Pislikleri temizlemeye hazır mısınız?

Çanakkale’de sendikalar, demokratik kitle örgütleri, meslek örgütlerinin düzenlediği 18 Ocak saat 12.30’da Salı pazarından başlayacak yürüyüş ve miting ile Çanakkaleliler yolsuzluklara yoksulluğa, hukuksuzluğa yüzsüzlüğe, hırsızlık yalan ve kirliğe karşı tepkilerini ortaya koyacaklar.
Böylesi bir organizasyon içinde bulunduğumuz devlet krizinin her yönüyle yoğunlaştığı şu günlerde oldukça önemli.
Mevcut sistemin tüm bu kirliliklerine karşı eşitlik özgürlük demokrasi isteyen herkesin bir araya gelmesi ayrıca anlamlı.
Bu organizasyon ile bir araya gelen kesimler, gündemdeki; gerek yerel, gerekse geneldeki bazı konular içinde tavırsız kalmayarak, birlik ve dayanışma içinde katılım çağrısı yaparak Çanakkale’de bundan böyle barış, kardeşlik, demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesi için yeni sayfa açıyorlar.

947
17 Ocak saat 10,30 da Çanakkale Çevre Platformu sözcüsü Hicri Nalbant hakkında ÇOMÜ Rektörü Sedat Laçiner tarafından açılan davada Nalbant’a destek için Mümtaz Pirinçler Meydanı’nda(Adliye karşısı) buluşma çağrısı yapıldı.
19 Ocak saat 14.50’de Saat Kulesi Meydanı’nda, katledilen gazeteci Hrant Dink anılacak.
20 Ocak saat 18.00’de Mahal Sanat Merkezi’nde Patrak Estukyan’ın katılacağı Hrant Dink söyleşisi gerçekleştirilecek.
21 Ocak saat 10.30’da Mümtaz Pirinçler Meydanı’nda tüm ülkenin gündemine mal olmuş gezi protestolarına katıldığı için yargılanan 13 yaşındaki B.T.İ’nin davasına sahip çıkmak, yalnız olmadığını göstermek için bir araya gelinecek
24 Ocak saat 19.00 Uğur Mumcu Parkı’nda ( Esenler Mahallesi -18 Mart Sitesi) Uğur Mumcu anılacak.
Gelişmeler göstermektedir ki; her geçen gün halkın kapitalist sistemin çarpıklıklarına karşı tepkisi ve öfkesi artmakta, bir araya gelerek daha örgütlü mücadeleler yaratma isteği her geçen gün büyümektedir.
Gezi mücadelesi ile başlayan bu süreç, son yaşanılan yolsuzluk ve rüşvet skandalları ile gelişen, AKP hükümetinin yolsuzluklar ile maskesinin düştüğü, bu çirkinliği kapatmak, üzerini örtmek ve soruşturmaları engellemek adına almış olduğu tedbirlerin tamamıyla hukuksuzluk zeminine oturması;   hassasiyeti de arttırmış durumda.
Bu hassasiyet;”bu pisliği halk temizler” ,”hükümet istifa, iktidar halka” yaklaşımıyla her geçen gün daha da bir ete kemiğe bürünmektedir.
AKP hükümeti bu anlamda ciddi bir telaş içersinde olup, önemli bir prestij kaybına uğramıştır.
Bu süreç önümüzdeki günlerde daha farklı gelişmeleri de beraberinde getirecektir.
Bu pisliği temizlemek adına duyarlılık gösteren halk, eskisinden farklı olarak çevresinde gelişen sistemin diğer yansımalarına karşı da tepkilerini geliştirmektedir.
Yolsuzluklar, hukuksuzluklar karşısında gelişen duyarlılık özellikle kentimizde dikkatleri ÇOMÜ üzerine kanalize etmektedir.
Bugüne kadar ÇOMÜ yönetiminin tasarrufunda sürdürülen hukuksuzluklar, kadrolaşma çabaları ötekileştirme, mobbing, işten atılan işçilerin hukuk nezdinde kazandığı hakların bile tanınmadığı bir keyfiyet , tüm bu çirkinliklere karşı olma konusu yolsuzluk ve hukuksuzluklara karşı sürdürülecek mücadele kapsamında daha güçlü bir şekilde sürdürülecektir.
Aynı şekilde son günlerde çevre mücadelesi kapsamında gerek Kurşunlu, gerekse Karaköy’deki vatandaşlarımız üzerindeki baskılar karşısında, maden şirketleri tarafından açılan davalara karşı tepkiler bu bağlamda daha güçlü bir potansiyele ulaşacaktır.
Karaköy ve Kurşunlu’da yaşam haklarına sahip çıkan vatandaşlarımız yalnız değildirler.
Biliyoruz ki, bu ülkeyi yağmalamak adına işbirliği içersinde olanlar karşımıza bazen rektör kimliği ile bazen madenci şirketler olarak çıksalar da;  artık karşılarında topyekûn olarak demokrasi eşitlik özgürlük isteyenleri bulacaklardır.
Kim, nerede ve nasıl sömürü yolsuzluk ve hırsızlık düzeninin devamı için hukuksuzluk içersinde olursa bundan böyle karşında bu pislikleri temizlemek üzere sorumluluk almış halk olacaktır.
18 Ocak yürüyüş ve mitingi Çanakkale açısından bu kapsamda son derece anlamlıdır.
Bu pislikleri süpürmek için 18 Ocakta buluşalım.
Hırsızlığa, yolsuzluğa, kirliliğe meydan vermemek için; halktan yana, halkın çıkarlarına uygun dönüşümleri oluşturmak için birlikte olmak zamanıdır.
Çöken Türkiye değil, yolsuzluk, rüşvet ve savaş düzenidir!
Batan bizim gemimiz değil, hükümetiyle, cemaatiyle, sermaye gruplarıyla egemen güç odaklarının gemisidir!
Bugüne kadar birlikte yürüyenler, birbirlerinin ayağına basmayanlar, yolsuzluk, rüşvet ve savaş düzeninin üzerini örtmeye çalışanlar kaybedecek!
Barış, kardeşlik, demokrasi, eşitlik ve özgürlük isteyenler kazanacak!
Paylaş