Okkalı’dan 12 yıl kademeli eğitime tepki

Eğitim-Sen Çanakkale Şube Sekreteri Hülya Okkalı, 12 yıl kademeli eğitimin temel hedefinin öğrencileri İmam Hatip Liseleri’ne yönlendirmek olduğunu söyledi.

807
AKP hükümetinin uyguladığı politikaları eleştiren Eğitim-Sen Çanakkale Şube Sekreteri Hülya Okkalı, eğitim sistemini yapboz tahtasına çeviren AKP’nin zorunlu eğitimi 12 yıla çıkarılmasına yönelik adımlar attığını belirterek; “Hükümeti’nin yıllardır adım adım uygulamaya koyduğu politikalarla eğitim sistemini okul öncesinden yükseköğretime kadar kendi siyasal-ideolojik çizgisine uygun olarak şekillendirmeye çalıştığı bilinmektedir.
 
Geçtiğimiz dokuz yıl içinde bu anlamda pek çok adım atılmıştır. AKP’nin eğitim sistemini yapboz tahtasına çevirdiği yetmezmiş gibi, şimdi de zorunlu eğitimin kendi içinde kademelendirilerek 12 yıla çıkarılmasına yönelik adımlar atılmak istenmektedir. Yapılması planlanan düzenlemeye göre 8 yıllık kesintisiz eğitim kaldırılacak ve yerine 4+4+4`ten oluşan kademeli sistem getirilecektir. Ortaokulların yeniden devreye girmesi demek olan bu düzenlemenin, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasından çok, AKP’nin arka bahçesi olarak gördüğü imam hatip okullarının önünü açmak olduğu açıktır.
 
Basına yansıyan haberlerde yeni sistemde ilköğretimin 4+4 şeklinde iki kademeden oluşacağı anlaşılmaktadır. Ardından gelecek 4 yıl “ortaöğretim” olacak ve lise eğitimi temel eğitim kapsamına alınarak zorunlu olacaktır. Burada yapılması planlanan ve düzenlemenin bizce esas amacını oluşturan nokta ilk dört yılı bitiren öğrencinin halen devam ettiği ilköğretim okuluna gidebileceği gibi başka bir okulun “ikinci kademesine” devam edebilecek olmasıdır. Bu düzenleme, açıkça ilköğretim dördüncü sınıftan itibaren öğrencileri imam hatip okullarına yönlendirmektir. Her ne kadar bu düzenleme “mesleğe yönelme” şeklinde dile getiriliyor olsa da ilköğretim dördüncü sınıfta okuyan bir çocuğun pedagojik olarak, kendi iradesiyle meslek seçimine yönelmeyeceği ortadadır” dedi.
 
“Öğrencilerin geleceği ile oynanmamalıdır”
İmam Hatip Liseleri’ne giden öğrenci sayısının 9 yıllık AKP iktidarı döneminde sayıca artmış olmasına rağmen, söz konusu artışın AKP iktidarını memnun etmediğini ifade eden Okkalı; “Milli Eğitim Bakanlığı, teklifin yasalaşmasının ardından ortaokul niteliğindeki ikinci kademe eğitimin müfredatını yeniden düzenleyerek, “alan” derslerinin ağırlığını artırmayı hedeflemektedir. Düzenlemede ilk kademeye sınıf öğretmenleri, ikinci kademeye ise branş öğretmenleri girecektir. Böylece öğrenci liseye devam ederken özellikle mesleki eğitimle ilgili “yönlendirme” derslerini de alacaktır.
 
Önümüzdeki günlerde TBMM’ye gelmesi düşünülen Kanun teklifi ile “İlköğretim ve Eğitim Kanunu”, “Milli Eğitim Temel Kanunu” ve 8 yıllık kesintisiz temel eğitimi getirmek için 1997 yılında çıkarılan 4306 Sayılı Kanun’da değişiklik yapılacaktır. Düzenlemenin dayanağı 2010 yılı sonunda gerçekleştirilen 18. Milli Eğitim Şûrası’nda da kesintisiz eğitimin kesintili yapılması ve zorunlu temel eğitimin bir yıl okulöncesi olmak üzere, 4+4+4 şeklinde düzenlenmesinin benimsenmiş olmasıdır” diye konuştu.
 
Eğitim politikaları belirlenirken, gerçek ihtiyaç üzerinden belirlemeler yapılması gerektiğini vurgulayan Okkalı, şu şekilde konuştu: “Siyasi iktidarın siyasal tercihleri üzerinden öğrencilerin geleceği ile oynanmamalıdır. Hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı zorunlu eğitimi kademeli hale getirme uygulaması ile eğitim sisteminden çok, siyasal amaçlarla hareket etmektedir. AKP Hükümeti ve Milli Eğitim Bakanlığı böyle bir amaçlarının olmadığını ispat etmek istiyorlarsa, zorunlu eğitimi 2 yıl okul öncesi, 9 yıl ilköğretim ve 4 yıl ortaöğretim olmak üzere 15 yıla çıkarmalıdır. Eğitim Sen, ders programlarının yeniden gözden geçirilerek zenginleştirilmesi ile ilgili önlemlerle birlikte zorunlu eğitimin 15 yıla çıkarılmasını, öğrencilerin ilköğretim süresince ilgi ve yetenekleri doğrultusunda rehberlik ve yönlendirme eğitimi almalarını önermektedir. Mesleğe yöneltme, AKP’nin hedeflediği gibi ağırlıklı olarak dini eğitim veren okullara değil; teknik bilimler, fen bilimleri, sosyal bilimler vb. alanlara yönlendirme şeklinde olmalı, öğrenciler Bakanlığın ya da ailelerinin yönlendirmesiyle değil, eğitim sürecinin başından sonuna kadar kendi ilgi ve yeteneklerine göre bir eğitim sürecini yaşamalıdır.”
Paylaş