"Okullarda dini içerikli etkinlik ve faaliyetlere son verilmelidir!"

516
Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Yasin Hacımusalar yapılan açıklamada okullarda dini içerikli etkinlik ve faaliyetlere son verilmesi gerektiği belirtildi. Devlet kurumlarının din, mezhep ve inançlara aynı mesafede durması gerektiği belirtilen açıklamada, eğitim sisteminin, `tek din, tek mezhep` anlayışına uygun olarak dini kurallara göre biçimlendirilmek istenmesinin kabul edilemez olduğu ifade edildi. Hacımusalar açıklamasında; "Türkiye`de okullar, özellikle geçtiğimiz yıllar içinde eğitim-öğretim kurumları olmalarının yanı sıra çeşitli dini etkinlik ve faaliyetlerin başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere, Diyanet İşleri Başkanlığı, dini vakıf ve cemaatler eliyle örgütlenmeye çalışıldığı mekânlar haline getirilmiştir. İstanbul Esenyurt`ta Şehitler Ortaokulu`nda 18 Mart Çanakkale Şehitleri ile ilgili olarak Kur`an okutulmuş, etkinlik tıpkı camilerde yapıldığı gibi okulun hoparlörlerinden yayınlanmıştır. Ayrıca Diyanet Çocuk Nisan sayısı okullara gönderilmiştir" dedi. 
 
"Eğitimin dinselleştirilmesi, dini faaliyetlerin artmasını beraberinde getirmiştir"
Hacımusalar açıklamasının devamında; "Türkiye`de uzun yıllardır eğitimin dinselleştirilmesi, okullar ve öğrencilere yönelik çeşitli dini faaliyetlerin artmasını beraberinde getirmiştir. Okullarda, öğretme-öğrenme sürecinde kullanılan yöntemler, söylemler ve materyallerin büyük ölçüde dini kural ve referanslara göre düzenlenmesi, okulları eğitim kurumu olmaktan uzaklaştıran uygulamaları beraberinde getirmektedir. Eğitimin devlet eliyle dinselleştirilmesi sürecinde, Milli Eğitim Bakanlığı`nın (MEB) Diyanet İşleri Başkanlığı ve çeşitli dini vakıf ve derneklerle imzalanan `iş birliği` protokolleri ve uygulamaları okullarımızı çepeçevre kuşatmış durumdadır. Eğitim sisteminde ve genel olarak toplumsal yaşamda, iktidarın kendi dünya görüşüne ve yaşam tarzına uygun nesiller yetiştirme yönündeki uygulamaları tüm topluma yönelik fiili bir baskı ve dayatma haline gelmiş durumdadır. Bu konuda özellikle eğitim sisteminin, `tek din, tek mezhep` anlayışına uygun olarak dini kurallara göre biçimlendirilmek istenmesi kabul edilemez. MEB`in görevi çocukları ve gençleri insanlığın ortak evrensel değerleri doğrultusunda yetiştirmek, temel insan haklarını ve çocukların yararını gözetmek, çocukların ve gençlerin kendilerini gerçekleştirebilmesi için mevcut bilgi birikimine ulaşmasına ve eleştirel düşünce becerisi kazanabilmesine olanak sağlayacak somut adımlar atmak için çalışmaktır.
 
"Eğitim ve ibadet alanlarının birbirine karıştırılmaması gerekmektedir"
Hacımusalar açıklamada son olarak; "Toplumda ve okullarda bütün din ve inançtan insanlar, eşit koşullarda yaşamak ve aynı kurallara uymak durumundadır. Laiklik, herhangi bir gruba ya da mezhebe dinsel ayrıcalık ve üstünlük tanınmamasının, farklı inanç ve dinlerdeki insanlar arasında eşitliğin sağlanmasının temel koşuludur. Bunun gerçekleşmesi için devletin ve devlet kurumlarının tüm din, mezhep ve inançlara aynı mesafede durması, eğitim ve ibadet alanlarının birbirine karıştırılmaması gerekmektedir" dedi.
(Eren Aşnaz)
Paylaş