Bu yılın sonbahar mevsiminde hizmete girmesi planlanan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi, Dardanos yerleşkesinde ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer ve hastane yetkililerinin katıldığı toplantıda değerlendirildi. Toplantıya, Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Okan Akdur, Başhekim Yardımcıları Doç. Dr. Bahadır Kırılmaz, Yrd. Doç. Dr. Coşkun Zateri, Hastane Başmüdürü Adnan Şengül, Hastane Müdürü Ömer Hadımoğlu ve basın mensupları katıldı. FETÖ bağlantısı tespit edilen öğretim elemanlarının ihracı ve üniversitenin yeniden yapılanma durumunun da değerlendirildiği toplantının açılış konuşmasını Rektör Acer, yaptı. Rektör Prof. Dr. Yücel Acer, en son gerçekleştirdiği basın toplantısının üzerinden yaklaşık sekiz ay geçtiğini anımsatarak; “Bu kadar uzamasının sebebini tahmin edebilirsiniz. Araya birçok süreçler girdi. Şimdi Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi`nin gerçek gündeminden bahsedebilecek bir noktaya geldik ve özellikle Tıp Fakültesi Uygulama Araştırma Hastanesi gündemi ile basın toplantısı bağlamında bir araya gelelim istedik” dedi. Açılış konuşmasının ardından Rektör Acer, üniversitenin içinden geçtiği süreçleri, 15 Temmuz öncesi ve sonrasını, üniversiteden yapılan öğretim elemanı ihraçlarını ve Tıp Fakültesi Hastanesi`nin durumunu değerlendirdi. Toplantıda, Kepez Uygulama ve Araştırma Hastanesi`nin yerine Diş Hekimliği Fakültesi yapılacağının bilgisi basın mensupları ile paylaşıldı. Rektör Acer`in konuşmasının ardından ÇOMÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Başhekim Prof. Dr. Okan Akdur, Tıp Fakültesi Hastanesi ile ilgili sunum gerçekleştirdi. Toplantı, soru-cevap kısmı ile sona erdi.
Acer’den yeniden başlama mesajı
ÇOMÜ içerisindeki FETÖ yapılanması nedeniyle üniversitenin kayıp yıllar yaşadığını anlatan Rektör Acer; “Maalesef ÇOMÜ’nün gündemi biraz malum paralel yapılanma veya özellikle 15 Temmuz ile birlikte bütün Türkiye`nin gördüğü bir askeri, silahlı terör örgütü ya da kısaca FETÖ ve onların yaptıklarının gündem oluşturduğu bir 6 yıl yaşadık. Detayına baktığımızda bunun ne kadar büyük bir kayıp olduğunu daha net görebiliriz. Dışarıdan ve genel baktığımız zaman aslında ne kadar büyük bir kayıp olduğunu çok net fark etmeyebiliriz ama işin içerisine girdiğiniz, detayına baktığınız zaman 6 yıl ciddi anlamda büyük kayıpların da yaşandığı bir dönem oldu” dedi. Rektör Acer; “Bütün kurumlarda olduğu gibi üniversitelerde de gündem ne ise üniversite o yönde ilerliyor. Ama konuştuğumuz konularda gündem biraz üniversite, bilimsel, araştırmalar, eğitim ve öğretim dışı olduğu zaman maalesef üniversitede çalışan bütün hocalar ve çalışan personel bilimsel araştırmalardan, öğrencilerin eğitiminden ziyade; ilgisiz, alakasız, gereksiz hatta zararlı konuları konuşmaya başlıyor. Bizden önceki dönemde konuşulan konular arasında kimlere ne tür sıkıntılar çıkarıldığı, Çanakkale`nin değişik kurumları ve kişileriyle ne tür sürtüşmeler yaşandığı gibi aslında üniversitenin gündeminde neredeyse hiç bulunmaması gereken birçok konu konuşuldu. Bu da Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi`ne bilimsel ilerleme ve kurumsallaşma anlamında ciddi zaman kaybettirdi. Bu 6 yıllık dönemin içerisinde, ilk iki yılı kapsayan süreçte yapılmış çeşitli tesisler, altyapı çalışmaları oldu. Onlar biraz bizim gerçek ilerlemede kaybettiğimiz zamanı kamufle etti ya da ettirilmeye çalışıldı. Oysa bir binayı altyapıyı yapmak çok daha kolay ama kurumsallaşma ve bilimsel ilerlemeyi sağlamak çok daha zor. Bu anlamda ciddi zaman kaybettiğimizi düşünüyorum. Maalesef benim göreve geldiğimden beri de bugün hala üniversitemizin bir numaralı gündemi oldu. Biz tabi bunu daha hızlı bir şekilde gündemden çıkarmaya gayret gösterdik. Fakat eşyanın tabiatı gereği bu yapının bütün Türkiye`de, ülkemize verdiği zararın, hatta ülkemizin yurtdışındaki itibarına ve işlevine verdiği zararın bizim üniversitemizdeki bir yansıması oldu. Biz de bu sürecin ardından her şeye yeniden başlamaya çalışıyoruz" dedi.
