Okyay’dan Truva hazinelerine vurgu

 

 

2015 yılının ilk Meclis toplantısının açılış konuşmasını yapan ÇTSO Meclis Başkanı Osman Okyay, 100’üncü Yıl çalışmalarının kentimize katkısının kalıcı olabilmesi için uzun soluklu ve daha efektif düşünmemiz gerektiği kanaatinde olduğunu belirterek; “Antik Truva’nın paha biçilmez tarihi eserlerinin önemli bir kısmının Rusya ve Almanya’da olduğunu biliyoruz. Mesela bu yılı, kentimiz için büyük önemi olan Truva’nın hazinelerine kavuşması için bir fırsat yılı yapabiliriz” dedi. ÇTSO Yönetim Kurulu adına konuşan Başkan Yardımcısı Mert Mildon ise, Çanakkale Organize Sanayi Bölgesi’nin altyapı sorunları için Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın desteği ile proje hazırlayacaklarını vurgulayarak, “OSB’nin kanalizasyon sorununun çözümü konusunda atılacak bir adım olan arıtma denge havuzu için hazırlanacak projeye teknik destek verme kararı aldık. Ayrıca, elektrik ihtiyacımızı karşılamak, fazlasını da OSB’ye belirleyeceğimiz şartlar çerçevesinde vererek değerlendirmek toplamda 1 MW , 4 rüzgar türbini koymayı, OSB’ye ortaklık teklifi götürmeyi planlıyoruz” diye konuştu. Mert Mildon ayrıca, ikinci ÇTSO AR-GE Merkezi için, GMKA’ya Küçük Ölçekli Altyapı Mali Destek Programı çerçevesinde proje sunulacağını da sözlerine ekledi.

 

 

ÇTSO’nun Ocak ayı Meclis toplantısı Meclis Başkanı Osman Okyay’ın açılış konuşması ile başladı. Konuşmasına 2015 yılına ilişkin ekonomik öngörülerle başlayan Osman Okyay, şu değerlendirmelerde bulundu: “Görünen o ki; 2015 yılı da hareketlilikte 2014’ü aratmayacak. Yeni yıla, kusursuz bir kur ve faiz fırtınasıyla başladık. Yeni ve güçlü bir parasal genişleme kararı açıklayan Avrupa Merkez Bankası’nın Euro bölgesine her ay 60 milyar Euro dağıtma kararı, İsviçre Merkez Bankası’nın aldığı kararla İsviçre Frangı-Euro kurunu dalgalanmaya bırakması, Brezilya Merkez Bankası’nın, politika faizini artırarak cari enflasyonun iki katına çıkartması, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın politika faizini 50 baz puan düşürüp yakın geleceğe dair sinyaller vermesi, Ocak ayının radikal gelişmeleri oldu. Anlaşıldığı üzere 2015 yılını zayıf bir Euro ile geçirme ihtimalimiz çok yüksek. İhracat geliri Euro, ithalat gideri dolar ağırlıklı olan Türkiye’nin ihracatının bu durumdan 8 milyar dolar kadar negatif etkileneceği ifade edilse de ben, Avrupa Birliği’ndeki büyüme çabasının ve düşen petrol fiyatlarının bu durumu dengeleyeceği kanaatindeyim. Fakat burada cari gelişmelerden daha önemli olan nokta, dünyada ekonomilerin gidişatı üzerinde merkez bankalarının giderek daha fazla söz sahibi olmasıdır. Bu durum da, ülkemizde çokça tartışıldığı üzere, merkez bankalarının bağımsızlığı ve makro politikalara uygun bir para politikası beklentisinin aynı anda iyi yönetilmesini zorunlu kılıyor. Bu noktada hiç kimsenin irrasyonel davranışlar içine girme lüksü olmadığı çok açık. Görünen o ki; ihracatta zorlanırken, petrol ve emtia fiyatlarında yaşanan gerilemeden, enflasyonun düşüşüne katkı olarak yararlanacağız.ÊKüresel fon kaynaklarının yeniden artıyor olması, Türkiye’nin potansiyel büyümesinin açığa çıkmasına yardımcı olacak bir kaynak transferini kolaylaştıracak. Elbette Yunanistan seçimlerinden zaferle çıkan Syriza’nın olası çıkışları Euro bölgesinin istikrarı için bir risk oluşturuyor ancak şu ana kadar yaşanan gelişmeler, çok ciddi bir sıkıntı olmazsa 2015’in Türkiye için daha rahat geçmesine imkan verecek gibi görünüyor. Yine de küresel ekonomideki büyümenin 2016 sonuna kadar potansiyeli olan yüzde 4’ün altında kalacağına dair beklentiler varlığını koruyor. Nitekim son OECD raporunda dünya ekonomisinin 2015’te yüzde 3.7, 2016’da ise yüzde 3.9 büyüyeceği öngörüldü. Bu veriler ışığında Türkiye’nin 2015 yılında yüzde 4 büyümeyi yakalamasını beklemek mümkün. Bahar aylarından itibaren baz etkisiyle yüzde 5 civarına gerilemesi beklenen enflasyon, faizlerde ciddi bir düşüşe yol açacak ve iç piyasanın hareketlenmesi gündeme gelecek. Ancak başta haziran ayındaki genel seçimler olmak üzere, Euro-Dolar kuru, petrol fiyatlarındaki oynaklık ve çevre ülkelerdeki olayların seyri, bizi bütün yıl temkinli olmaya zorluyor. Dolayısıyla 2015’i temkinli bir iyimserlikle ele almamız gerektiğini düşünüyorum. Elbette yıl içinde kötü haberler de gelecek ama bizim enseyi karartmadan yola devam etmemiz lazım. Çünkü biz, güçlü bir Türkiye istiyoruz. Bu yolda tam ve eksiksiz bir demokrasi istiyoruz. Sadece milli geliriyle değil, özgürlük ve demokrasisiyle de dünyanın ilk 10 ülkesinden biri olmayı hedefleyen bir ülke istiyoruz. Biz, kişi başına düşen milli gelirde, demokraside, insan haklarında, kişi başına adalette dünyanın 10 büyüğü arasına girmeyi hayal ediyoruz. Genel seçimlerin yapılacağı, adayların yavaş yavaş ortaya çıkacağı bu dönemde bu ideali, siyaset dünyasındaki herkesin içselleştirmesini bekliyoruz.”

