Önce pandemi, şimdi deprem; ilk önce eğitim gözden çıkarılıyor

577
Üniversitelerin tüm ülkede kapatılarak uzaktan eğitime devam edilmesi ve yurtların afetzedelerin kullanımına açılması tepki çekiyor. 50 binin üzerinde öğrencisi bulunan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi öğrencileri kenti terk ediyor. Cumartesi günü (11 Şubat) kentte bulunan öğrencilerin Pazar gününe, şehir dışındaki öğrencilerin ise Salı gününe kadar odalarını boşaltmaları istendi. 
 
Çanakkale`de Eğitim-Sen ve Eğitim-İş sendikaları ile ÇOMÜ`lü öğrenciler, uzaktan eğitim kararına tepki gösteriyor. 2020 yılında pandemi nedeni ile bahar döneminde kapatılan üniversiteler, 2021-2022 yılına kadar uzaktan eğitim görmüştü. Şimdi ise deprem nedeni ile yine uzaktan eğitim görecekler. 2019-2020 yılında üniversiteye başlayan bir öğrenci, bugün 4`üncü sınıfta olurken, bu sürenin 2 yılını, yani toplam 4 dönemini uzaktan eğitimle tamamlamış oluyor... 
 
"Bu ülkenin kaybedeceği bir nesil daha yok"
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi`nde 50 bine yakın öğrenci bulunduğunu ifade eden Eğitim-Sen Çanakkale Şubesi, öğrenciler durumla ilgili öğretim üyelerine yakındıklarını söyledi. Covid-19 nedeniyle 1.5 yıl boyunca ilk uygulaması yapılan uzaktan eğitimin, eğitim ve öğretim kalitesini düşürdüğünü dile getiren Eğitim-Sen Çanakkale Şubesi, "Uzaktan eğitim için tüm Türkiye`nin alt yapısı uygun olmayıp, deprem bölgesindeki öğrencilerin bilgisayarsız, internetsiz, hepsinden önemli üzerinde bir çatı olmadan nasıl dersleri takip edebilecekleri anlaşılamamıştır. Hiç laboratuar ve uygulama yapmadan iki yılını bitirmiş öğrencilerin, şimdi de bir dönem daha kaybetmesi geri dönüşü olmayan zararlara yol açacaktır. Üniversite sadece eğitim ve öğretimin olduğu yerler olmayı, sosyalleşmenin, kültürel gelişmenin vb gelişimleri için de çok önemlidir. Felaketlerin içerisinde bu ülkenin kaybedeceği bir nesil daha yoktur" denildi. 
 
"İlk fırsatta eğitimden eksiltmek ülkenin geleceğinden eksiltmektir"
Üniversitelerin kapatılması kararının "ben yaptım oldu" yönetim tarzının bir sonucu olduğu ifade edilen Eğitim-İş açıklamasında ise, "Türkiye`nin bu büyük acıyı yaşamasının ana nedenlerinden biri de eğitimsizlik ve eğitime önem verilmemesidir. Eğitimsizlik nedeniyle yüzleştiğimiz bu kara tabloda ilk kararımız yine eğitime ara vermek, yani eğitimsizlik olmamalıdır. Çünkü acı tecrübelerimizle biliyoruz ki bir yanlış, başka bir yanlışı düzeltmeyecektir" denildi. 
 
Türkiye`nin büyük bir otel/konaklama gücü olduğu dile getirilen Eğitim-İş açıklamasında, "Ülkenin güneyinde otel gücü, batısının ise şişirilmiş inşaat sektörü nedeniyle boş konutlar diyarı olduğu düşünülürse depremzedelerin barınma sorununu çözmek için daha aklıselim yollar olduğu görülecektir. Turizmden değil, inşaat sektöründen değil, ilk fırsatta yine eğitimden eksiltmek, ülkenin geleceğinden eksiltmektir.Eğitim, her zorlukta elimizin uzanacağı kara gün akçesi değil, o zorlukları daha az yaşayacağımız bir geleceğe uzanana yegane merdivendir" denildi. 
 