"Üniversiteyi yeniden şekillendirmenin heyecanını yaşıyoruz"
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi`nin şu anki durumunu "yeniden yapılanma" diye ifade eden Rektör Acer; “Gerçekten şahsen ben ve arkadaşlarım Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi`ni yeniden şekillendirmenin heyecanını yaşıyoruz. Dışarıya çok yansımasa da henüz bunu kendi içimizde yaşıyoruz. FETÖ gündemini geriye bırakmaya başladığımızı söyleyebilirim. Soruşturulan çok sayıda insanın, öğretim üyesi elemanın ve idari personelin soruşturulmalarında sona yaklaşıldı. Hatta idari personelin soruşturmalarının tamamlandığını söyleyebilirim. Henüz resmi tebligatları yapılmamış olsa da... Akademik personelin soruşturmalarında da toplam soruşturulan 322 kişinin büyük bir çoğunluğunun soruşturmasının sonuçları aşağı yukarı belli. Bugüne kadar ihraç olanlar var. İhraç olacak olanlar var. Bütün bunlar tamamlanınca inşallah onları konuşacağız. Belki ileride bir basın toplantısı ile detayları paylaşırım" dedi.
"İhraçlar pozitif yönde katkı sağladı"
Tıp Fakültesi Hastanesi`nde yapılan öğretim elemanı ihraçlarının pozitif yönde katkı sağladığını belirten Rektör Prof. Dr. Acer konu hakkında şunları söyledi; "Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Hastanesi Tıp Fakültesi Hastanesi şüphesiz ki üniversite dışından vatandaşlarımızın, ülkemizin insanlarının, Çanakkale`ye gelenlerin ama özellikle Çanakkale`de yaşayanların daha fazla ilgilenmek durumunda olduğu bir kurum. Zira aynı zamanda Üniversite Hastanesi ve Tıp Fakültesi`nde çalışan hocalarımız, asistanlarımız ve hemşirelerimiz aynı zamanda Çanakkale`de yaşayanlara da temel bir ihtiyaç olan sağlık hizmeti veriyorlar. Bu anlamda orada ne olup bittiği çok önemli. Hastanenin ve Tıp Fakültesinin yeniden yapılandığını, yeniden ayakları üzerinde ve gerçek gündemiyle çalışmaya başladığını söyleyebilirim. Burada Başhekimimiz, yardımcıları ve hocalarımız 15 Temmuz`dan sonra, gerçek üniversite gündemine odaklanmaya ve bu gündem üzerinden çalışmalarını yapmaya daha fazla gayret gösteriyorlar. Gerçekleştirilen ilerlemeler var. Tıp Fakültesi tabi ki hastanenin merkezinde yer alıyor. Çünkü oradaki hocalarımız asistanlarımız hastanede çalışıyorlar, hizmet veriyorlar. Tıp Fakültesi Hastanesi`nden ciddi anlamda hoca sayısının azaldığına dair algı da var ve şüphesiz ki ciddi sayılabilecek bir azalma mevcut. Şu ana kadar Tıp Fakültesi`nde çalışan öğretim elemanlarından 25 tanesinin üniversitemiz ile ilişiği kesildi, ihraç edildi. Ama bu rakam ile sınırlı değil, henüz resmiyet kazanmamış olsa da daha ihraç olması muhtemel öğretim elemanları var. Tabi ilk bakışta bu yüksek sayıların hastanenin işleyişinde, Tıp Fakültesi`nin eğitim-öğretim kalitesinde ciddi bir zarara yol açabileceği düşünülebilir. Ama enteresan bir şekilde bu ihraçların üniversitemizin Tıp Fakültesi`nin ve Hastanenin işleyişinde bir geriye doğru gidişe yol açmadığını, belki de pozitif bir şekilde katkı sağladığını enteresan bir şekilde söylemek mümkün. Özetler bunu gösteriyor. Belki daha rahat bir çalışma ortamını yakalamaya başladığı için burada çalışan arkadaşlarımız olabilir” dedi.
