4 senelik lise öğreniminin ardından, üniversiteye geçiş sınavı olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı`na sayılı günler kaldı. Gerek öğrencilerin, gerek velilerin oldukça stres altında olduğu bu süreçte, öğrencilerin son günlerini en verimli nasıl geçirmeleri gerektiğine dair değerlendirmelerde bulunan Pedagog Hakan Şahintürk,; "En başarılı öğrenciler bile sınavın yaklaşmasıyla birlikte kendilerine olan güvenlerinde sarsılmalar yaşayabilirler. Öğrencilerin stres ve gerginlik oranları artma eğilimi gösterir" dedi.
Şahintürk; "Bolca test çözün"
Hafta sonu gerçekleşecek olan YKS`ye dair öğrencilere tüyolarda bulunan Pedagog Hakan Şahintürk; "9`uncu sınıftan itibaren 4 yıldır hazırlanmakta olduğunuz YKS hazırlık sürecinde son günlerinizi nasıl değerlendireceğiniz, sınav sonucunun belirlenmesinde büyük rol oynayacak. Bu nedenle, çalışmalarınızı en verimli şekilde planlayın. 12`nci sınıfın ikinci dönem kazanımlarının olmayışı çalışma anlamında bir avantaj sağlarken bunun bir sıralama sınavı olduğunu göz önünde bulundurarak küçük ayrıntıların büyük farklar yaratacağını bilmenizde fayda var. Konulara ve kazanımlara tam hâkim olmak için AYT`de konu çalışarak soru çözün, TYT`de ise hem süre kontrolü hem bölümler arası geçişi daha rahat sağlayabilmek açısından bolca test yapın. Maratonun son dönemecini iyi değerlendirenler hedeflerine ulaşır" diye konuştu.
"Öğrencilerin stres ve gerginlik oranları artma eğilimi gösterir"
Sınava sayılı günler kala öğrencilerin akıllarını en kurcalayan sorulardan birisi ise sınavların son haftalarında ne yapılması gerektiğine ilişkin olduğunu ifade eden Şahintürk; " "Çalışmaya devam mı etmeliyim? Biraz kafamı dağıtıp dinlenmeli miyim? Son tekrarlarımı nasıl yapmalıyım?". Özellikle sınava son bir hafta kala bu tip düşünceler öğrencilerin zihinlerini karıştırır. En başarılı öğrenciler bile sınavın yaklaşmasıyla birlikte kendilerine olan güvenlerinde sarsılmalar yaşayabilirler. Öğrencilerin stres ve gerginlik oranları artma eğilimi gösterir. Peki bu neden oluyor? Neden sınavın son dönemleri bu kadar geriliyoruz ve zorlanıyoruz? " ifadelerini kullandı.
"Bir tarım işçisi gibi dört yıl boyunca ektiniz"
Dört sene boyunca üniversite sınavına çalışan öğrencilerin, günün sonunda emeklerinin karşılığını alacağını dile getiren Şahintürk; "Bir tarım işçisi gibi dört yıl boyunca ektiniz ve biçtiniz. Şimdi ise emeklerinizin meyve vermesini bekliyorsunuz. Arkasında bu kadar emek yatan yılların ardından ektiklerinizin filizlendiğini görme isteğinizin artması kadar doğal bir şey yok. Başarılı olmaya odaklanmış dört koca yılın ardından tek bir gün ve sayılı saatte tüm potansiyelinizi göstermeniz bekleniyor. Ve bu potansiyeli göstermeniz gereken zaman geldi çattı. Maratonun son haftasına girdik. YKS gibi bir sınavın sizi heyecanlandırmamasını beklemek gerçek dışı bir beklenti olurdu. Elbette ki gerileceksiniz. "Sakin ol" diyenlere aldırış etmeyin. Önemli olan gerginliği ortadan kaldırmak değil çünkü bu mümkün değil. Önemli olan bu gerginliğinizin sınav performansınızı olumsuz yönde etkilememesi sağlamak" şeklinde konuştu.
