havadurum

Sarıbaş’tan meclise çevre dersi

TBMM Genel Kurulu`nda Orman ve Su İşleri Bakanlığı bütçesi üzerine CHP Grubu adına bir konuşma yapan CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş, kürsüye Çanakkale Kaz Dağları`ndan hemşehrilerinin gönderdiği çam fidanları ile çıktı.

614
Orman ve Su İşleri Bakanlığı`nın bütçesini eleştiren CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş, Orman Genel Müdürlüğü`nün malı olan arazi üzerine yapılan `kaçak` saray ve buraya bütçeden ayrılan paylara tepki gösterdi. İddia ettiği kaçak binaya harcanan para ile cari açığın 1/3`ünün kapatılabileceğini, tanesi 4 liradan 1 milyar 250 milyon çam ağacı veya zeytin ağacının dikilebileceğini söyleyen Sarıbaş; AKP hükümetinin, Kaz Dağları`ndaki orman ve su kaynaklarının çok uluslu altın şirketlerinin insafına bıraktığını, ülkenin en büyük ve kendi kendini amorti eden projesi olan GAP`a para bulunamaz iken kaçak saraya, uçağa, arabalara, yat ve katlara para bulunduğuna dikkat çekti. Bütçeye CHP olarak ret oyu vereceklerini kaydeden Sarıbaş; “Bugün burada gördüğünüz bu 2 çam ağacı Çanakkale ve Kaz Dağlarından, tüm hemşehrilerimden getirdiğim çam ağacı. Orada, Kaz Dağlarına çıkarken yazıyor ya da Türkiye`nin neresine gidersiniz, özellikle de son yıllarda kaldırılmaya başladı, ne diyor? "Yeşili sev, yeşili koru." Ama görüyorum ki yeşili sevmek, yeşili korumak eski ormancılık tabiri kalmış. Ama gördüğüm, günümüzde, Orman ve Su İşleri Bakanlığı deyince yeşili bırak, korumayı bırak, sevmeyi bırak, katliam geliyor aklımıza. Çanakkale`de kime sorsam Orman Bakanlığı deyince uykuları kaçıyor. Özellikle Çanakkale, Türkiye`nin yüzde 53`ü orman bölgesi ve bu arada en çok ormanı seven ve ormanla iç içe yaşayan bir bölge. Onun için, buradan, bu bölgemden sevgi ve selamlarla bu çamların içerisinden sizlere hitap etmek istiyorum. 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını, kaçak saray, saltanat uçaklarını, arabalarını, yatlarını ve katlarını 14 Aralıkta gündemi değiştirmek üzere yaptığınız intikam operasyonları bile size bunları unutturmayacak. Yolsuzluk ve rüşvet mücadele haftası tüm Türkiye`ye kutlu olsun. Görüştüğümüz bütçe AKP Hükûmetinin 13`üncü ve inşallah, son bütçesi olacaktır. Bu bütçe de, bundan önceki bütçeler gibi, ne işçinin ne emeklinin ne köylünün ne de yoksulun bütçesidir. Bu bütçe, olsa olsa kaçak saraya kaynak aktarma bütçesi olabilir. Atatürk Orman Çiftliği üzerine yapılan kaçak saray arazisi, bildiğiniz gibi, Orman Bakanlığına aitti. Orman mühendisleri itiraz etti ve orasını birinci derecede sit alanından üçüncü derece sit alanına çıkarılmasına rağmen, durdurulmasına rağmen, ne yazık ki Orman Bakanlığı uygulamadı ve sahip çıkmadı. İzin alınmadan yapılan ve yaklaşık 10 bin ağaç kesilerek fakir fukaranın ve rızkı olan 1 katrilyon 370 trilyonluk bir parayı 1.150 küsur yataklı kaçak bina yaptınız. Bununla ilgili çok farklı ölçülerde neler yapılabileceğini söylediler ancak, ben, burada, ormanla ilgili olduğu ve orman arazisinin peşkeş çekilmesinden kaynaklandığından dolayı şöyle bir hesap yaptım: 4 liradan burasını kaçak sarayın maliyetine böldüğümüzde Orman Bakanlığı acaba ne kadar ağaç dikerdi? 1 milyar 250 milyon tane çam veya zeytin ağacı dikilebilirdi. Sayın Bakan, gözünüzün önünde Atatürk Orman Çiftliği`ne sahip çıkmadınız, biliyorum ki daha başka yerlere de sahip çıkmadınız; 680 bin ağacın kesileceği boğaz köprüsüne; yine, burada daha farklı şekilde, on iki yıldır yasaları değiştirerek, yasal düzenlemeler yaparak ormanın talan edilmesine. Ve yine, Çanakkale`de, özellikle yüzde 53 olan Çanakkale`nin ormanlarının içerisine -hatta 1/100.000`liklerde son- konut yapma hakkını verdiniz ve dünyanın 2`nci oksijen bölgesi olan böyle bir bölgeye konut yapma hakkına vicdanınız elveriyor mu Sayın Bakan? Ve Kaz Dağlarını gözü gibi seven, tüm dünyanın gözü önünde olan buraya nasıl kıyıyorsunuz? Ve çok Değerli Bakanım, HES`lere, altıncılara ve -özellikle kaç kez sordum bu kürsüden, Enerji Bakanımız da yanınızda- dışarıdan taşıma kömürle Çanakkale`ye 15 tane santral yapma hakkını veriyorsunuz ve bunları yapmayacağınıza söz verdiniz, hâlâ daha yaptırmaya devam ediyorsunuz ve bunların da hepsinin orman arazisi olduğunu sizler de biliyorsunuz. Ve gelelim GAP`a. GAP`la ilgili söylediğiniz şu: 1970 yılında temeli atılan, düşünce olarak başlanan ve 1.820 hektar sulama alanı olan bu GAP ve bu arada giderek burasının kalkınacağını, sulanacağını söylemenize rağmen, 2008 yılında, daha sonra 1.058 hektara düşürerek oradaki sulama alanını düşürdünüz. Niye düşürdünüz? Neden düşürdünüz? Ve oradaki insanların gelişmesi hakkında ve... Türkiye`nin yüzde 22`sinin sulanabilir alanı olan GAP projesini niçin hektar olarak düşürdünüz ve oradaki barajları niçin kapatıyorsunuz? Bunun hesabını vermelisiniz. Ve 20 milyar dolar olan oradaki GAP projesini -bugünkü sarayı da yaklaşık 2 milyar dolar olarak düşündüğümüzde, o parayla- on iki yıldır bitirmemenize rağmen, bitireceğinizi on yıldır söylemenize rağmen hâlâ bitirmemişsinizdir. Sayın Bakanım, çok değerli milletvekili arkadaşlarım; evet, bizim orada yeşili herkes sever, orada herkes yeşille ilgili, bütün yaşamları yeşile bağlıdır. Önce insan değildir bizde, orada önce yeşil denir ve çam denir ve bu anlamda da Orman Bakanlığımızın orada hassasiyetini Çanakkale köprüsü ve orada yapılacak termik santraller, orada yapılacak yeni sanayi alanları ve orada yapılacak tüm bunlara rağmen, ÇED`deki değişikliklere ormanına sahip çıkmayan Sayın Bakanımızı kutluyorum ve bu anlamda da ona bu, Çanakkale`den getirdiğim hediyeleri... Yeşili sev, yeşili koru diyorum” dedi. Sarıbaş, konuşmasının sonunda hemşehrilerinin gönderdiği çamları, Orman ve Su İşleri Bakanı`na armağan etti.
Paylaş