Çanakkale Savaşları`nın 100. yılı olan 2015 yılına denk gelen Yıldırım Mayruk “2023`e Hikayeler-50. Yıl” sloganıyla düzenlenecek defile 17 Ocak tarihinde Kolin Otel`de gerçekleştirilecek. Defile öncesi düzenlenen basın toplantısında Yıldırım Mayruk defilesinin tanıtımı yapıldı. Mesleğini Çanakkale`de düzenlenecek olan defile ile noktalamayı hedefleyen moda dünyasının duayen ismi Yıldırım Mayruk`un yaklaşık 80 tabloluk koleksiyonu 50. yılında 14 kişilik ünlü model kadrosuyla Çanakkaleliler ile buluşacak. Ünlü modacı Barboras Şansal, Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar, Kolin Hotel Genel Müdürü Ahmet Pınar, Çanakkale Rotary Kulübü Toplum Hizmetleri Komite Başkanı Erdal Gezen, Çanakkale Belediyesi Kültür Sosyal İlişkiler Müdürü Özlem Eryiğit, kulüp üyeleri ve çok sayıda basın mensubunun katıldığı toplantıda konuşan Çanakkale Rotary Kulübü Başkanı Hülya Acar; “Rotary`nin hizmet ideali, `Kendinden önce hizmet` olarak tanımlanır. Bu anlayış rotaryen` lerin ortak tavrı olurken, dünya çapında insanları ortak amaçlar çerçevesinde bir araya getirir. Rotary`nin amaçları arasında; hizmet idealine teşvik edilmesi ve geliştirilmesi, tanışıklıkların bir hizmet fırsatı olarak geliştirilmesi ve değerlendirilmesi, her Rotaryen`in kendi işini ve mesleğini, topluma bir hizmet fırsatı sayarak yüceltmesi, her Rotaryen`in `hizmet ideali`ni kişisel hayatında iş ve meslek hayatında ve toplum hayatına uygulaması, hizmet idealinde birleşmiş iş ve meslek adamları arasında dünya çapında dostluk ilişkileri kurmak suretiyle uluslararası anlayışın, iyi niyet ve barışın geliştirilmesi olarak tanımlanır. Bu temel anlayışlar doğrultusunda biz Çanakkale Rotary kulübü olarak kendinden önce hizmet anlayışımızdan yola çıktık ve dönem sloganımız olan "Rotary hizmetlerinizle ışıldasın" sloganımızın enerjisiyle Çanakkale 100. Yıl kutlamalarında 2015 yılının ilk etkinliklerinden olan " Yıldırım Mayruk 2023`e hikayeler" defilesini gerçekleştirme kararı aldık. 17 Ocak 2015 tarihinde Çanakkale` de kulübünün temel anlayış hizmet ideali çerçevesinde şehrimizin bir çok iş ve meslek dünyasındaki dostlarımızı böyle bir gecede bir araya getirebilmenin gururunu yaşayacaktır. Bir araya gelmemizin tek bir amacı vardı; Eğitime katkı. Böyle bir günde bizleri kırmayan ve yanımızda olan Sayın Yıldırım Mayruk beyefendiye ve bu süreçte bizleri bu güne hazırlayan sayın Barbaros Şansal beyefendiye organizasyonumuzun ana sponsorluğunu hiç tereddüt etmeden kabul eden Kolin Hotel yönetimine, hiçbir projemizde bizleri yalnız bırakmayan Çanakkale Belediye` sine tüm Rotaryen dostlarımıza ve sevgili Çanakkalelilere kulübüm adına sonsuz teşekkürler ediyorum. `Rotary hizmetlerinizle ışıldasın` teması, yalnızca Rotary ve bu dönem için değildir. Her zaman toplumları daha güçlü kılmak için yapılan bir çağrıdır. Sağlıklı, mutlu ve gerçekleştireceğimiz tüm hizmetlerle keyif duyacağımız bir yıl geçirmenizi diliyorum” dedi.