"Uyku bozuklukları gerginliğinizi artıracaktır"
Sınava çok az bir süre kalmasıyla beraber, öğrencilerin yapmaları gereken en önemli şeyin gerginliklerini kontrol altına almaya çalışmak olduğunu belirten Şahintürk; "Son bir haftalık süreçte aslında yapmanız gereken en önemli şey gerginliğinizi kontrol altına almaktır. Bu yüzden öncelikle ihtiyaçlarınızı atlamadan bu bir haftayı geçirmeniz en faydalısı olacaktır. Elbette ki son tekrarlarınızı yapmanın ve denemelere devam etmenizin faydası olacaktır. Fakat son bir hafta dinlenmeye ihtiyaç duyduğunuzda aksatmadan molalar vermeniz oldukça değerli aslında. Belki de son dönem kendinizi daha çok hırpalama eğilimi göstereceksinizdir. Bu sınav öğrencilerinde sık sık görülen bir durumdur. Yetişmeyen konuları yetiştirmek için saatlerce ayakta kalma eğiliminiz olabilir. Fakat aslında yaşadığınız uyku bozuklukları gerginliğinizi arttıracaktır. Bedeninize sahip çıkarak uyumaya ihtiyaç duyduğunuz an bırakın" ifadelerini kullandı.
"Beden ve zihin bir bütündür"
Bu süreçte öğrencilerin sağlık konusunu ihmal etmemeleri gerektiğini, besin değerlerinin yerinde olmasının etkin bir rol oynadığını vurgulayan Şahintürk; "Son dönemde besin değerlerinizin yerinde olması en iyi performansınızı sergilemenizde etkin rol oynar. Beslenme sınav öğrencileri tarafından atlanabilen bir konu. Özellikle son günler test çözmek ve çalışmaya ağırlık veren öğrenciler soru çözmekten başlarını kaldıramaz hale gelebiliyorlar. Bunun sonucunda yeme düzenleri de olumsuz etkileniyor. Çalıştıklarınızı işleme sokan merkez beyindir. Beynin çalışması ve en iyi performansınızı sergileyebilmesi için beslenmenize dikkat etmeniz gerekir. Her gün meditasyon, yoga ya da yürüyüş yapmak, dinlendirici müzikler dinlemek zihninizi ve psikolojinizi koruyacaktır. Beden ve zihin bir bütündür. Son haftayla birlikte gerginliğiniz bedeninize yansımasını daha çok hissedeceksinizdir. Bedensel dinginlik sağlayacak aktiviteler bedeni dinlendirirken zihni de rahatlatacaktır" diye konuştu.
"Netlerin son dönemde düşmesi sıkça rastlanan bir durum"
Sınavın son haftası, net sonuçlarının düşmesinin sıkça rastlanan bir durum olduğunu ifade eden Şahintürk; "Son hafta netlerinizde düşme gözlemleyebilirsiniz. Sakın buna aldırış etmeyin. Netlerin son dönemde düşmesi YKS sınavına giren öğrencilerde sıkça rastlanan bir durumdur. Daha önce de söz ettiğimiz gibi sınava verdiğimiz değerden ötürü zaman kısıtlandıkça gerginliğimiz artıyor. Haliyle gerginliğimiz denemelerimize yansıyor. Burada yapmanız gereken net düşüşlerinin gerginlikten olduğunu kabul etmeniz ve gerginliğinizi azaltacak çalışmalara ağırlık vermeniz. Duygularınızı güvendiğiniz yakınlarınızla paylaşmanız hafiflemenizi sağlayacaktır. Bazen çözüm sadece anlatmaktadır. Birilerinin sizi anladığını hissetmeye ihtiyacınız olabilir. Yakınınızdakinin desteği hem içinizi ısıtacaktır hem de son günlerin yarattığı ağırlığı üstünüzden alacaktır" şeklinde konuştu.
"Toprağa yalın ayaklarınızla basın"
Öğrencilerin bu süreçte öğrencilerin nasıl rahatlaması gerektiğini, ne gibi aktivitelerle kendilerini meşgul edebileceklerine değinen Şahintürk; "Açık havada yürümek, varsa ormanlık, yeşillik alanlarda vakit geçirmek rahatlamanız için bire birdir. Toprağa yalın ayaklarınızla basın. Fazla basit gelebilir ama deneyince etkisini göreceksiniz. Buna topraklanmak adı verilmektedir. Topraklanmanın bedeni fiziksel ve zihinsel olarak dengelemek için doğayla bağ kurulmasıdır. Doğaya ait olmayan bir canlı yoktur. Biz bazen doğadan çok uzak kalıyoruz. Özellikle de böylesine yoğun zamanlarımızda. Yeşil bir alanda nefes almak ve küçük bir gezinti gerginliğinizi üzerinizden alacaktır. Son hafta ne yapılmasının daha iyi olacağı en çok zihni kurcalayan soru işaretidir. Yukarıda da değindiğimiz gibi fiziksel durumunuz da sınav performansınız üzerinde etkilidir. Bu nedenle son dönem hiç durmaksızın aralıksız çalışmanızı değil. Öncelikli olarak dinlenmeyi ihmal etmemenizi öneririz. YKS yalnızca bilginizi değil dikkatinizi de ölçen bir sınavdır. Dikkatli olabilmeniz için iyi dinlenmiş olmanız gerekir" ifadelerini kullandı.
