Gelibolu`da Merkez İskele`den Kilitbahir, Eceabat ve Çanakkale Merkez`e yolcu taşıyan firmalar arasında, 1915 Çanakkale Köprüsü`nün açılmasının ardından sıra krizi devam ediyor. Gelibolu Seyahat Başkanı Recep Şarlak, üç firmanın 23 senedir eşit dönüşümlü olarak Gelibolu, Eceabat, Kilitbahir hattında çalıştığını dile getirerek; "Kilitbahir`e eşit dönüşümlü çalışıyorken, bu sefer `sizi istemiyoruz, bizim istediğimiz noter anlaşmasını imzalayacaksınız` dediler. Hakkaniyetsiz ve adaletsiz bir noter sözleşmesi var" dedi.
Şarlak; "İki firma bizden daha önce çalışmaya başladılar"
1915 Çanakkale Köprüsü`nün açılmasının ardından, Gelibolu`da sıra krizi yaşanmaya devam ediyor. Gelibolu`da faaliyet gösteren üç firma arasında yaşanan sıra krizi gerginliğini korurken, Gelibolu Seyahat Firması`nın evraklarının Trafik Komisyonu`ndan, diğer iki firmaya göre evraklarının ellerine daha geç ulaşmasıyla beraber problemlerin de başladığını dile getiren Gelibolu Seyahat Başkanı Recep Şarlak; "Gelibolu`da üç firma var; Gelibolu Yarımada, Gelibolu Birlik ve bizim firmamız olan Gelibolu Seyahat. Yaklaşık 23 yıldır eşit dönüşümlü olarak Gelibolu, Eceabat, Kilitbahir hattında çalışıyoruz. Ancak 1915 Çanakkale Köprüsü`nün açılmasının ardından, iki firma evraklarını daha hızlı halledip, köprüden çalışmaya başladılar. Bizim evraklarımızın, Trafik Komisyonu`ndan arabalarımızla ilgili kararın geç gelmesinden dolayı, beş altı ay sonra hazır hale geldik. Ulaştırma Bakanlığı`ndan sıra, saat ve güzergahımız onaylandı. Daha sonra Çanakkale Otogarı`ndan peron yazılarımızı, noter sözleşmeli yazıhane sözleşmelerimizi yaptık, biz hazırız dedik diğer arkadaşlara, o arkadaşlar ilk önce bizden para istediler, biz sizden daha önce başladık diye. Ardından biz, Gelibolu`daki devlet kurumlarına, kaymakamlara yazılı dilekçe ile bu konuları net bir şekilde belirttik" şeklinde konuştu.
"Gelibolu Seyahat Firması`nı istemiyoruz dediler"
Yaşanan problemlerin ardından, gerekli mecralara şikayet başvurusunda bulunduklarını, ardından Trafik Komisyonunun üç ayrı firmayı bir araya getirerek, nasıl Kilitbahir`e çalışıyorsak Otogar`da da aynı düzen içerisinde çalışmamız gerektiğini belirten Başkan Şarlak; "Trafik Komisyonu üyeleri üç firmanın başkanlarını bir araya getirdi. Diğer iki kooperatif bizimle çalışmak istemediğini belirtti ve bana söz düşmedi. Resmi evrakların hepsi var bende. Toplandık evet, Emniyet Müdürümüz de oradaydı, dediler ki; bir araya gelip Kilitbahir`e çalıştığınız gibi, 1915 Köprüsü`ne üç firma, aynı duraktan eşit dönüşümlü çalışın. Burada 15 sıra var ise 3 kooperatife 5 5 5 şeklinde eşit dönüşümlü paylaşım yapın dediler. O iki firmada bulunan arkadaşlar da `Gelibolu Seyahat Firması`nı istemiyoruz, onlarla çalışmak istemiyoruz` dediler. Ardından Komisyon Üyeleri `sizi otogara atarız ` dediler, tutanakları tutup otogara attılar. Üç firma otogara gittik, orada rekabetler, kavgalar, önümüze araba çekmeler, şehir merkezinde benim sıram varken, otogardan birlikte çıkıp benim önümden yolcuları topladılar. Çanakkale Devlet Hastanesi önünde benim sıram olduğu halde indiler, ÇOMÜ`den benim önümden yolcuları toplayıp, tekrar yukarı çıkardılar" ifadelerini kullandı.
