ÇGD`nin geleneksel ödül töreni gerçekleştirildi. 2014 yılı içinde örnek çalışmalarıyla başarıları göze çarpan gazetecilerin yanı sıra, ayrıca dayanışma ve onur ödülleri de belirlenen sahiplerine verildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu`nun yanı sıra HDP’den yöneticiler ile demokratik kitle örgütü temsilcileri, aydın ve sanatçılar katıldılar. Tören, ÇGD Genel Başkanı Ahmet ABAKAY’ın açılış konuşmasıyla başladı. Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünün ayaklar altında olduğuna dikkat çeken Abakay, Türkiye’nin ifade özgürlüğünde Afrika ülkelerinin de gerisine düştüğünü söyledi. Halkın haber alma hakkı için görev yapan gazetecilerin meydanlarda polis şiddetine uğradığını belirten Abakay, AKP Hükümeti döneminde medyanın adeta devletleştirildiğini, KİT haline getirildiğini, özür, bağımsız gazeteciler yerine arkasını siyasal iktidara dayayan `Saray Gazetecileri` ordusunun yaratıldığını ifade etti. Abakay`ın konuşmasının ardından sahiplerine verilen ödül töreni başladı. ÇGD Özel Onur Ödülü Soma faciasından sonra sedyeye yatırılırken "Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin" diyen maden işçisi Murat Yalçın ve katliamda ölen ağabeyi Nuran Yankın’ın cansız bedenine sararak taşıdığı battaniyeyi "ihtiyacı olan başka biri kullanır" diyerek Kızılay`a iade eden, maden işçisi Ahmet Yankın’a teslim edilmek üzere DİSK’e bağlı Dev. Maden - Soma Temsilcisi Yılmaz Kızılırmak’a verildi.
“Korku imparatorluğu yıkılacaktır”
DİSK’e bağlı Dev. Maden - Soma Temsilcisi Yılmaz Kızılırmak plaketi aldıktan sonra yaptığı konuşmada şunları söyledi; “Soma’da korku imparatorluğu birgün mutlaka yıkılacaktır. Ülkemizin özgür basınını temsil eden, gördüğünü, kulağıyla duyduğunu yazan, egemenler ve onların siyasi temsilcilerinin baskı ve saldırıları karşısında yılmayan, sipariş yazı ve haberleri onurlu duruşuyla elinin tersiyle iten emekçilerin örgütü Çağdaş Gazeteciler Derneği`ne Soma Maden İşçilerini temsilen teşekkür ederim. Soma’da işverenlerle sarı sendikanın yarattığı korku imparatorluğu devlet desteğiyle sürekli hale getirilmek isteniyor. 301 madenciyi katledenler, günahlarını 6 ay çift asgari ücret ödeyerek affettirmeye çalıştılar. Ancak, 13 Mayıs’ta şans eseri ölümden kurtulan 2831 işçi, Kasım ayı sonunda bir telefon mesajıyla işten atılarak yoksulluğa mahkum edildiler. Şu güne kadar tazminatları ödenmeyen işçilere alacaklarının ödenmesi konusunda her hangi bir tarih verilmedi. Bundan ne hükümet ne de şirket rahatsızlık duyuyor. Tıpkı diğer sözlerin tutulmadığı gibi. AKP hükümetinin seçime yakın zamanda bunu oya tahvil edeceği yorumu şimdi Soma’da sıkçı konuşuluyor. 30 kadar işçi tazminatlarının biran önce ödenmesi için TKİ ELİ önünde bekliyor. Devletin müdahalesiyle işçilerin burayı terk etmesi isteniyor. Benim Soma’dan ayrıldığım gece işçilere yapılan müdahale, alacakların ödenmesi konusunda kılını kıpırdatmayanların rahatsızlıklarının açık bir göstergesidir. Korku imparatorluğunun yarattığı iklimde işten atılan işçiler başvurdukları şirketlerin gözüne batarım, kara listeye alınırım kaygısıyla hak etmiş oldukları tazminatı almak için kitlesel eylemden kaçınıyor, tepkilerini yükseltmeye korkuyor. Çalışan işçiler ise, işverenin eleme yapacağı propagandası üzerine mevcut yerini korumak için var gücüyle çalışıyor, bu durum ise her geçen gün yeni iş cinayetlerine davetiye çıkarıyor. Soma bu nedenle, ölü bir kent görünümünü kaybetmiyor. Eşlerini iş cinayetinde yitiren bir grup kadın, şimdi bu kahrolası sessizliği bozmaya çalışıyor. İşçilerin eş ve aileleri, tıpkı Cumartesi anaları gibi, tıpkı Barış anaları gibi Soma’da yeni bir yöntem geliştirerek son iki aydır her ayın onüçünde Madenci Heykeline karanfil bırakıyor. 