"Yeni konular öğrenmeye çalışmak iyi bir fikir değil"
Sınava çok az bir süre kala dinlenmenin önemli bir yeri olduğunu, ancak bu sınavın bir test sınavı olmadığını göz önünde bulundurarak, gün içerisinde test çözmeyi ihmal etmemek gerektiğine değinen Şahintürk; "Dinlenin diyoruz ama aynı zamanda kendinizi hırpalamadan günlük düzenli deneme çözümlerine ağrılık vermenizi öneririz. Hepimizin bildiği gibi YKS bir test sınavı. Bu yüzden son dönemlerde örnek denemeler çözmeniz en faydalısı olacaktır. Zihniniz böylelikle aktif kalacaktır. Sınavın son haftası yeni konular öğrenmeye çalışmak iyi bir fikir değil. Yeni konular bildiğiniz bilgilerin karışmasına neden olabilir. Bildiğiniz konuları tekrar etmek ve yanlış yaptığınız soruların cevaplarını öğrenmeniz bu aşamada en faydalısı olacaktır. Olumlunun gerçekleştiğini ve gerçekleşeceğini hayal etmek, başarıya inanmak son hafta için kritiktir. Son hafta netlerinin düşüş sebebi belirttiğimiz gibi sınava duyulan kaygı ve korku halidir. Bu korku ve kaygı haliyle baş etmenin en etkin yollarından biri de olumluyu çağırmaktır. Bol bol yatmadan önce başardığınızı hayal edin. Kendinize başaracağınızı söyleyin" diye konuştu.
"Kendinize neye ihtiyacınız olduğunu sorun"
Öğrenciler için oldukça zorlu bir süreç olan YKS sürecinde, mantıkla duygunun ya da zihinsel ve fiziksel ihtiyaçların karmakarışık bir hal alabileceğini vurgulayan Şahintürk; "Fiziksel ve zihinsel ihtiyaçlarınız karışmış durumda olabilir. Mantığınız ve kalbiniz farklı şeyler söylüyor olabilir. Gerçekten neye ihtiyacınız olduğunu bilmeniz, potansiyellerinizin farkında olmanız kendinizi gereksiz zorlamamanızı sağlayacaktır. Son dönem olaylara gerçekçi bakmamız gerekiyor. İhtiyacınıza ve potansiyelinize göre günlerinizi geçirin. Canınızın çalışmak istememesiyle başka şeyler yapmaya ihtiyaç duymak arasında fark vardır. Çalışmaya odaklanamayacak durumdaysanız o an çalışmanızın bir anlamı olmayabilir. Kontrollü şekilde bırakın ve biraz dinlendikten sonra çalışmaya dönün. Öte yandan saatlerce hiç durmadan çalışmanın sizi yorsa da gerekli olduğunu düşünmeniz mantıklı bir yaklaşım değil. Dinlenmek de bir ihtiyaçtır. Saatlerce aralıksız çalışmanız, boşu boşuna masa başında vakit geçirmeniz anlamına gelebilir" şeklinde konuştu.
"Son hafta pişmanlıkların zamanı değil"
Sınava sayılı günler kala, öğrencilerin kendilerini eleştirme düzeylerinin artabileceğine, olaylara daha karamsar bakabileceklerine değinen Şahintürk; "Son hafta pişmanlıklar artabilir. Daha çok çalışabilmiş olmayı, daha çok soru çözmeyi diliyor olabilirsiniz. Fakat geçmiş pişmanlıkların zamanı değil. Elinizde olanlara odaklanmanız gereken sayılı günlerdeyiz. Elinizdekilerle yapabileceklerinizi iyi değerlendirerek cebinize topladığınız deneyimleri en etkili şekilde kullanmanın yollarını araştırın. Ne olursa olsun, kendinize elinizden geldiği kadar çalıştığınızı hatırlatın. Sınırlı zaman ve sınırlı süreli bir çalışmadan söz ediyoruz. Her şeyin bir sınırı var. İnsanın da sınırı olduğu gibi... Mükemmel olamayız. Daha fazla çalışsaydınız da bu süreçte gerektiği kadar çalıştığınızı hissetmeyecektiniz. Yüksek hedefler pişmanlık yanılgısına düşürebilir. Sınırları ve kusurları olan bir birey olduğunuzu aklınızda bulundurun" ifadelerini kullandı.