 

Konuşmasının devamında 100. Yıl’ın önemine ve çalışmalara değinen Osman Okyay, şunları söyledi: “2015’in Çanakkale için önemini bir kez daha vurgulamaya sanırım gerek yok. Bu son centilmen savaşın 100’üncü Yılı için herkes hummalı bir şekilde hazırlıklarını sürdürüyor. 100’üncü yıl çalışmalarının kentimize katkısının kalıcı olabilmesi için uzun soluklu ve daha efektif düşünmemiz gerektiği kanaatindeyim. Mesela bu yılı, kentimiz için büyük önemi olan Truva’nın hazinelerine kavuşması için bir fırsat yılı yapabiliriz. Antik Truva’nın paha biçilmez tarihi eserlerinin önemli bir kısmının Rusya ve Almanya’da olduğunu biliyoruz. Biliyorsunuz Amerika’da sergilenen parçalar, birkaç yıl evvel Kültür Bakanlığı’nın gayretiyle Türkiye’ye getirtildi. Aynı duyarlılığı Rusya ve Almanya’nın da göstermesi için 2015 törenlerinde çağrı yapılmasını ve bu işin takibi için bir komisyon kurulmasını sağlayabiliriz. Değerlerimize sahip çıkıp değerlendirmeyi öğrenmeliyiz. Bakın, bundan 10 yıl önce vizyona giren Truva filmini hepimiz hatırlarız. O filmi sadece Almanya’da 4 milyon kişi izledi. Oysa Truva’yı ziyaret etmeye gelen turist sayısı 300 bin bile değil. Truva, bu yolda sadece örneklerden biri. Bunu değiştirebilirsek uzun dönemde kazanan oluruz. Akropolis’i, Kolosyum’u her yıl milyonlarca insan ziyaret ederken, Türkiye’ye gelen turist sayısı 36 milyonu bulmuşken; Truva’ya ev sahipliği yapan bu toprakların garip kalmasına müsaade etmemeliyiz. İnşallah 2015 bu anlamda yeni bir başlangıç senesi olur diyorum.”

