Roboski’yi, anarak yeni yıla girmek.

Bir yılı daha geride bıraktığımız şu günlerde, 3 yıldır Roboski’de yaşanan katliamı anarak yeni bir yıla girmenin duyguları; sistemin varlığını sürdürmek adına organize ettiği katliam politikaları açısından uzun yıllardır yüreğimizdeki yaranın yeniden kanatılması olarak bir başka anlam kazandı.
Geride bıraktığımız yıl içersinde baskı şiddet ve kapitalizmin vahşi sömürü koşuları altında birçok acılar yaşadık.
Soma’da vahşi sömürü koşuları altında çalışan ve bu koşulların sonucu yaşamlarını yitiren 301 madenci 2014 yılını yine kara bir yıla dönüştürdü.
Devletin tepesinde görev yapanların “bu işin fıtratında var” edebiyatının, acılarını yaşayan vatandaşlara tekme tokat saldırılara kadar vardırdığı bir yıl oldu 2014…
Sistem baskı sömürü çarklarının işleyişi için yeni arayışlar içersindeyken, cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasındaki gelişmeler ile faşizm ve gericilik saldırılarını daha da yoğunlaştırdı.

940
Bölgemizde emperyalizmin yağmacılık politikaları ile birleşen savaş hali durumu halklar açısından gelişmeleri çok daha hassas bir noktaya taşıdı.
Irak ve Suriye’deki gelişmeler özellikle Rojova bölgesindeki gelişen halk hareketinin yok edilmesi konusundaki girişimler, ülkemizi de yakından ilgilendiren halkların dayanışması ve demokrasi özgürlük barış mücadelesi açısından ayrıca bir anlam kazanmıştır.
İktidar çıkarmış olduğu yasalar ve uygulamaları itibarıyla emekçiler açısından yaşamı her geçen gün daha olumsuz koşullara doğru götürürken diğer yandan gelişen mücadeleyi yok etmek adına da şiddet politikalarını daha katmerli bir şekilde uygulamaya sokmaktadır.
Roboski’de katledilen 35 yurttaşımızın failleri gizlenmiş, katliamın üzeri bundan önce yaşanan diğer katliamlar da olduğu gibi örtülerek, unutturulmaya çalışılmıştır.
Bir devlet politikası olarak sürdürülen bu katliamlara karşı mücadele etmek, sorumlularının cezalandırılmasını talep etmek en temel görevimiz olmalıdır.
Gezi mücadelesinde katledilen 8 gencimizin, Kobene destek eylemlerinde öldürülen 40 yurttaşımızın, Soma’da Ermenek’te ve her gün çeşitli iş cinayetlerinde kaybettiğimiz emekçilerin sorumlularının bulunmasını için mücadele etmek tüm duyarlı insanların sorumluluğu olmalıdır.
2015 yılı yine baskıların, sömürü düzeninin vahşi uygulamalarının katmerli bir şekilde hayata geçirileceği bir yıl olacak, bundan kimsenin şüphesi olmasın.
2015 yılında önümüzde genel seçimler var.
2015 seçimlerini demokrasi emek ve özgürlükler mücadelesinin geliştirilmesi perspektifi ile ele alıp yeni bir başlangıç yapmanın gerekliği üzerinde her zamankinden daha çok durmanın önemini göz ardı etmemeliyiz.
Bunun için birlikte hareket etme, birleşik mücadelenin ağlarını örme yılı olmalıdır 2015 yılı.
Bu konuda atılan adımlar daha da geliştirilmeli, birlikte yeni kazanımlar yaratmanın koşulları oluşturulmalıdır.
Birleşik Haziran Hareketi olarak gelişen birlikte mücadele etme girişimini, daha geniş bir cepheden ören özellikle de bir seçim ittifakı politikasıyla HDP’nin de içinde yer alacağı demokrasi emek ve özgürlük güçlerinin mecliste daha etkin bir mücadele oluşturmasının önünü açacak girişimlerin sağlıklı bir şekilde yaratılması için sorumluluk alınmalıdır.
Faşizmin ve gericiliğin yoğun saldırılarını püskürtecek olan ancak böylesi bir birliktelik olabilir.
2015 yılının demokrasi ve özgürlük güçleri açısından umuda doğru yol almalarının ilk durağı bir seçim ittifakı ile demokrasi ve özgürlük güçlerinin bizde varız iradesini ortaya koymaları olacaktır.
“Birleşe birleşe kazanacağız” şiarını rehber edinip, 2015 yılının demokrasi özgürlükler ve emek mücadelesi kazanımlarıyla dolu bir yıl olmasını temenni eder umutlarımızı gerçekleştireceğimiz adımları birlikte atmak dileğiyle, sağlıklı günler temenni ederim.
Paylaş