“Çanakkale`de tek sayılabilecek bir sağlık kurumu haline gelecek”
Tıp Fakültesi`nin ihale rakamlarını basın mensupları ile paylaşan Rektör Acer, hastane hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Rektör Acer; "Çok büyük bir alanda hastane inşaatımız devam ediyor. Ben göreve geldiğimden beri çok ciddi bir kaynak gerekti. Hastanenin ilk ihalesinde bitirme bedeli yaklaşık 48 milyon 658 bin TL olarak ihale edilmiş. İş artışlarıyla beraber 52 milyon 742 bin TL`ye hastanenin inşaatı tamamlandı. Fakat hastanenin ihalesine çevre düzeni unsurları dahil edilmemişti. Dolayısıyla bizim yaklaşık 20 milyon TL`lik bir ek daha alıp, hastanemizi tamamladık. Şimdi yaklaşık 20 milyon TL ile çevre düzeni ihalesi yaptık sonuçlanmak üzere. Çevre düzeni ihalesi yapıldı ama henüz dosyaları inceleniyor, firmaları sonuçlanmadı. Sonuçlandığı zaman hastanenin bütün çevre düzeni sonbahara kadar tamamlanmış olacak. Hastanemiz bu yılın sonbaharında inşallah çalışmaya başlayacak. Çanakkale`de tek sayılabilecek bir sağlık kurumu haline gelecek. Çanakkale`de bulunmasından hepimizin mutluluk duyacağı, güven duyacağı, ana bilim dallarının açılmış olması, kanser tedavisinden, çocuk psikiyatrisine kadar üniversite hastanesinde değişik branşlardan hocaların ve değişik ana bilim dallarını bulmak mümkün olacak. Nezih bir ortamın oluşması için biz elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
"Hoca kalitesinde ciddi bir yükselme olacağına yürekten inanıyoruz"
Rektör Acer, Tıp Fakültesi Hastanesi`nden ihraç edilenlerden bazılarının görevine geri dönebileceğini, komisyonun da hata yapabileceğini söyledi. Rektör Acer, ayrıca YÖK`ten talep edilen öğretim elemanlarının bir hafta sonra geleceğini sözlerine ekledi. Tıp Fakültesi`nden yapılan birçok ihracın fakültenin işleyişinde sıkıntı yaratmadığının altını çizen Rektör Acer, hoca kalitesinde yükselme olacağına yürekten inandıklarını dile getirdi. Prof. Acer; "Biz ihraç olanlar, gidenler, istifa etmek durumunda kalanlar; 15 Temmuz`dan önce ve sonra, onların yerine hiç bir partizan ve siyasi referans gözetmeden, güvendiğimiz insanların referanslarını esas alarak, alanında çalışkan, gayretli olduğuna inandığımız önemli sayıda hocamızı üniversitemize getirdik. Bizim buradaki referansımız ne bir tek görüş, ne bir tek çete, ne tek bir kişi. Burada çok sayıda değer verdiğimiz kişilerin, kurumların bizlere referans olduğu veya bizim doğrudan tanıdığımız, çalışkanlığına emin olduğumuz düzgün çalışma sistemine emin olduğumuz hocaları Tıp Fakültesi`ne kazandırıyoruz. Bu anlamda Tıp Fakültesi`nin bir nevi her şeye yeniden başladığını söyleyebiliriz. 15 Temmuz`dan öncesini de dikkate alırsak Tıp Fakültesi`ne kazandırdığımız hoca sayısına bakarsak; 1 profesör, 5 doçent, 24 yardımcı doçent almışız. Yani toplamda öğretim üyesi olarak baktığımız zaman 30 öğretim üyesi kazandırmışız. İhraç olanların sayısı belki bu 30 rakamının üzerinde olacak ama biz bu süreci hızlı bir şekilde devam ettiriyoruz. Şu an YÖK`ten istediğimiz 9 öğretim üyesi kadrosunun tamamı belki bir hafta sonra gelecek. 9 hoca daha kazandırmış olacağız ama bir taraftan da henüz şu an göreve başlamamış işlemleri devam eden hocalarımız da var, onları da katacağız. Dolayısıyla Tıp Fakültesi işleyişinde, hoca sayısında bir sıkıntı olmadığı gibi hoca kalitesinde ciddi bir yükselme olacağına yürekten inanıyoruz" dedi.