Şansal; “Yaklaşık 80 tabloluk bir koleksiyon”
Daha sonra söz alan Ünlü modacı Barboras Şansal ise; “Yıldırım Mayruk`un 65. koleksiyonu 50. yıl olarak Çanakkale`ye geliyor. Cumhuriyetin 75. yılında yorumsuz adıyla başlamış bir gösteriler zinciri ve aslında 25. bölümünü sergiliyoruz. Çağdaş slogan ve Anadolu Türk kadınının bölgesel olarak güncel formatını çevresel, siyasal ve sosyal, güncel ile birlikte arşivleyen bir gösteriler zinciri. Her seferinde hem konuklarıyla hem de mesajlarıyla modanın aslında cinsel, dinsel, fiziksel, kültürel, ekonomik ve siyasi bir haberleşme biçimi olduğunu topluma yansıtan bir moda sunumu. 50. yıl ise Yıldırım Mayruk`un 1965 yılında profesyonel olarak başladığı sanat yılında 50. yılını doldurduğu bir defile. İstanbul`da bunu sahnelemiştik. İlk defa sahnelediğimiz bir gösteriyi tartışıyoruz, Çanakkale`ye gelmemizin böyle bir önemli özelliği var. 14 kişilik bir model kadrosundan 38 kişilik bir çalışma ekibinden oluşuyor 50. bölümü. Yaklaşık 80 tabloluk bir koleksiyon. Giysiler 1300 saat ve 300-800 saat arasında değişen makine değmemiş el işçiliklerinden ibaret. İngiltere`den Avusturya`ya dünyanın kendi dalında üreticilerinin ve kumaşlarını içeriyor. Özellikle maalesef üzülerek söylüyorum, bu koleksiyonda hiç bir Türk malı üreticiler yer alamıyor. Çünkü o kalitede üretimin Türkiye`de olmadığını bir kere daha anlatıyoruz. Dikiş dikmek için dikiş ipliğini Almanya`dan almak zorunda kalıyoruz” diye konuştu.
“Muhteşem koro konseriyle final yapmayı planlıyoruz”
Yaklaşık 45 dakika sürecek defilenin finalini, Çanakkale`nin muhteşem korosuyla gerçekleştireceklerini ifade eden Şansal; “Sema Şimşek, Bilge Kara, Burcu Kutluk, Günay Museyeva, Begüm Yılmaz, Ebru Öztürk, Ebru Ürün, Merve Büyüksaraç, Alona Kral, Ceylan Saner, Deniz Pulaş, Yelda Kara, Özlem Ada Katipoğlu, Cansu Melis gibi 14 partnerimiz var. Defilemizin süresi yaklaşık 45 dakika. Defilenin tamamı özel anlaşmalı olarak Fasıl Say`ın ilk şarkıları üzerine kuruldu. Çanakkale`nin o muhteşem korosuyla bir final yapmayı planlıyoruz. Eğitime katkı sağlayacağına inandığımız için bu projeye gönülden destek veriyoruz. Çanakkale Savaşları`nın 100. yılı ve Yıldırım Mayruk`un 50. yılının bir araya gelmesi çok önemli. Çünkü 2023`e Hikayeler, Türk kadınlarının dünyayı ne kadar aydınlatabileceğini ne kadar alımlı, güzel ve aydın olabileceğini anlatan bir gösteriler zinciri” dedi. Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar ile Kolin Hotel Genel Müdürü Ahmet Pınar ise, Çanakkale`de böyle bir organizasyonun içinde olmaktan dolayı onur duyduklarını ifade ettiler. Yapılan açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularına da yanıt verildi.
