Ormanlarımız yatırıma KURBAN GİTMİŞ!

1079
Ağaçlarla birlikte, diğer bitkiler, hayvanlar, mikroorganizmalar ve toprak gibi canlı ve cansız varlıkların oluşturduğu bir ekosistem olan orman bütünlüğü, insan ve hayvan yaşamında çok önemli bir etkene sahip. Oksijen kaynağı olan ormanlar, tüm canlılar için doğal su kaynağıdır. Ağaçlar kar ve yağmur sularını; yaprakları, dalları, gövdesi ve kökleri ile tutarak sel ve su taşkınlarının olmasını önler. Ayrıca, yer altı sularının oluşmasına yardım eder. Barajların etrafında yer alan ormanlar yağmur suları ile toprağın akarak barajı doldurmasını önler ve barajların ekonomik ömrünü uzatır. Ormanlar, kar ve yağmur sularının toprağın derinliklerine yavaş yavaş inmesini ve depolanmasını sağlar. Ormanlar temiz su kaynaklarını besler ve erozyonu engeller. Bir ormanın oluşması için gereken süreç, ağaçların türüne ve yaşayan canlılara bağlı olarak 20 ila 200 yıl arasında değişiyor. 
 
Ormanların önemine farkındalık yaratmak için kurulan ve tüm dünyadaki orman değişimlerini NASA uydu verileri aracılığıyla analiz eden Global Forest Watch platformu, tüm dünyadaki orman alanlarının 2000 yılından itibaren değişimini verilere dökerek internet sitesinde yayınladı. Yayınlanan verilere göre son 20 yılda Çanakkale`deki doğal orman alanlarının yüzde 8,53`ü kaybedildi... 
314 kha`nın, 24,8`i kaybedildi
Biyolojik olarak verimli toprak ve su alanı olarak ifade edilen, bir coğrafi bölgenin yenilebilir doğal kaynakları üretme kapasitesinin göstergesi olan ve biyolojik kapasite olarak da ifade edilen "kha" biriminde açıklanan veriler doğrultusunda, 2000 yılında Çanakkale`de 314 kha orman alanı bulunuyor. Yayınlanan son verilere göre ise bu miktarın 24,8 kha`sı kaybedilmiş durumda. Bu miktar ise yüzde 8,53`e tekabül ediyor. Meydana gelen bu yok oluşta yangınlar, orman endüstrisi ve maden aramaları gibi birçok farklı etken yer alıyor.
 
En fazla orman Bayramiç`te yok oldu
Verilere ilçeler doğrultusunda bakıldığında ise yüzde 35`i (31.9 kha) ormanlarla kaplı Çanakkale Merkez`de yüzde 9.6 (3.05 kha), yüzde 46`sı (39.3 kha) ormanlarla kaplı olan Lapseki`de yüzde 7.7 (3.04 kha), yüzde 22`si (27 kha) ormanlarla kaplı olan Biga`da yüzde 11 (2.97 kha), yüzde 39`u (34.7 kha) ormanlarla kaplı olan Çan`da yüzde 6.7 (2.35 kha), yüzde 51`i (59.3 kha) ormanlarla kaplı olan Yenice`de yüzde 5.6 (3.75 kha), yüzde 41`i (53.1 kha) ormanlarla kaplı olan Bayramiç`te yüzde 6.9 (4 kha), yüzde 25`i (23.8 kha) ormanlarla kaplı olan Ayvacık`ta yüzde 9.1 (2.18 kha), yüzde 8,8`i (5,78 kha) ormanlarla kaplı olan Ezine`de yüzde 13 (738 ha), yüzde 33`ü ormanlarla kaplı olan Eceabat`ta (13,2 kha) yüzde 10 (1,37 kha), yüzde 24`ü (23,4 kha) ormanlarla kaplı olan Gelibolu`da yüzde 7,8 (1,83 kha), yüzde 8,6`sı (2,38 kha) ormanlarla kaplı olan Gökçeada`da yüzde 0.67 (16 ha) ve yüzde 3,1 (124 ha) ormanlarla kaplı olan Bozcaada`da yüzde 0,53 (0,653) miktarında orman kaybı yaşandı. 
 
Barajlarda su kalmadı
Ormanların, yağmur yağışlarında etkili olduğunda bilimsel olarak ispatlanan bir gerçek. Meydana gelen orman kaybının, Çanakkale`de yaşanan kuraklıkla bağlantı olabileceği belirtiliyor. Aralık ayı başında açıklanan verilere göre 54 milyon 115 bin metreküp su kapasitesine sahip Atikhisar Barajı`ndaki su miktarının 12 milyon metreküpe düştüğü bildirilmişti. En çok orman kaybının yaşandığı Bayramiç`in 96 milyon 500 bin metreküp su kapasitesine sahip barajında ise Aralık ayı başı itibariyle 12 milyon metreküp su kaldığı kamuoyuna açıklanmıştı.
 
 
"Kuraklığın etkilerinin daha da fazla olacağını şimdiden söyleyebiliriz"
Konu hakkında gazetemize görüş veren Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şube Başkanı Hivri Nalbant, Çanakkale tarihinde bugüne kadar hiç görülmedik biçimde orman kesimi olduğunu söyledi. Nalbant konuşmasının devamında; "Orman katliamı diyebiliriz. Bunu her yerde görebilirsiniz. Lapseki`de benim evimin önünden geçiyor ulaşım araçları, bütün yol boyu belli saat aralıklarıyla ağaçlar kesiliyor, sanayiye hammadde olarak gidiyor. Bu kesim miktarı normal angajman planlarında belirtilen miktarın çok üzerine çıkmış... Ormanla ilgili bilim insanları da değişik zamanlarda bunu da söylüyorlar. Yani bir tarafta yangınlar, bir tarafta kuraklık, susuzluk ormanları yok ederken bir taraftan maden yok ederken bir taraftan da devlet kendi ormanlarını aşırı orman kesimi yaparak kendisi yok ediyor. Bunun doğru olmadığını söylüyoruz. Ormanlar bizim su barajlarımız, su kaynaklarımız. Eğer oraları yok edersek kuraklığın etkilerinin daha da fazla olacağını şimdiden söyleyebiliriz. Yağışların azalacağını, su kaynaklarının tükeneceğini söyleyebiliriz. Atikhisar yakınımızda örnek" dedi. (Atakan Alkış)
Paylaş