13 Mayıs’ta yaşamını yitiren işçilerin eşleri ve aileleri, Türkiye’nin onurlu insanlarını, emek ve demokrasi güçlerini 13 Nisan’da başlayacak olan Soma Katliamı Davası için Akhisar’a, 13 Mayıs’ta katliamın yıldönümünde gerçekleştirecekleri anma için Soma’da buluşmaya davet ediyor. Soma’da korku imparatorluğunun yıkılması için bütün demokrasi güçlerine görev düşüyor. Sarı sendikacılık zincirini kırmaya çalıştığımız bu mücadelede Dev. Maden – Sen ile dayanışmanız da çok önemli. Önümüzde bu ülkenin onurlu insanları için büyük bir olanak var, Milletvekili seçimleri... Emeğin, barışın, eşitliğin, Özgürlüğün ve Halkların Kardeşliğinin sözcülüğünü yapan adayların desteklenerek meclise taşınması ve parlamentonun da mücadelenin bir parçası haline dönüştürülmesi geleceğimiz açısından çok önemlidir. Bunu yapabildiğimiz ölçüde; Madenci kul, karısı dul, parası pul olmayacaktır. Bu gerçekleştiğinde acımasızca saldıran egemenler ve onların siyasal iktidarlarına dur denilebilecektir. Maden işçilerine bu onur ödülünü değer gören ÇGD yönetimine bir kez daha teşekkür ediyor, bu daha başlangıç mücadele sürecek diyorum.” Kızılırmak’ın iki maden işçisine verilmek üzere kendisine teslim edilen plaketi alıp konuşmasının ardından CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU’nun bir başkasına plaketi vermesiyle program sürdü. Ödül verilmesi değer görülenlere ödülleri verildikten sonra sahnede toplu olarak fotoğraf çektirildi. Çağdaş Gazeteciler Derneği`nin 2014 yılını kapsayan Geleneksel Yılın Başarılı Gazetecileri Ödül Töreni, kokteyl programının devreye girmesiyle birlikte son buldu.
ÇGD’nin diğer kategorilerde dağıttığı ödülleri de şu şöyle sıralandı :
Uğur Mumcu Gazetecilik Ödülü
BürGün’den Uğur Koç’a “Zanlının Telefonundan AKP’li Vekil Aranmış” haberi için verildi.
Mustafa Emekçi Haber Ödülü
Cumhuriyet’ten Aykut Küçükkaya’ya “Hüseyin Avni Paşa Korusu ve Köşkü Gerçeği” haberi için verildi.
Rafet Genç Haber Ödülü
Hürriyet’ten Nurettin Kurt’a “Türk Hava Kurumu`nda Yolsuzluk” haberi için verildi.
Behzat Miser Haber Ödülü
Yurt’tan Seda Bugari’ye “Suruç’ta Çocukların Kardeşlik Maçı” haberi için verildi.
Yılın Haber Ödülü
Ferit Demir - DHA - `TOKİ Zengine Çalışıyor`
İzzet Kezer Fotoğraf Ödülü
Yurt’tan Altan Burgucu’ya “Enerji Bakanlığı Önünde Eylem Yapan Yatağan İşçilerine Polis Şiddeti” haberi için verildi.
Fotoğraf Ödülü
DHA’dan Ümit Kozan’a “Başbakan Sevinci” haberi için verildi.
Karikatür
Cumhuriyet’ten Musa Kart’a “2014 yılı çalışmaları” nedeniyle verildi.
Röportaj
Milliyet’ten Ömür Ünver’e “IŞİD Militanı Türk Çocuk” haberi için verildi.
Mahmut Tali Öngören Televizyon Program Ödülü
CNNTürk’ten Göksel Göksu ve Caner Emre Kınacı’ya “Ölüm Yolunda Ezidiler” yayınları için verildi.
Selçuk Altan Anısına Televizyon Haberi Ödülü
HaberTürk’ten Anıl Ergün ve Volkan Nakiboğlu’na “IŞİD’den Kaçan Ezidiler” haberi için verildi.
Televizyon Programı
Kanal D’den Cüneyt Özdemir ve Kenan Taş’ın 5N 1K’nın “GAZZE” ve “MADEN” bölümlerine verildi.
Televizyon Belgeseli
NTV’deki Mete Çubukçu’nun NTV Pasaport Programı’nın “Sınırda Savaş” bölümüne verildi.
İnternet Medyası
BBC Türkçe’den Çağıl M. Kasapoğlu’na “Kobani Sınırında İzlenimler” haberi için verildi.
Yerel Basın
Batman Çağdaş’tan Arif Arslan’a “Ekmek Kuyruğu” haberi, Bursa Hakimiyet’ten Rabia Deniz’e “Cahil Kal Dilara!” haberi için, Anayurt’tanSaniye Doğukan’a “Eğirdir Gölünden İmdat Çağrısı” haberi için, Tunceli Emek’ten Hüsnüye Karakoyun’a “Uyanmak İstiyorum Bu Kabustan” haberi için verildi.
Yerel Televizyon
Bursa LINE TV’den Kübra Ulutaş’a “Ölmekte Zor” haberi, VTV Antalya’dan Yusuf Yavuz ve Pelin Gel Ağan’a “İki Ağaç İçin” belgesel programı için verildi.
ÇGD Dayanışma Ödülü
DİSK’e bağlı Dev. Sağlık – İş üyesi, direnişteki Maltepe Hastanesi Taşeron İşçilerine verildi.