Oy isteme değil, dostluk ziyareti...

Halkların Demokratik Partisi (HDP) dün Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan`ı makamında ziyaret etti. HDP İl Eş Başkanları Rahime Kanılga ve Şehmus Aslan, Çanakkale milletvekili adayları Özlem Ergun Açanal, Mihriban Şah, Ergin Fidan ve Leyla Yavuz ile Emek Partisi İl Başkanı Ercan Adsız`ın katıldığı ziyarette, il sözü HDP İl Eş Başkanı Rahime Kanılga aldı. “Öncelikle size teşekkür etmek istiyorum” diyen Kanılga, “Özgürlüklere, barışa dair olan söylemlerinizden, halkların kardeşliğine dair olan söylemleriniz, bizim tarafımızdan takdir edilen bir durum olduğunu bilmenizi istiyoruz. Keşke sizin gibi böyle bakan, daha çok siyasetçi ve düşünce adamı olsa. O zaman daha farklı durumlar oluşurdu” dedi. HDP İl Eş Başkanı Şehmus Aslan ise, “Seçim süreci nedeni ile demokratik kitle örgütlerini, dernekleri, oda ve sendikaları dolaşıyor. Ziyaretlerimiz sırasında tabiki oy ve destek istiyoruz. Ancak sizin yanınıza gelmemiz, oy isteme amaçlı değil, bir nezaket ve dostluk ziyaretidir. Sizin yeriniz halkların nezdinde farklı bir yerdedir. Siz en zor günlerde, örneğin Newroz gibi etkinliklerde, kimsenin cesaret edemediği dönemlerde de siz cesaret ettiniz. Onun için biz size ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Bizim kitlemizin bile belki bir kısmı, sizden cesaret alarak Newroz`a katılmıştır. Yani biraz gerçekçi olmak lazım. `belediye başkanı da katılıyor` diyerek Newroz`a gelenler de oldu. Bunları görmek lazım. Onun için bu noktadaki tavrınız çok önemlidir” değerlendirmesinde bulundu.

 

Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ise; “Geçmişten beri sizinle diyalogumuz var. Kürt hareketi ilk defa seçime parti olarak giriyor. Daha önce bağımsız adaylıklar ile meclise girmişti. Eskiden biz sizden oy isterdik, ama artık isteyemeyeceğiz. Başarı dilemekten başka söyleyecek bir söz yok” dedi.

 

HDP`nin 4`üncü sıra Milletvekili adayı Leyla Yavuz ise; “Size ben de teşekkür etmek istiyorum. Bu kentte barış ve demokrasi sizin belirlediğiniz siyaset üzerinden şekilleniyor. `Barışın kenti` söylemi ve imajı çok önemli. Sadece sözle de değil” dedi. Seçim sürecinin önemine de değinen Yavuz, “Çok önemli bir süreç yaşanıyor. Görünen o ki, bu süreç barış içinde geçecek. Bu süreçte de sizin söylemleriniz yine çok önemli bir yer tutuyor. Siz tavrınızı, Çanakkale`nin `barışın kenti` olması noktasında belirlediniz. Dolayısıyla bu algı toplum genelinde de yerleşti. Sizin zor günlerde Kürt hareketinin de yanın olmanızın ötesinde, aynı zamanda kent siyasetini de barışa doğru yönlendirmeniz ile, bugün daha huzurlu bir seçim sürecini yaşıyoruz” şeklinde konuştu.

 

Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, “Barışın kenti” söylem ve imajına da vurgu yaparak, “Tabi ki `barışın kenti` algısını herkes kabul etti. Bunu söyleye söyleye herkese kabul ettirdik. Biz işin hamesetinde değiliz. Hamaset insanları başka yöne götürür. Çanakkale şehrinin barış kenti olmasının en önemli nedenlerinden biri de, karşıda yaşanan savaşta canlarını veren insanlardır. Orada ortak bir amaç için insanlar canlarını vermiş. Orada Anadolu halkları var; Kürt de var, Arap da var, Çerkez de var. Buraya o gözle bakmak lazım. Hedef bu topraklarda yaşamaksa, orada insanlar biz burada birbirimizi öldürelim diye ölmediler. Tam tersine, ortak bir coğrafyada ortak bir şekilde yaşayalım diye canlarını verdiler. Herkesin kendi kültürünü Anadolu ve Trakya toprakları üzerinde özgürce yaşayabilme imkanının yaratıldığı noktada hem burada canlarını verenlerin savaşı anlam kazanır, hem de `barış` sözü anlam kazanır. Gayet net, basit. Sonuçta biz de Çanakkale`de yıllardır bu doğrultuda hareket ediyoruz” ifadelerini kullandı.

　

“Ben bu kentin belediye başkanıyım”

“Herkes Nevruz`un sokağında geçmezken biz birlikte kutlama yapıyorduk” diyen Başkan Gökhan, bu durum özellikle seçim dönemlerinde anti-propagandaya malzeme edilmesine de tepki gösterdi. Gökhan, “Bu da yanlış bir anlayış. Sonuçta bu memleketin insanları orada bir araya gelmişler. Şurada bir davul çalsa, dönüp bakarız `ne oluyor, düğün mü var?` diye, oraya gidip bakınca sorun oluyor. Demokrasiyi hazmetmek kolay değil tabi ki. Ben her zaman söyledim. Bu memlekette yasalar var. Herkesin eşit bir şekilde siyaset yapmaya hakkı var. Orada bir topluluk, bir eylem, bir etkinlik yapıyor ve bunun gerekli iznini almışsa, herkesin oraya katılma hakkı vardır. Adam twitter`da yazıyor; benim önünde `DTP` yazan masada otururken fotoğrafımı koymuş. Biri `Öcalan`ın resminin olduğu yerde` diyor. Yani ben bu ülkenin polisi değilim, savcısı da değilim. Ben bu kentin belediye başkanıyım. Ben herkesin belediye başkanıyım. Bu kentte kim ne yapıyorsa ben oraya giderim. Onun yasal ya da yasadışı olmasını araştırmak ya da değerlendirme yapmak benim görevim değil. O başkasının sorunu. Yasakçı zihniyeti kafamızdan atmamız lazım. O bakımdan Çanakkale farklı bir yer. Her gelen de bunu söylüyor. Bu toplum korkutuldu. Korku, bir toplumu içten içe kemirir. Oysa cesur toplumlar hep ilerler” şeklinde konuştu.

 

“Partinizin Çanakkale`deki en önemli özelliği de, listesinde üç bayanın bulunması” diyen Başkan Gökhan “Ben de kendi partim adına kıskanıyorum da bu durumu. Kadınların yüzüne de söylüyorum, `bir aday çıkaramadınız` diyorum. Ama bir daha ki döneme yansıması da olacaktır. Geçen dönem Çanakkale`de iki tane kadın aday adayı vardı. Ama adaylık aşamasına gelemediler. Bu dönem aday da yok, aday adayı da yoktu. Ama olması şarttır, olmalıdır. Mahalle, sokak, ev gezen çok sayıda da kadınımız var. içinden birileri en azından heveslenmelidir. Önseçim de var, önseçime girme cesareti neden yok. Onu irdelememiz lazım. İzmir`de sayın genel başkanımız kendi önüne bir kadın aday koydu, kendisi de önseçime girdi. Başka yerlerde de var” ifadelerini kullandı.