"AKP her krizin faturasını öğrencilere kesiyor"
ÇOMÜ`lü Öğrenciler Grubu ise üniversitelerin kapatılmasına tepki göstererek, iktidarın deprem sürecinde sınıfta kaldığını, her krizin faturasının öğrencilere kesildiğini belirtti. ÇOMÜ`lü Öğrenciler Grubu, "Eğitime olan ihtiyacımızı en fazla hissettiğimiz bu anda üniversitelerin uzaktan eğitim modeli ile birlikte verimsiz bir şekilde ilerlemesine neden olacak kararı üniversite gençleri olarak kabul etmiyoruz. AKP ne zaman bir kriz çıksa ilk olarak öğrencilere fatura kesiyor. Ancak biz öğrenciler, hem kampüste hem sandıkta hem de sokakta AKP`den bu hesabı soracağız. Biliyoruz ki bu enkazın altında sadece halk kalmayacak. İmar aflarından, denetimlerde dönen rüşvetlerden, AFAD`ın gecikmesinden dolayı rahatlıkla söylüyoruz ki; AKP`de kaybettiğimiz yurttaşlarımızın vebali var!" denildi. 
 
"Devletin başka imkanları yok muydu?"
ÇOMÜ`de öğrenim gören ve KYK`da kalan Yağmur Avcı, üniversitelerin kapatılması ile İzmir`e dönüyor. Öğrenciler olarak, çözüm için KYK`ların kapanmasını istemediklerini dile getiren Avcı, uzaktan eğitimden yeni çıktıklarını, normal eğitime yeni alıştıklarını ifade etti. uzaktan eğitimde öğrencilerin psikolojilerinin bozulduğunu ifade eden Avcı, "Öğrencilerin düşünülmediği düşünmüyorum. Başka bir çözüm olabilirdi. Biz öğrenciler olarak; `Devletin başka imkanları yok muydu?` diye soruyoruz" dedi. 
 
Depremzedeler KYK yurdunda nasıl kalacak? 
Depremzedelerin KYK yurtlarında kalmalarının doğru olup olmadığını da soran Avcı, "Orada mahremiyet yok. Biz bile zor kalırken nasıl olacak? Odalar kilidi yok. Banyo, tuvalet ortak. Onları da düşünüyorum açıkçası; Oteller de olabilir. Depremzedelere kira yardımı yapılabilir. Onların ev ortamına geçmesi gerekiyor. Bir psikoloji öğrencisi olarak şöyle düşünüyorum; İnsanların bu travmaları atlatmaları için kendi hayatlarında bir an önce normale dönmeleri gerekiyor. Sıra dışı yaşamamaları gerekiyor" dedi
 
"Öğrencilere sormadan eşyalarını çıkarttılar"
KYK yurdunda kaldığını dile getiren Avcı, kendilerine Salı gününe kadar müddet verildiğini ifade ederek, "N bloktaki arkadaşlarımıza sormadan eşyalarını çıkarttılar. Bu yüzden de çok tepki gösterdik, biraz daha müddet versinler diye. Bütünleme haftasındayız ve arkadaşlarım çok uzak yollardan eşyalarını almak için buraya geldi. Bu nedenle de sıkıntılı bir durum oluştu. En azından otobüs biletlerinin masrafı karşılanabilirdi. Bunu yapmalarını bekledim" dedi. 
 
"İki senelik üniversite okuyorum bir sene adamakıllı okuyamadım"
ÇOMÜ Elektronik Bölümü öğrencisi Emirhan Akmalı, iki yıllık okuduğunu dile getirerek, "İlk sene de online oldu. İki senelik üniversite okuyorum, bir sene adam akıllı okuyamadım. 4 senelik okuyanlar var. Biz ev tutmuştuk. Sözleşmeyi yeni imzaladık. Ne olacak bilmiyoruz. Depremzedeler için otel ve misafirhaneler olabilirdi. Öğrenci yurtları son seçenek olabilirdi" dedi.
(Seçkin Sağlam) 
 
Paylaş