Büyük illerden gelmek isteyen hocalar var
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi`ne büyük illerden yardımcı doçent üstü pozisyonundaki hocaların gelme talebinin olduğunu söyleyen Rektör Acer; "Başka büyük hastanelerden, büyük şehirlerden; İstanbul`dan, Ankara`dan buraya yardımcı doçent düzeyinin üzerinde, tıp mesleğinde, öğretiminde belli bir pozisyon kazanmış hocaların buraya yoğun bir şekilde gelmek istediğini ben ilk defa görüyorum. Bu değişen sistem ile ilgili. İstanbul`dan profesör hocalardan, Ankara`dan profesör hocalardan buraya gelmek isteyenler var. Onlarla da görüşüyoruz. Yani bir Tıp Fakültesi`ne doçent, profesör düzeyinde gelmek isteme talebi, yani Çanakkale gibi çok büyük olmayan bir şehre gelme talebi çok önemli bir talep. Genelde tıp hocaları doçent ya da profesör düzeyinde büyük şehirlerde çalışmayı tercih ederler. Buraya gelmek istemelerinin çok anlamlı olduğunu düşünüyorum" dedi.
Başhekim Akdur sunum yaptı
Rektör Prof. Dr. Acer`in konuşmasının ardından, ÇOMÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Başhekim Prof. Dr. Okan Akdur Tıp Fakültesi`nin uygulamaları, çalışmaları ve yeni hastane detayları hakkında kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Başhekim Akdur`un gerçekleştirdiği sunumda şu ifadeler yer aldı; "Ocak ayı içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu ile Üniversite Hastanemiz arasında imzalanan `Global Bütçe` protokolü çerçevesinde Çanakkale ve bölgedeki tüm hastalar yeşil kart, yaşlılık kartı vs. doğrudan, herhangi bir kurumdan sevk almasına gerek kalmadan hastanemize başvurabilmektedirler. Hastanemizde sayılı merkezlerde gerçekleştirilebilen uygulamalar yapılmaya başlanmış ve gerçekleştirilmektedir. Kardiyoloji birimimizce `ameliyatsız kapak değişimi`, `elektro fizyoloji laboratuarı` aritmi tedavisi ablasyon-dondurma yöntemi ile, koroner anjiografi 7 gün 24 saat hizmeti sunulmaktadır. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalınca Türkiye’de birkaç merkezde uygulanan yapay-biyonik kulak takılması ameliyatları yapılmaya başlanmıştır. Kalp ve Damar Cerrahisi bölümünce açık kalp ameliyatları, kapak ameliyatları, aort ameliyatları vs. rutin olarak yapılmaktadır. Yine aynı birimizce kalp ve akciğer yetmezliği hastalarının tedavisinde kullanılan gelişmiş bir yöntem olan ECMO yani yapay akciğer uygulaması yapılmaya başlanmıştır. Girişimsel Radyoloji ünitesinde damar stent uygulamaları, cerrahi ihtiyacı olmadan yapılmaktadır. Kanser hastalarının tanı ve takiplerinde kullanılan gelişmiş bir görüntüleme yöntemi olan PET görüntüleme ünitesi Terzioğlu yerleşkesinde bulunan `Nükleer Tıp` birimimizde hizmet vermektedir. Kepez hastanemizde Gastroenteroloji ve endoskopi, onkoloji ve kemoterapi ünitelerimiz hizmet vermeye devam etmektedir. Yeni hizmet vermeye başlayan birimlerimi; Çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları, yeni doğan işitme tarama cihazı, yeni doğan yoğun bakım ünitesi, Mart ayı içerisinde Sualtı ve Hiperbarik Tıp Merkezi yeniden hizmet vermeye başlayacaktır. Organ Nakli Merkezimiz çok kısa bir süre içerisinde yeniden ruhsatlandırma süreci sonuçlanmak üzere hizmet vermeye başlayacaktır. İnşaatı devam etmekte olan yeni hastane binasının çevre düzenlemesi ve kalan birimlerin tamamlanması için ihale gerçekleştirilmiş dosya değerlendirme süreci devam etmektedir. Yeni hastane binamız 55 bin metrekare kapalı alanda 9 kat, 100 poliklinik, 330 yatak, 70 yoğun bakım yatağı, 13 seminer salonu, 250 kişilik konferans salonu, 13 ameliyathane gibi fiziki özellikleri barındırmaktadır. En gelişmiş tıbbi cihazlar ile donatılmış olacak yeni hastanenin tıbbi cihazların bir kısmı temin edilmiştir. Türkiye’de sadece birkaç merkezde bulunan yeni alımı gerçekleştirilen 640 kesit tomografi cihazı yeni hastane binamız ile birlikte hizmet vermeye başlayacaktır."
(Atakan Alkış)