Sağlık emekçileri, taleplerini dile getirdi

477
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Çanakkale Şubesi, yapılacak olan promosyon ihalesi nedeniyle açıklamada bulundu. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen açıklamada, "Aylık ve ücretlerimiz bankalar yoluyla ödenmekte ve karşılığında bankalarca personele promosyon verilmektedir. Maaş bankalarımız, ayın 15`inden önce maaşlarımızın tamamını birkaç gün, 15`inden sonra da hesabımızda kalanları uzun süre kullanarak ve tüketici, ihtiyaç, avans kredileri, kredi kartı, EFT-havale, fatura ödemeleri gibi birçok işlemimizden aldıkları ücretlerle karlarına kar katmaktadır. Açıklanan verilere göre bankalar, bu ekonomik kriz ortamında bile karlarını yüzde 400-500 arttırmıştır" denildi. 
 
"Bankayı seçme hakkımız olmalı"
Promosyon konusunun gündeme gelmesi için imza kampanyası düzenlediklerini ve etkinlikler yaptıklarını kaydeden sağlık emekçileri, " Başbakanlığın Promosyon Genelgesi, Kamu Denetçiliği Kurumu, Danıştay ve Sayıştay emsal kararları uyarınca, "promosyonun tamamının personele dağıtılacağı, aylık veya ücretlerimizin tamamlayıcı parçası olduğu, kamu geliri olarak kabul edilemeyeceği" esası benimsenmiştir. Tamamen bize ait olan promosyon ödeme anlaşmaları, işveren/devlet tarafından değil, doğal temsilcilerimiz sendikalarımız tarafından yapılmalıdır. Sendikal örgütlerimiz aracılığıyla istediğimiz bankayı seçme hakkımız olmalıdır" sözlerine yer verdi.
 
"Bu promosyon değil, gasp anlaşmasıdır"
Açıklamada ayrıca şu sözlere de yer verildi, "Yürüttüğümüz kararlı mücadele sonucu bazı illerde başarılı anlaşmalar yapılmıştır. 6 ay öncesine kadar 3 yıllığına 35-40 bin TL düzeyinde yapılan promosyon anlaşmaları, gelinen noktada 19-20 bin TL bandına kadar düşürülmüştür. Buna yol açan nedenlerin başında, Sağlık-SEN`in başarı olarak duyurduğu Ziraat Bankası`nın promosyon anlaşması da yatmaktadır. Böylesi bir anlaşmaya kazanım nidaları atmaktan utanmayan malum sarı kamuflajlı yapıya, buradan, sahanın tam ortasından Sesleniyoruz: Bu promosyon değil, gasp anlaşmasıdır. Bu promosyon değil, rant anlaşmasıdır. Bu promosyon değil, kamu bankalarına kar ettirme anlaşmasıdır."
 
"Promosyonun fiyaskoyla sonuçlanması onur kırıcı"
Yoksulluk sınırının 27 Bin TL olduğu hatırlatılan açıklamada, "Hepimiz yoksulluk sınırı altında ücretlerle geçim derdine düşürülmüş durumdayız. Devletin memuru aç ya da yoksul olamaz! Devlet kendi memurunu aç ya da yoksul bırakamaz! Böylesine ciddi bir ekonomik kriz ortamında nefes olması adına aylardır beklediğimiz promosyonun fiyaskoyla sonuçlanması, onur kırıcıdır" diye belirtildi.
 
"Maaş günü tüm paramızı çekeceğiz"
Açıklamada, promosyon ücretlerinin değiştirilmesi için çeşitli eylemler yapacakları ifade edilerek, "Emekçilerden yana, açık ve şeffaf olmayan herhangi bir promosyon anlaşmasına imza atarsanız; kredi kartlarını iptal edeceğiz, ek hesap açmayacağız, kredi çekmeyeceğiz, EFT-Havale, fatura ödeme işlemi yapmayacağız, maaş günü tüm paramızı çekecek ya da başka hesaplarımıza aktaracağız, limit üstü çekim için şubelerinizi meşgul edeceğiz. Ekstra iş yükü, zaman kaybı ve işlem zorluğu yaratacağız. Bizlerin belirleyeceği bankalarla anlaşma yollarını sonuna kadar zorlayacağız" sözlerine yer verildi.
 
Talepler;
Açıklamada talepler ise şu şekilde sıralandı, "Promosyon anlaşmaları, en çok 3 yıllığına yapılmalı, Enflasyon oranları 6 ayda bir sözleşmeye yansıtılmalı, Maaşlara yüzde 30 zam oranı, bankaların aşırı karları, ekonomik kriz ve enflasyon göz önüne alındığında, en düşük promosyon anlaşması 45-50 Bin TL bandında olmalı, Bankaları korumaya yönelik tek taraflı sözleşmeler yerine, emekçilerin de fesih hakkının olduğu demokratik sözleşmeler yapılmalı, Personel aleyhine cezai şartlar konulmamalı, Emekçiler tüm örgütlü yapıları (sendikaları) aracılığıyla sözleşmeye taraf olmalı, İdarenin "Banka Promosyon Teklif Alma Duyurusu"nda tüm bu hususlar yer almalıdır."
(Damla Yeltekin)
Paylaş