Çanakkale İl Genel Meclisi’nde iki defa görüşülen ve reddedilen, Çanakkale ve Çan’da Boylam Enerji tarafından yapılmak istenen Saros Rüzgar Enerji Santrali dosyası 3’üncü görüşmede CHP’li bazı üyelerin ‘evet’ demesi nedeni ile kabul edilmişti. RES’lerin yerlerinin bölge habitatına ve çevreye zarar vereceği sebebi ile tepkiler gelmişti. Kabul edilen dosyaya tepkiler devam etti. Çanakkale Kent Konseyi Çevre Meclisi tarafından yöneltilen sorulara açıklık getirilmesi istenirken, Çanakkale Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu tarafından yapılan açıklamada; “Çanakkale Barosu Avukatları mücadelelerini, Çanakkale’nin yaşam alanları için doğayı, ülkemizi ve halkımızı savunan Sivil Toplum Örgütleri ile işbirliği içerisinde sürdürecektir” denildi. İda Dayanışma Derneği’nden yapılan açıklamada ise; “Kazdağları’nı ikiye bölmekte orman ekosistemini katletmektedir. Yaptığı tüm yanlışlara politik idare onay vererek aklamıştır” denildi.
“Mühürlediğiniz inşaata ilişkin hangi bilgi değişimi oldu da onay verdiniz?”
Çanakkale Kent Konseyi Çevre Meclisi tarafından yöneltilen sorulara açıklık getirilmesinin istendiği belirtilen açıklamada; “Borusan Holding in enerji şirketi olan Boylam Enerji merkez, Kirazlı, Dedeler, Alan Köy, Halilağa`yı, Çan ilçesinde Kumarlar köyü, Üvezdere, Kadılar ve Karadağ mevkiinden geçecek olan rüzgar enerji santrali hattı için İl Genel Meclisi’nde iki kez görüşülen proje, projedeki eksikler nedeniyle kabul edilmemiştir. Proje Covid-19 tedbirleri kapsamında İl Genel Meclisi toplantılarının zorunlu haller dışında 3 ay ertelendiği dönemde olağanüstü toplanarak gündem maddesi içerisinde yer almıştır. Projedeki eksiklikler giderilmemiştir. İmar komisyonuna havale edilen dosya ile ilgili geçtiğimiz perşembe günü alan çalışması yapılmış ve imar izni verilmeden Ruhsatsız çalışan şirket inşaatı mühürlenmiştir. 11 Mayıs 2020 tarihinde İl Genel Meclisi Covid-19 tedbirleri kapsamında olağanüstü olarak ikinci kez toplanmıştır. Proje tekrar oylanarak 22 kabul oyu ile kabul edilmiştir. Medyada çıkan "akçeli" işlemlerle ilgili haberlere ilgili kurumlardan açıklama yapılması beklenmekle birlikte RES projelerinin ormanlık alanlarda yapılamayacağı, kuş göç yollarında yapılamayacağı, yerleşim yerlerine yakınlığı 200 metreden daha yakın olamayacağı çok basit kısıtlamalardır. Şirket ÇED raporunda göçmen kuşların olduğu, kuşların yavrulama alanlarında olduğunu belirtmiş ancak etrafta benzer habitatların varlığından dolayı kuşların oralara gitmesi beklenmektedir demiştir. 5 endemik tür bulunmuş bu türlerin doğal olmayan yöntemlerle saklanabileceği ve muhafaza edilebileceği belirtilmiştir. Tarımsal ve ormanlık arazi içinde yer aldığını kabul etmiştir. Sulak alanlarla ilgili Atikhisar Barajı su toplama Havzasını fark etmemiş Manyas Gölü nü göstermiş ve sulak alanlardan uzağız demiştir. Yetkili tüm kurumlara soruyoruz ÇED raporlarına onay verirken okuyor musunuz? Şirketlerin zaten onay almak için kılıfına uydurdukları raporlara alternatif bilgi kaynaklarını inceleyerek veya bilim insanlarından görüş alarak sorgulayıcı, analiz edici şekilde onay veriyor musunuz? Şirketlere soruyoruz, izin süreçleri bitmeden ormanlık arazide nasıl çalışmaya başlıyorsunuz? İzniniz yokken denetimlerinizi kim yapıyor? İl Genel Meclisi onay veren üyelere soruyoruz iki kere Red verdiğiniz, mühürlediğiniz inşaata ilişkin hangi bilgi değişimi oldu da onay verdiniz? Nasıl ikna oldunuz?” denildi.
