanelerini konuştuk. Aslan, Akdeniz`de farklı sebepler nedeni ile tükenme noktasında olan deniz kestanesinin, bu kez de kontrolsüz avcılık nedeni ile Saroz Körfezi`nde tehlikeye girdiğini söyledi.
"Kontrolsüz avcılık başladı"
Son dönemde, Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü`nün denizkestanesinin ticari avcılığının 2022 yılı itibariyle serbest bırakıldığını ifade eden Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Herdem Aslan, avcılığın kontrolsüzce başladığına vurgu yaptı. "Deniz hıyarlarından sonra, sıra Deniz Kestanelerine geldi" diyen Aslan, Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ`e göre avcılık "izin belgesi" almış balıkçı teknelerinden sadece dalma yöntemi ile avlanmasına izin verilen deniz kestanesi avcılığının deniz çeşitliliğine ve ekosistemine zarar vereceğini dile getirdi. Kontrolsüz avcılığa vurgu yapan Aslan, "Deniz kestanesi avcılığının Kuzey Ege Denizi`nde maalesef kontrolsüz bir şekilde artış göstermekte olduğu saptandı" diyor.
Kilosu 20 lira, dünya piyasasındaki geliri milyonlarca dolar!
Deniz kestanesinin afrodizyak etkili olduğunu dile getiren Prof. Dr. Aslan, özellikle Avrupa`daki lüks restoranlarda büyük bir rağbet gördüğünü ifade etti. Konuyla ilgili balıkçılarla görüştüğünü söyleyen Aslan, deniz kestanesi stokunun ne kadar olduğunu bilmediklerini, ancak ifade edilen "günde 50 ton" toplandığına dair bilgilerin endişe verici olduğunu söylüyor. Aslan, Saroz Körfezi`ndeki avcılığa ilişkin ise "Bakanlığın elinde henüz resmi avlanılan deniz kestanesi miktarları olmaması ile birlikte, sadece Saroz Körfezi`nden bir günden 50 ton kadar deniz kestanenin halk tarafından kilosu 20 liraya varan ücretler karşılığında avlandığı resmi olmayan kaynaklardan gelen üzücü bir haberdir. Şuanda izinli olarak 10`un üzerinde teknenin Saroz`da avcılık yaptığını ve her bir tekneden en az bir ton deniz kestanesi olduğunu öğrendim. Deniz kestaneleri, özellikle Uzak Doğu ve Avrupa ülkelerinde lezzetli bulunan havyarları nedeniyle çok talep edilen değerli bir besin kaynağıdır. Tüm bu market talepleri de aşırı balıkçılık faaliyetleri sonucunda sömürülen doğal denizel ortamlardan karşılanmaktadır" açıklamasında bulundu.
"Deniz ekosisteminde çok önemli bir tür"
Deniz kestanelerinin, deniz tabanında yaşayan bitkilerle beslendiğini, pek çok balık için de önemli bir besin kaynağı olduğunu dile getiren Aslan, "Bu nedenle deniz ekosistemi için çok önemli bir kilit tür olan deniz kestaneleri, İtalya, İspanya gibi pek çok Akdeniz ülkesindeki aşırı avcılık, türün stoklarında ciddi çöküşlerin görülmesine yol açmış ve sonrasında söz konusu ülkelerin getirdikleri çeşitli kotalar ve yasaklar da talebin karşılanması için ithalatı bu ülkeler için zorunlu kılmıştır" dedi.
"Koruma altında"
Türkiye`nin 1984 yılında taraf olduğu Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarının Korunması Sözleşmesi (BERN)`ne göre koruma altında olan deniz kestanesi türü, hali hazırda küresel iklim değişikliği nedeniyle Akdeniz`in güney kıyılarında yaşam alanlarını kaybettiğini söyleyen Aslan, söz konusu iznin kaldırılması gerektiğini belirtti. Aslan, "Takip ve kontrollerin yapılamaması nedeniyle verilen izinlere uygun bir şekilde gerçekleştirilmeyen avcılık faaliyetlerinin acilen durdurulması ve deniz kestanesi avcılığını özendiren yasal iznin kaldırılmasını talep ediyoruz" dedi.
(Seçkin Sağlam)