Sarıçay'daki araştırmada metaller tespit edildi

1323
Kent merkezini ikiye bölen Sarıçay`daki kirlilik için Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Eğitim Fakültesi Coğrafya Öğretmenliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Evren Erginal, Araştırma Görevlisi Taylan Akarsu`nun yüksek lisans tezi kapsamında, `Çanakkale Kentsel Gelişim Alanı Boyunca Sarıçay`ın Ekolojik Risk Analizi ve Coğrafya Öğretmeni Adaylarının Görüşleri` başlıklı bir araştırma yaptı. Sarıçay`ın 26 noktasından sediment örnekleri alındı. Kanada`daki Bureau Veritas`ın ACME laboratuvarına gönderilen örneklerde alüminyum, demir, bizmut, nikel, kurşun, kobalt, kadmiyum ve özellikle kurşun gibi metaller çıktı.
Prof. Dr. Ahmet Evren Erginal, "Akarsular tarafından suya, çevredeki kuvvetli erozyonla, kayaların ayrışmasıyla topraktan da birtakım metaller gelir, alüminyum, demir gibi. Ancak bizim buradaki amacımız doğal yollarla değil, insan etkisiyle, acaba insan vücudunda kanserojen etkilere dönüşebilecek, toksik etki yaratabilecek metaller taşınıyor mu bunu araştırmaktı. Aldığımız örneklerden ağır metal analizleri yaptık. Bunlar Kanada`da uluslararası akredite bir laboratuvarda yapıldı. Daha sonra elde ettiğimiz bulgulardan ekolojik risk hesaplamaları yaptık. Alüminyum, demir, bizmut, nikel, kurşun, kobalt, kadmiyum ve özellikle kurşun gibi metaller çıktı. Bunlar içerisinde doğrusu cıva ve arsenik, Sarıçay yatağındaki sedimentlerde çok yüksek düzeyde çıkmadı. Ama yavaş yavaş riskli bir düzeye doğru yaklaşıyor. Ekolojik risk analizleri sonuçlarına göre özellikle kadmiyum olmak üzere kurşun ve nikel oldukça yüksek düzeyde çıktı" dedi.
Prof. Dr. Ahmet Evren Erginal, tarım arazilerinde insanların verimi arttırmak için aşırı bir gübre kullanımında bulunduklarını ve gübredeki metallerin insan vücuduna geçmesi halinde büyük bir sorun oluşturacağını söyledi. Prof. Dr. Erginal, "Sarıçay`a, gübrelerden metaller geliyor. Tarımsal ürün elde etmek için böceklerle, zararlılarla mücadelede pestisitler kullanıyor. Bunlardan da metaller geliyor. Maden yataklarından atmosferik olarak da gelebilir. Çanakkale`yi ikiye bölen bir akarsu bu Sarıçay ve dolayısıyla çevreden de şehirsel atıklar karıştığında metal zenginleşmesi meydana geliyor. Suyun rengi oldukça kötü ve görüntü kirliliği söz konusu. Yaz aylarında özellikle buharlaşma arttığında o dönemde biliyorsunuz çürük yumurta kokusu gibi hidrojen, sülfür kokusu gelir. Dolayısıyla bir koku kirliliği de söz konusu ama suda yaşayan canlılar var. Ciddi anlamda buranın tabanının temizlenmesi gerekiyor. Akarsularımıza, göllerimize, barajlarımıza metalce zenginleşmiş olan kirletici kaynakların önüne geçilmesi gerekiyor. Metaller yoğundurlar, yani suda çözülmedikleri için dibe çökerler ama arkasından bir süre sonra suya da geçerler. Dolayısıyla suda yaşayan canlılar var, balıklar var. Onlara geçip geçmediğini araştırmak uzmanlarının görevi. Ben aslında onları bu konuda yakın zamanda yeni araştırmalar yapmaya davet etmek istiyorum. Çünkü suda yaşayan balıkların bir kısmı suyun farklı seviyelerinde bir kısmı dipte beslenir. Dolayısıyla tükettiğimiz canlıların bünyesine geçip geçmediğini bilebilmek için birtakım çalışmalar yapmak lazım. Su Ürünleri ve Halk Sağlığı uzmanlarının da bu araştırmaya bizim bıraktığınız yerden devam etmeleri gerekiyor" diye konuştu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü`nden `Sarıçay` açıklaması
Çanakkale`yi ikiye bölen ve Atikhisar Barajı`ndan gelen suyun denize deşarjını sağlayan Sarıçay`da yapılan araştırmada, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Eğitim Fakültesi Coğrafya Öğretmenliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Evren Erginal`ın, metal tespit edildi açıklamasına ilişkin, Çanakkale Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Bekir Çelen, yazılı açıklama yaptı. Çelen, "Marmara Denizi müsilaj ile mücadele kapsamında yapılan denetimlerde Sarıçay bölgesinde denetimler yapılarak, anlık atıksu numuneleri alınmış ve alınan numunelere ait analiz sonuçlarının mevzuat sınır değerlerine `uygun olduğu` görülmüştür" dedi.
Çelen tarafından yapılan yazılı açıklamada, şu ifadeleri yer verildi: "İlimiz, Merkez İlçesinden geçerek Çanakkale Boğazı`na dökülen Sarıçay`ın dip çökellerinde ağır ve zehirli metal saptandığına dair basında yer alan haberlere istinaden basına ve kamuoyuna açıklama yapılması uygun görülmüştür. İlimizde mevsimsel şartların değişimi sonucunda yağışların artmasıyla tekrarlayan bir sorun haline gelen Sarıçay`daki olası kirliliğin sebeplerinin araştırılması için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğümüz teknik personelince 2019 yılından itibaren farklı dönemlerde inceleme ve denetim çalışmaları yapılmıştır. Bu kapsamda yapılan çalışmalara göre; Marmara Denizi müsilaj ile mücadele kapsamında yapılan denetimlerde Sarıçay bölgesinde denetimler yapılarak, anlık atıksu numuneleri alınmış ve alınan numunelere ait analiz sonuçlarının mevzuat sınır değerlerine "uygun olduğu" görülmüştür. Atikhisar Barajı su toplama havzasındaki kısa ve mutlak koruma alanlarında herhangi bir madencilik faaliyeti bulunmamaktadır. Uzun mesafeli alanda ise hali hazırda faaliyet gösteren metalik maden ocağı bulunmamaktadır. İl Müdürlüğümüz görev ve yetkileri kapsamında 2019, 2020, 2021 yıllarında birçok defa Sarıçay konusunda ilgili kurum ve kuruluşlar ile çeşitli çalışmalar yapmıştır. Sarıçay`daki olası kirliliğin çözümü için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğümüz, basına konu olan çalışma hakkında bilgi edinerek, sorunun çözümü yolunda daha etkin sonuçlar elde etmek üzere gerekli çalışmaları sürdürmeye devam etmektedir."
(DHA) 
Paylaş