 

ÇTSO Yönetim Kurulu adına Meclis’i bilgilendirmek üzere kürsüye gelen Başkan Yardımcısı Mert Mildon konuşmasına, “Çanakkale için kaybedilen her günden hepimiz sorumluyuz” diyerek başladı. ÇTSO Başkan Yardımcısı Mert Mildon şöyle konuştu: “Hafta başında basın ile yaptığımız toplantıda basın mensubu bir arkadaşımız, Belediye Başkanımız Sayın Ülgür Gökhan’ın 2015 için tek somut icraatın ÇTSO’nun yaptığı Su Perdesi olduğu şeklindeki yorumunu hatırlatarak diğer kurumların yeterliliği ya da yetersizliği ile ilgili görüşlerimizi sordu. Çanakkale için ÇTSO ya da bir başka kurum hiç fark etmez ne yapılsa az, yaptıklarımızı yeterli göremeyiz, biz yaptık tamam diyemeyiz, yapılmayanlardan bize ne diyemeyiz. Çanakkale için kaybedilen her bir günden hepimiz sorumluyuz. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası, inandığı ve desteklediği projelerini 2015 yılında da inatla takip edecek, Çanakkale için yeni projeler geliştirmeye devam edecektir. Mizanlarımız, hesaplarımız şu anda sizlere sunulan dosyada. Odamızın tarihinde sunulmadığı kadar en detaylı şekli ile 4 yıldır sizlere şeffaflıkla sunuluyor. Paramızı, borcumuzu, mali durumumuzu görüyorsunuz. Bu para ile ne yapılır derseniz, para mı var derseniz, evet yok paramız. Ama Allah’a şükür vizyonumuz var, inancımız var, boynumuzu taşın altına sokacak, borçtan korkmayacak kadar büyük Çanakkale sevdamız var, Çanakkale gücümüz var, kısa sürede başardığımız işlerden referanslarımız var. Çanakkale’deki potansiyel var. Yeter ki bir olalım, birlik olalım, bu vizyona birlikte sahip çıkalım. Sayın Cumhurbaşkanımızın 24 Nisan’da devlet başkanlarını Çanakkale’ye davet etmiş olmasını öğrenince onur duyduk. Tüm ulusal basında “ Çanakkale dünya liderlerini ağırlayacak” başlığı ile manşet oldu, haber oldu. Ağırlayacağız da nasıl ağırlayacağız değerli Meclis Üyeleri? Otellerimizde yer yok. Kruvaziyer gemi ile geldiklerinde bu sorunu çözdük diyelim hangi iskeleye nasıl alacağız? Dünya liderlerini borda merdiven ile mi taşıyacağız? Çanakkale’ye çağ atlatacağına inanarak oybirliği ile destekleme kararı aldığımız, fizibilitesini hazırladığımız, maliyeti 10 kilometre duble yol maliyeti kadar olan Kruvaziyer İskele Projesinin Çanakkale’ye kazandırılamamasının en önemli nedeni bütçe eksikliği değil vizyon eksikliğidir. İnanılsa ve bu vizyon ile hareket edilse idi şu anda sizlere kruvaziyer yolcu istatistiklerinden, bıraktıkları döviz miktarından övünerek bahsedecektik belki de... 2015 yılında 608 tekne kapasite ile hizmete açılmasını planladığımız Çanakkale Yat Limanı bürokrasiye takıldı. Kara trafiğinin olumsuz etkileneceği, mania alanı olduğu düşüncesi ile uygun olmadığı bildirilen bölgede alışveriş merkezleri sıklıkla yerini aldı. Pazartesi günkü toplantımızda basındaki arkadaşlarımız esnafın durumunu kapanan işyerlerini sordular bize. Ne yazık ki belki de birkaç ay sonra AVM’ler faaliyete geçtiklerinde kapanan kepenk istatistiklerini AVM’lerden önce, AVM’lerden sonra diye ayrı ayrı çıkaracağız. İnşallah yanılırız, inşallah bir mucize olur da tersini söyleriz.”