“Yenilenebilir enerji santralleri doğaya en az tahribat verilecek şekilde kurulmalı”
Çanakkale Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu tarafından yenilenebilir enerji santrallerinin kurulumunda da çevreye ve doğaya en az tahribat verilecek şekilde kurulmasının önemli olduğu ifade edilen açıklamada; “Özel bir şirket tarafından önce Gelibolu’da planlanan, ancak daha sonra İlimiz Merkez İlçesi ve Çan İlçesi sınırları dahilinde 10.906 hektar alanda kurulması planlanan 69 türbinden oluşacak Rüzgar Enerji Santralinde şimdilik 27 türbin için izin alındığını öğrenmiş bulunuyoruz. 10.906 hektar alanda kurulacak Rüzgar Enerji Santrali kapsamında Rüzgar Türbinlerinin ve ek tesislerin kurulumu için ruhsat sahasında, 4957 ağaç kesileceği ve birçok orman varlığının da tahrip edileceği yahut tamamen ortadan kaldırılacağı, projeye ilişkin ÇED dosyasından anlaşılmaktadır. Projeye dair idari ve hukuki süreç ise henüz sonlanmamıştır. İşte tam da bu noktada Çanakkale Barosu ve Baromuz Çevre ve Kent Hukuku komisyonu üyesi avukatlar olarak belirtmeliyiz ki elbette kömürlü termik santrallere nazaran çevreye oldukça duyarlı denebilecek Rüzgar Enerji Santrallerinin tercih edilmesini ilke olarak benimsemekteyiz. Ancak yenilenebilir enerji santrallerinin kurulumunda da çevreye ve doğaya en az tahribat verilecek şekilde kurulması, ilgili bilim insanlarının görüşlerinin dikkate alınması gerektiği de tartışmasızdır. İlimiz Merkez İlçesi ve Çan İlçesi sınırları dahilinde özel bir şirket tarafından 10.906 hektar alanda kurulması planlanan santral için ise 4957 adet ağacın kesilecek olması ve özellikle proje sahasının nakliye yollarının %95 oranında orman alanında bulunması sebebiyle, projenin seçilen konumu tartışmalı hale gelmektedir. Bu nedenle aklın ve bilimin üstünlüğünün tartışmasız olduğu çağımızda, ülkemizin alanında öncü ve yetkin, başta çevre ve orman mühendisliği bölümlerinin ilgili ana bilim dallarından görüş alınması ve projenin alanının tekrar gözden geçirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Nitekim yaşadığımız çevreyi ve doğamızı ilgilendiren projelerde, alanında uzman bilim insanlarının ve halkın görüşlerinin alınması neticesinde karar mekanizmalarının işletilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Katılımcı ve çağdaş demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri bunu gerektirmektedir. Unutulmamalıdır ki Çanakkale Barosu tüm toplumsal olaylarda olduğu gibi tüm komisyonları ile birlikte çevrenin, doğanın ve insanın safındadır. Çanakkale Barosu Avukatları mücadelelerini, Çanakkale’nin yaşam alanları için doğayı, ülkemizi ve halkımızı savunan Sivil Toplum Örgütleri ile işbirliği içerisinde sürdürecektir” denildi.
“Kazdağları’nda alınan bu kararla kötü bir iz bırakılmıştır”
İda Dayanışma Derneği tarafından ise Çanakkale İl Genel Meclisi`nde Görüşülen RES projesine ilişkin; İl Genel Meclisi`nde projedeki eksiklerden dolayı 2 kez reddedilmiş, 3.oylamada komisyona gönderilmiş ve geçtiğimiz perşembe günü komisyon tarafından mühürlenmiş olan şantiye Pazartesi günü çoğunluğun oyuyla kabul edildi. RES projelerine hangi gerekçelerle karşı olduğumuz çok kez açıklanmıştır. İzin prosedürünü dahi beklemeden çalışan şirket Kazdağları’nı ikiye bölmekte orman ekosistemini katletmektedir. Yaptığı tüm yanlışlara politik idare onay vererek aklamıştır. İl Genel Meclisi tarihinde daha önce İntepe de şimdi de Kazdağları’nda alınan bu kararla kötü bir iz bırakılmıştır. Anayasal haklarımız saklıdır. Sürecin takipçisi olacağız” görüşü dile getirildi.
(Eren Aşnaz)
