OPET'ten eğitimlerini tamamlayan köy halkına sertifika töreni

Çanakkale Gelibolu Yarımadası`nda "Tarihe Saygı Projesi" ile 15 yıldan bu yana çalışmalarını sürdüren OPET, Troya bölgesindeki Tevfikiye Köyü`nden sonra Çıplak Köyü`nde de çalışmalarını tamamladı. Çıplak Köyü`nün Etno-köy`e dönüşümü sürecinde fiziki uygulamaların dışında OPET tarafından Çanakkale Halk Eğitimi Merkezi işbirliği ile köy halkının sosyo- ekonomik gelişimini artırmaya yönelik olarak kişisel gelişim ve farklı branşlarda meslek edindirmeye yönelik detaylı bir kurs programı düzenlendi. Düzenlenen eğitim programını bitiren kursiyerlere sertifikaları ise 2 Kasım 2021`de Etno-köy Çıplak Toplantı Salonu`nda düzenlenen törenle verildi. Sertifika törenine Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, Çanakkale Savaşları Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk katıldı. 1320 saati bulan eğitimler sonucunda 75 kişi sertifikalarını alırken yapılan çalışmalar ile Çıplak`ın yepyeni bir köye dönüştüğünü dile getirerek OPET`e teşekkürlerini sundular.

Kursiyerlere sertifikalarını takdim eden Çanakkale Valisi İlhami Aktaş yaptığı konuşmada "Çanakkale`ye olan desteğini hiçbir zaman esirgemeyen OPET ile valiliğimiz arasında gerçekleştirilen "Troya projesi-Troya tarihi milli parkı rehabilitasyon çalışmaları protokolü"yle tarihi, mitolojik, kültürel ve doğal güzellikleri ile öne çıkan Tevfikiye köyünde fiziksel ve sosyal büyük bir değişim yaşanmıştır. Tevfikiye köyü, rehabilitasyon ve yenileme çalışmaları sonrası tarihi ve mitolojik bir kimlik kazanarak Arkeo-köye dönüştürülmüş ve bölgeye gelen yerli ve yabancı ziyaretçilere en iyi hizmeti verebilecek duruma getirilmiştir. Yapılan tüm bu çalışmaların ardından Anadolu geleneğinin kültür mirasını temsil eden tüm katmanlara dair dokular, ögeler barındıran Çıplak köyümüz Etno-köye dönüştürülerek proje kapsamında köyümüze farklı bir kimlik kazandırılmış, Fiziki düzenlemelerin yanı sıra proje kapsamında Çanakkale Halk Eğitimi Merkezi işbirliği ile halkımıza eğitimler verilmiştir. Yapılan bu çalışmaların sonucunda bölgemizin var olan turizm potansiyeline önemli bir katkı daha sağlanmıştır. Arkeo-köy ve Etno-köy, kırsal kültür ve yerel mirasın odağında olduğu bir yerel kalkınma ve kültür turizmi projesi, paylaştıkça zenginleşen çok katmanlı kültür mirasımızı kalkınmanın itici gücü kılan model bir gelecek projesidir" diye konuştu.

Tören öncesinde köyü gezen ve çalışmaları yerinde inceleyen OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk, Arkeoloi Evi ve Yerel Tarih Evi`ni ziyaret ederken, köydeki zeytin kırma etkinliğine de katıldı. Öztürk köydeki dönüşüme ilişkin şu bilgileri verdi: "OPET olarak Gelibolu Yarımadası`nın doğal dokusunu koruyarak, çağdaş bir görünüme kavuşması için 2006 yılında başlattığımız "Tarihe Saygı Projesi" kapsamında Çanakkale Savaşları`nın geçtiği Eceabat bölgesindeki rehabilitasyon çalışmalarının ardından "2018 Troya Yılı"nda; Troya Ören Yeri`ne en yakın yerleşim yeri olan Tevfikiye Köyü`nü Arkeo-köye dönüştürdük. Şimdi de Troya Bölgesi`ndeki Çıplak Köyü`ne kimlik kazandırarak Etno-köy haline getirdik. Anadolu`nun farklı tarihsel ve kültürel katmanlarını yansıtan Çıplak Köyü`nde yürüttüğümüz çalışmaların ana eksenini; insan yapımı kültürel öğeleri ele alan bir bilim dalı olan etnografya kelimesinden türetilmiş "etno-köy" kavramı oluşturdu. Etno-köy projesi Türkiye`de müze, ören yeri ve kültürü- tarihi ile hâlâ yaşayan köyleri bir araya getiren tek proje. Çıplak Köyü Troya bölgesinin kültür mirasının zenginliklerinden ilham alarak kurgulanmış konseptlerle yenilendi, değişti ve dönüştü. Köylülerimizin aktif katılımıyla hayata geçirilen Çıplak Etno-Köy uygulamaları ile bölgenin temsil ettiği değerleri bu toprakların insanlarının kırsal mirasıyla birleştirerek yaygınlaştırmayı, yaşatarak ve paylaşarak zenginleştirmeyi hedefledik."