"Sınavın ölüm kalım meselesi olmadığını kendinize hatırlatın"
Bu sürecin oldukça önemli ama hayatın sonu olmadığını göz önünde bulundurmak gerektiğine, sınavın sonucu ne olursa olsun bunun hayatın bir parçası olduğuna değinen Şahintürk; "Kabul ediyoruz: YKS öğrencilerimizin geleceğini belirleyen en önemli sınavlardan birisi. Ancak sınavın önemini bilirken gözde büyütmemek de önemli. Son günler sınavın değerini gözünüzde daha da büyütme eğilimi gösterebilirsiniz. Hiçbir şeyin sizden daha değerli olmadığına inanın. Kendi potansiyelinizin birkaç saate sığdırılmış bir anla ölçülemeyeceğini unutmayın. Başarısız olmanız sizi hayatın her alanında başarısız kılmayacaktır. Sınav başarısı dışında sizi siz yapan pek çok güzel özelliğiniz var" diye konuştu.
"Ebeveynlerin stres kontrolü yüksek olmalı"
Bu süreçte öğrenciler kadar ailelerin de rolünün büyük bir yer olduğuna değinen Şahintürk; "Sınav performansı sadece öğrencinin değil ailelerin yaklaşımından da etkilenir. Sınava giren öğrencilerin kendileri kadar etrafındakilerin de performansları üzerinde etkisi olacaktır. Yaşanılan kırılmaz bir döngü var. Ebeveyn stres yapınca gençlerimiz de stres altında hissediyor, gençlerimiz stres olunca ebeveyn de stres altında hissediyor. İkisi birden stres üreterek birbirlerinin streslerini arttırıyorlar. Bu nedenle gençlerimizin başarışı için ebeveynlerin stres yönetimleri sağlanmalı. Sizin korkmanız evladınızın da korkusunu tetikliyor. Endişelenmenizi anlıyoruz. Yalnızca özellikle sınava son bir hafta kala bu stresinizi ona olabildiğince yansıtmamaya çalışın" şeklinde konuştu.
"Destekleyici davranın"
YKS`ye girecek olan kitlenin çoğunlukla liseli öğrenciler olduğuna ve yaşları gereği bazı duyguları yetişkinlere oranla çok daha farklı yaşayabileceklerine değinen Şahintürk; "YKS öğrencilerinin yaşları gereği duygularını ifade etmekte zorluk çekebilirler ve en yakınları aileleriyle bile iletişim kurmakta zorlanabilirler. Bu noktada ebeveynlere büyük sorumluluklar düşmektedir. Çocuğun ruhsal ihtiyaçlarını kontrol etmek son hafta sizin göreviniz. Onu dinlemeye ve anlamaya çalışın. Baskı altında hissettiğinde yanında olduğunuzu ve her ne olursa olsun yanında olacağınızı dillendirmekten çekinmeyin. Maddi, manevi imkanlarınızı ve desteğinizi doğru bir dille dile getirmeniz gerekir" ifadelerini kullandı.
"Anne-baba olarak iş birlikçi davranın"
Su süreçte velilerin en büyük sorumlulukları, çocuklarına destek olmak olduğuna ve çocuğunuza her zaman yardımcı olabileceklerini hissettirmek olduğuna değinen Şahintürk; "Son haftalar öğrencilerimizin üstündeki baskı tavan yapmaktadır. Eğer çocuğunuzun çalışmadığını gördüğünüzde ya da onu düzensiz bulduğunuzda zorlama eğilimi gösterirseniz stresi artacaktır. Bu bir hafta boyunca sınav konusunda karışmamaya çalışın. Onun yerine düşünmeyin. Kendi bildiğini yapması daha faydalı olacaktır bu dönem için. Siz yalnızca yardıma ihtiyacı olduğunda onun yanında olacağınızı gösterin. Ebeveynlerin kafa kafaya vererek manevi ve maddi konuları konuşmasının tam zamanı şuan. Anne-baba olarak olabilecek aksilikleri tartışın. Çocuğunuzun heyecandan ya da dış faktörlerden sınavda beklediği performansı gösteremeyebileceğini kabullenerek B ve C planları yapın. Böyle bir durumda finansal olarak ne kadar destek olabileceğiniz konusunu ilk önce anne baba olarak çocuğu işin içine karıştırmadan kendi aranızda konuşmanız gerekir. Durum analizi yaptıktan sonra sınava son hafta kala çocuğunuzu rahatlatmak için desteğinizi dile getirmeniz etkili olacaktır. Tüm adaylara emeklerinin karşılığını alacakları bir sınav diliyorum" dedi.