 

“Biliyorsunuz, 2013 Eylül ayında bitirip Üniversiteye teslim ettiğimiz ÇTSO AR-GE’nin açılışını 2014 Haziran ayında gerçekleştirebildik” diyen Mildon; “2012 Haziran ayında kurulan Teknoparkın ilk ve halen de tek binası olan ÇTSO AR-GE yüzde 100 doluluk oranına ulaştı. Yapılırken Odamızı eleştirenler oldu, oraya kim neden gitsin diyenler oldu. Ancak şimdi üyelerimiz yer var mı diye soruyorlar. ARGE’nin önemini, geleceğin AR-GE’de olduğunu anlayanlar talepte bulunuyorlar. Yönetim Kurulumuzda görüştük ve ÇTSO AR-GE 2 için, GMKA’na Küçük Ölçekli Altyapı Mali Destek Programı öncelik 1 başlığı altında yer alan "Bölgedeki iş ve yatırım ortamının geliştirilmesine yönelik altyapının güçlendirilmesi" kapsamında proje verilmesi düşüncemizi Meclisimize arz etme kararı aldık. Onayınız halinde projemizi hazırlayarak sunacağız ve ilan ile talep toplayacağız. Bu başlık altında GMKA’nın azami destek miktarı 1.375.000 TL. Güney Marmara Kalkınma Ajansının 2015 desteklerini incelerken Küçük Ölçekli Altyapı Mali Destek Programı kapsamındaki bir diğer başlık da bizleri çok heyecanlandırdı: “ Bölgedeki Organize Sanayi Bölgelerinin altyapılarının güçlendirilmesi.” Organize Sanayi Bölgesinin Meclisimizde de sıkça dile getirilen alt yapı sorunları ve en başında kanalizasyon sorunu Çanakkale için bir utançtır. Üyelerimiz üretime, istihdama harcayacakları paralarını vidanjöre verdiklerini bu salondan haykırıyorlar. Kanalizasyon sorununun çözümü konusunda atılacak bir adım olan arıtma denge havuzu için de OSB tarafından hazırlanacak projeye teknik destek verme kararı aldık. Bu başlıktaki programa ayrıca Oda olarak da bir proje ile katılma fikrimiz var, onu da sizlerle paylaşmak istiyorum. ÇTSO Kongre Fuar Merkezimizde Oda faaliyetlerini sürdürdüğümüz gibi pek çok etkinliğe de ev sahipliği yapıyoruz. Kapılarımız tüm kamuya, Çanakkale’ye, Ülkemizin her köşesinden kullanmak isteyenlere açık. İnşallah TOBB-ÇTSO eğitim birimlerimizi yine OSB’de hayata geçireceğiz. Kongre Fuar Merkezimizin kullanımı daha da artacak. Elektrik ihtiyacımızı karşılamak, fazlasını da OSB’ye belirleyeceğimiz şartlar çerçevesinde vererek değerlendirmek üzere her biri 250 KW olan toplamda 1 MW, 4 rüzgar türbini koymayı, Organize Sanayi Bölgesine de % 20 - % 40 oranlarında ortaklık teklifi götürmeyi planlıyoruz. Onayınız halinde bu projemizi de hazırlayarak sunacağız. Bu başlık altında da GMKA’nın azami destek miktarı 1.375.000 TL. GMKA Mevzuatına göre 2 proje hazırlayıp sunabiliyoruz ancak kabul görmesi halinde bir tanesi için destek alabileceğiz. Böyle bir durumda yine onayınıza vabeste hareket edeceğiz. Yeter mi, bize göre yetmez. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Çanakkale için, Ülkemiz için yeni projeler üretmeye ve uygulamak için çalışmaya, gelecek kuşaklara yaşanabilir çevre sözünden ödün vermeden devam edecektir” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından Güney Marmara Kalkınma Ajansı’na sunulacak projeler Meclis onayına sunuldu ve onaylandı. Meclis toplantısında iki adet fiyat tarifesi üzerinde de görüşme yapıldı ve tarifelerin Yönetim Kurulu onayına sunulduktan sonra bir sonraki toplantıda oylanmasına karar verildi.