Sertifika töreninin ardından OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk, Troya Kazı Başkanı Rüstem Aslan ve Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük; Troya Müzesi`nde yer alan ve Opet Tarihe Saygı Projesi`nin 15 yıllık serüvenini anlatan Paylaştıkça Çoğalan Zenginlik Sergisi`ni gezdiler. Ardından yine Troya Müzesi`nde düzenlenen "Arkeoköy Tevfikiye ve Etnoköy Çıplak Tarihe Saygı Projesi Deneyimi Üzerine" isimli panelde Tevfikiye ve Çıplak Köy halkı ile buluştular Troya Müzesi`nde devam eden sergi kapsamında düzenli olarak gerçekleştirilen sohbetlerden biri olan panelde OPET ile Troya Bölgesi`nde yaşanan değişim derinlemesine konuşuldu. Troya Müzesi`nde sanatseverlerle buluşan "Paylaştıkça Çoğalan Zenginlik!" sergisinde bin yıllardır destanların yazıldığı, en dramatik savaşların yaşandığı, her seferinde yeniden barışın ve umudun yeşerdiği Çanakkale topraklarında hayata geçirilen fiziksel ve toplumsal dönüşüm tüm yönleriyle ele alınıyor. Sergi kapsamında, Çanakkale tarihini ve Troya arkeolojisini, bölgede yaşayanların anı ve deneyimleri üzerinden ele alan canlı söyleşiler, bölgede hâlâ yaşayan ve kökleri Troya`ya uzanan geleneksel üretim tekniklerine dair sunumlar üç aya yayılan bir takvimde hayata geçiriliyor. Sergi kapsamında düzenlenen "Çarşamba Sohbetleri" ile Çıplak ve Tevfikiye`nin "etno-köy" ve "arkeo-köy"e dönüşümü proje ortaklarının yanı sıra halkın deneyimleri ile anlatılıyor.

Çıplak Köyü, Troya`nın keşfinde başlangıç noktası olarak kabul ediliyor. Osmanlı döneminden ve Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllardan izler taşıyan Çıplak Köyü`nde, arkeoloji biliminin de başlangıcı kabul edilen Troya kazıları süresince 17`nci yüzyıldan itibaren Schliemann ile başlayan arkeoloji çalışmaları ve ardından gelen seyyah ve arkeologların Çıplak Köyü ile olan ilişkisini vurguladık. Schliemann`ın kazı yaptığı dönem kaldığı evin bu köyde olması, köy halkının neredeyse tamamının Troya kazılarına katılması gibi özellikleri Etno-köy Çıplak`ı arkeoloji tarihi açısından da önemli bir konuma getiriyor. Geleneksel tarımın izlerinin bulunabildiği Çıplak Köyü`nde ziyaretçilere köy tarihçesi özgün motiflerle aktarılıyor. Çanakkale Savaşları ile Troya Savaşı`nı kültürel birikimler ışığında ele alan OPET Tarihe Saygı Projesi, tarihi ve kültürel zenginliklerin paylaşarak çoğalacağı bilincini yerleştirmeyi hedefliyor. Proje 2006 yılında, kültür mirasımızın çok katmanlı izlerini barındıran Çanakkale`de, Gelibolu yarımadasında başladı. Topraklarımızın taşıdığı zenginliklerin korunarak gelecek kuşaklara aktarılması, ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtılması hedefiyle hem fiziksel bir yenilenmeyi hem de toplumsal dönüşümü bir arada ele alan, yenilikçi bir sosyal sorumluluk anlayışıyla hayata geçirildi. Ekonomik, sosyal ve kültürel yönden çok katmanlı bir gelişim için bölge sakinlerini, resmi kurumları ve sivil organizasyonları karar alma süreçlerine dahil edip kültür mirasımız etrafında birleştirerek, işbirliği, paylaşım ve kalkınma odaklı özgün bir model oluşturuldu.
(Haber Merkezi)