“Dışa bağımlı bir ekonominin terzileri olmak istemiyoruz”
Türkiye`de hammadde konusunda sıkıntı olduğuna dikkat çeken Ünlü modacı Barboras Şansal, artık maliyetlerin karşılanamaz bir hale geldiğini ve bu nedenle dışa bağımlı bir ekonominin terzileri olmak istemediklerini söyledi. Şansal; “Türkiye`nin artık giyinmediğine, ekranlarda ya soyunduğuna ya da örtündüğüne şahit oluyoruz. Eldiven giyen bir hanımefendi görmüyoruz. Şapka devrimi yapmış bir ülkede şapka kullanan insan artık görmüyoruz. Meslek hayatımda sayın Semra Sezer, sayın Semra Özal, sayın Berna Yılmaz, sayın Tansu Çiller gibi bir çok önemli siyasetçi lider ve dünyadan da bir çok önemli hanımefendi ve Türkiye`den de medya patronları dahil olmak üzere biz Yıldırım Mayruk ile birlikte on bin hanımefendi ile çalışma fırsatımız oldu. 2 noktada şu an kararları alırken mesleği artık bırakıp emekli olmayı düşünmemizin sebebi. Birincisi, hammadde konusunda maksimum sıkıntıdayız. Döviz ile ithal ettiğimiz için artık maliyetler karşılanamaz hale geldi. Dışa bağımlı bir ekonominin terzileri olmak istemiyoruz. İkincisi Türkiye`deki son 20 yıldaki algı yönetimiyle profesyonellik çok aşağı çekildi. Terzilik Meslek Liseleri`ndeki erkek ürünleri bile kapatıldı. Olgunlaşmalardaki çiçek ve şapka ürünleri kapatıldı. Eğitimde vakıflaşma ve üniversiteleşme sürecinde belki kapılar ve derslikler büyüdü ama akademik kariyerler o oranda küçüldü. Yaptığımız etkinliklerde öğrencilere de artık meslekten ziyade kariyere odaklı olduklarını görüyoruz. Maalesef yetiştirdiğimiz kimse yok. Yetiştiremiyoruz. Çünkü gelenlerin beklentileri biraz da AVM ve rezidans arasına sıkışmış. Emeğe saygıları yok. Bilgiye, görgüye, kültüre saygıları yok” dedi.
“Artık iğneyi kırma zamanıdır”
“Biz Kıbrıs adasına yerleşmeyi planlıyoruz. Orada çok önemli bir uluslararası proje ile karşınıza çıkacağız” diyen Şansal; “Bunun yanında dikiş akademisi olarak uluslararası anlamda bir eğitim platformu açabiliriz. Ama artık iğneyi kırma zamanıdır. Çünkü paslanmadan iğneyi bırakmanın faydası var, yoksa tetenoz ediyor. Türkiye`de ekranlarda ve her yerde gördüğünüz gibi işinin erbabı değil, işinin meşhurları önde. Dolayısıyla biz o kirliliğin içinde durmayı tercih etmiyoruz. Aslında mevzu bundan ibaret. Yoksa çalışacak gücümüz ve imkanımız var. Atölyemizde elektrikli makinemiz yok. Biz makine değil, insana yatırım yaptık. O insanları yetiştirdik ve o insanlarda muhakkak uzun süre Yıldırım Mayruk ekolünü bir şekilde geleceğe taşıyacaklardır. Çünkü Yıldırım Mayruk ekolü giyinen elbise değil, içine girilen elbisedir. Yıldırım Mayruk ekolü ikinci bir cilttir. Yıldırım Mayruk ekolü dikilmemiş gibi bir elbisedir. Yıldırım Mayruk elbiselerinin de defilede izleyeceğiniz gibi nereden kapandığını göremezsiniz. Çünkü bize göre iyi elbiseyi giyenin elbisesinin nereden kapandığı belli olmamalıdır ki, onu giyen ancak istediğine açtırabilsin” şeklinde konuştu.
“Türkiye`de artık şekillenecek bir siyaset kalmamıştır”
“Ben düşündüğüm dilde sevişir, düşmanımın dilinde savaşırım. Hayatımızda korku denilen duyguyu tanımayız” diyen Şansal; “Biz geri çekilme kararı almadık. Biz doğu akdenizde içinde Mısır, İsrail, Filistin, Suriye, Türkiye ve Yunanistan`ın da olduğu yani Kıbrıs Adası`na komşu olan Doğu Akdeniz hafzasındaki proje bağlamında bir kültür sanat ve arşiv merkezi inşaatı düşünüyoruz. Etek boyuna prova yaparak hayatımızı kazandık şükür, elimizdeki sanat eserlerini de Şubat ayının sonunda büyük bir müzayede ile vereceğiz. Birikimlerimizi nakde döndürüp bundan sonra eğitime, kültüre ve sanata harcamak istiyoruz. Bizim ki bir teslim olma ya da dönüş değil, daha öte uluslararası anlamda bir muhalefete geçip mücadele etmektir. O güçlü erkeklerin eşleri, ayna karşısında saçlarını yaptırırken ya da elbise provası olurken eşlerinin ne kadar güçsüz olduğunu ağızlarından kaçırırlar. Selimiye de yatmışım. İşkence görmüşüm ömrümde. O yüzden korkmam ben. Onlar korksunlar. Biz değil, korkmaları gereken onlar. Bizim ayakkabı kutularımız yok, bizim ayakkabılarımız ayağımızda” şeklinde konuştu.