"Adaletsiz bir noter sözleşmesi var"
Otogara gönderildikten bir hafta sonra diğer iki firmanın şirket ortaklarıyla, kendisinin haberi olmadan görüştüklerini belirten Başkan Şarlak; "Bir hafta orada durduktan sonra, şirket ortaklarına benim haberim olmadan, `biz anlaşalım, pazartesi iskeleden kalkalım, her yere eşit dönüşümlü çalışalım` denmiş. Diğer şirket ortağım, emniyet müdürlüğüne giderek `Müdür Bey biz anlaştık arkadaşlarla, iskeleye dönmek istiyoruz, Kilitbahir`den çalıştığımız gibi köprüye de çalışacağız` diye imzalı kağıt vermişler. Emniyet amiri de `imzalı kağıtla olmaz, noterden mutabakat yapın, pazartesi bana getirip başlarsınız` demiş. Emniyeti bile dinlemeden, iki kooperatif daha Cuma gününden iskele meydanına çıkarak, çalışmaya başlıyorlar. Kilitbahir`e eşit dönüşümlü çalışıyorken, bu sefer `sizi istemiyoruz, bizim istediğimiz noter anlaşmasını imzalayacaksınız` dediler. Hakkaniyetsiz ve adaletsiz bir noter sözleşmesi var. Her şeye iki kooperatif karar verecek, onlar 6-6 sıra yaparken biz 4 sıra yapacağız ömür boyu, 100 bin dolar tazminat koymuşlar, otogar görevlilerini onlar belirleyecek, bize hiçbir yetki, hiçbir söz hakkı bırakmamışlar. Açık açık diyorlar ki `siz bu anlaşmayı imzalamazsanız Kilitbahir`i de bozarız Köprüyü de bozarız, sizi asla bir daha aramıza almayız` " diye konuştu.
"Halen düzelen bir şey yok"
Şirket ortağı olan Fikret Zengin ve İsmail Öncü`ye de tehditlerin açık bir şekilde yapıldığını vurgulayan Başkan Şarlak; "Bu şekilde şirket ortaklarımı da tehdit ederek korkutuyorlar. Tehditler şöyle oldu; pazartesi günü iskelede Fikret Zengin`e hanımının yanında, 5-6 kişi örgütleşip dayak atarak, diğer şirket ortağımız olan İsmail Öncü`nün şoförünün önüne arabayı kırarak ölümle tehdit ettiler. Önüne kırdığı zaman kameralara yansıyor, biz emniyete gittiğimiz zaman, zar zor ifadelerimizi verdik. Mobese kamera görüntüleri var iskele meydanında, her şey açık bir şekilde ortada. Benim bakanlıktan onaylı saatim olduğu halde, benim sırama gasp ediyorlar, trafiği çağırıyorum, trafik bakmıyor bile, git şikayet et diyor, neye kime güveniyorlar, hangi devlet kurumuna, siyasiye güveniyorlar? Ben orada açık açık canlı yayında her şeyi anlattım, Gelibolu, Çanakkale halkı herkes gördü. Halen düzelen bir şey yok" ifadelerini kullandı.
"Evimizde huzurumuz kalmadı"
Yetkili mecralara şikayette bulunduklarını fakat değişen bir şey olmadığını söyleyen Başkan Şarlak; " Gelibolu İlçe Trafik Komisyonu, Kaymakamlık, Cimere yazılarımız var, hiç kimse bir şey yapmıyor. En sonunda buralarda birileri ölecek. Firmama kasıtlı olarak tehdit var, şirket ortaklarım da korkuyor. İsyanımız artık bitti, evimizde huzurumuz kalmadı. Gelibolu`da böyle bir düzensizlik olamaz. Devlet büyüklerimizden olaya el atılmasını; eşit dönüşümlü çalışılmasa bile başımıza bir emniyeti, trafiği, zabıtayı diksinler, atsınlar otogara; herkesin yazıhanesi var orada. Kim karışabilir? Ben dondurma dağıtırım, o limonata dağıtır, kim daha iyi hizmet ediyorsa, yolcuyu kim hak ediyorsa o alsın. Ama benim önüme çıkıp şehir merkezinde yolcu toplamak ne demek, ölümle tehdit etmek ne demek? Savcılıkta dört tane suç duyurusu dosyası var bu konuyla ilgili. Şahitlerimiz, kamera görüntüleri hepsi var bende. Hiçbir yerden bir çare bulamadık. Şirket ortaklarımı tehdit ile korkutmuşlar, `bu sözleşmeye imza atmazsanız biz sizi çalıştırmayız, Kilitbahir`i de bozarız` demişler" diye konuştu.
"Devlet büyükleri bu konuya çözüm bulmalı"
Gelibolu`da ulaşımında büyük bir problem olduğunu, acilen yetkili mecraların denetim altına alması gerektiğini ifade eden Başkan Şarlak; "Yakında burada; bırakın malı, mal gitsin ama can gidecek, ocaklar kapanacak, insanlar ağlayacak. Biz çok çaresiz bir durumdayız. Hiç kimse buraya gelerek denetimde bulunmuyor. Burada sistem bozukluğu var. Gelibolu`da ulaşım sektörü Ali Baba çiftliğine döndü. Beni tehdit ediyormuş diğer iki firma `ona göstereceğiz` diye haber gönderiyorlar, bana kimse bir şey gösteremezler. Her gecenin sabahı olmaz, bunu bilsin herkes. Devletimize güveniyoruz, belki küçük yer diye duyulmamıştır. Cumhurbaşkanımıza, İçişleri Bakanlığı`na, Ulaştırma Bakanlığı`na sesleniyorum. Bizim evraklarımız, belgelerimiz olduğu halde biz çok mağduruz, ticaretimiz engelleniyoruz, çalışamıyoruz, sıraya giremiyoruz. Noter sözleşmelerini bize şart koşuyorlar, devlet büyükleri bu konuya çözüm bulmalı. Birinin ocağı birinin ailesi üzülmeden çözülmeli. 3 Mart`tan itibaren evimize ekmek götüremiyoruz" dedi.
(Seçkin Sağlam)