Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk`ün, "Yeni nesil sizlerin eseri olacaktır" diyerek, genç cumhuriyetin geleceğinin teminatı olarak gördüğü çocukların eğitimini emanet ettiği öğretmenler, 24 Kasım`da Öğretmenler Gününü kutluyor... Meslek örgütleri, zaten sorunları olan, hakları ile ilgili mücadeleler yürüten öğretmenlerin, koronavirüsü sürecinde de hak kaybına uğramalarının engellenmesi başta olmak üzere, öğretmenlerin mesleki taleplerini dile getirdiler... Siyasiler ve demokratik kitle örgütleri ise, öğretmenlik mesleğinin ve öğretmenliğin önemine değinerek, 24 Kasım`ı kutladılar...
Erkek; "Öğretmenlik kariyer mesleği olmalıdır"
CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek: Öğretmenler her dönem fedakârlık yapmaktan, yaşamlarını her koşulda kutsal mesleğini icra etme temeline yerleştirerek hareket etmekten bir an bile geri durmazlar. Pandemi dönemi de bunun net bir göstergesi oldu. Filyasyon ekiplerinde görevlendirildiler, plansız programsız eğitim sürecinde okulların yeterince hazır olmadığı ortamlarda ders vermek zorunda bırakıldılar, zorlu bir uzaktan eğitim sürecinde kaldılar ama eğitim ve öğretimden hiç vazgeçmediler. Tüm bunlara rağmen hak ettikleri değeri alamıyorlar. Eğitim-İş`in yaptığı bir araştırmaya göre, öğretmenlerin % 96`sı geçinemiyor. % 63`ü çocuğunun gıda ihtiyacını karşılayamıyor. % 26`sı ek işle ay sonunu getiriyor. Yaşadıkları sorunlar bunlarla da sınırlı değil. Türkiye`de öğretmen açığı var. Ama atanamayan öğretmen gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bu sayının 2023`te 1 milyona çıkacağı öngörülüyor. Öğretmenler aile birliğini sağlayamıyor. Bu tabloda nasıl kutlama yapabiliriz? Gelecek kuşaklara yatırım yapmak istiyorsanız, cehaletle savaşmak amacındaysanız, geleceğimizi kurtarmak istiyorsanız öğretmenlere yatırım yapacaksınız. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk`ün de dediği gibi, `Eğitim, kültür ve bilgi aydınlığa açılan en geniş penceredir. Eğitimdir ki bir milleti; ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder. En büyük savaş cahilliğe karşı yapılan savaştır.` Öğretmenlerin refah içerisinde yaşadığı bir toplum geleceğe umutla bakabilir. Kimse unutmasın ki iktidarımızda öğretmenlik bir kariyer mesleği olacak ve öğretmenlerimiz hak ettikleri değeri alacaklar. Gerçek anlamda kutlama yapacağımız günlerin umuduyla 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun.
"Öğretmenlerimiz güçlü bir geleceğe ışık tutuyor"
AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan: Eğitim toplumların gücüne ve geleceğine etki eden en önemli unsurlardan biridir." diyen Turan sözlerini şöyle sürdürdü; "Büyük medeniyet yolculuğumuzda eğitim daima başköşede yer almıştır. Eğitim sistemimizde ulvi bir görevi yerine getiren öğretmenlerimiz, sadece çocuklarımıza ders anlatıp, yeni bilgiler öğretmiyor. Öğretmenlerimiz, aynı zamanda milletimizin geleceğini de şekillendiriyor. Ülkemizin vizyon hedeflerine doğru ilerlemesinde; evlatlarımızı emanet ettiğimiz kıymetli öğretmenlerimizin rolü büyük. Toplumun mimarı öğretmenlerimiz, içinde bulunduğumuz salgın sürecinde de çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitimlerinin aksamaması için büyük fedakarlıklar gösteriyor. Eğitim sistemimizin baş aktörleri olan öğretmenlerimize daima müteşekkiriz. Bu duygularla, Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve şehit öğretmenlerimiz başta olmak üzere, ebediyete irtihal eden tüm öğretmenlerimizi rahmetle ve saygıyla yad ediyor; Çanakkale`mizde ve vatanımızın dört bir yanında büyük fedakarlıklarla görev yapan tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü`nü kutluyoruz.
"Uygarlık yolunda öğretmenlerimizin katkısı çok önemlidir"
Çanakkale Valisi İlhami Aktaş: Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk`e "Başöğretmenlik" unvanının verildiği 24 Kasım`da öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü`nü kutluyoruz. Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk; "Yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin becerinizin ve fedakârlığınızın derecesiyle orantılı olacaktır. Cumhuriyet: fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli muhafızlar ister. Yeni nesli, bu özellik ve yetenekte yetiştirmek sizin elinizdedir" diyerek öğretmenlerin görev ve sorumluluğunun önemine işaret etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti`nin çağdaş uygarlık hedefleri doğrultusunda kararlı adımlarla ilerleyerek güçlü devletler arasındaki yerini almasında, çocuklarımızın ve gençlerimizin çağdaş, demokratik, ulusal değerlerimize bağlı yetiştirilmesinde, dolayısıyla ülkemizin geleceğinin şekillenmesinde sevgili öğretmenlerimizin katkısı çok önemlidir. Bu duygu ve düşüncelerle, başta Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere görevi başında şehit olan tüm öğretmenlerimizi şükran ve minnetle yâd ediyor, ülkemizin her köşesinde büyük bir özveriyle görevlerini ifa eden sevgili öğretmenlerimizin "24 Kasım Öğretmenler Günü"nü kutluyorum.
"Öğretmenlerimize ne kadar teşekkür etsek azdır"
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan: Hem birey hem de toplum hayatının olmazsa olmaz diyebileceğimiz ihtiyaç basamaklarından biri eğitimdir. Her yaş ve her alan için gerekli olan eğitim, toplumları yücelten bir değerdir aynı zamanda. Çocukluktan başlayan eğitim serüveninde, kişinin potansiyelini ortaya çıkarabilmesine, donanım kazanmasına, fark yaratabilmesine ve çevresine fayda sağlamasına olanak tanıyan, bu konuda imkan ve ilham yaratan kişiler ise değerli öğretmenlerimizdir. Bir ülkenin gelişmişlik düzeyini doğrudan etkileyen, çağdaş ve refah bir toplumun altyapısını sağlayan en önemli etmenlerden biri olan eğitimi ilke edinmiş, A`dan Z`ye toplumun her kesiminin gelişimi ve geleceği adına özveriyle çalışan öğretmenlerimize ne kadar teşekkür etsek azdır. Pandemi sürecinde de öğrencilerin eğitim hakkından uzak kalmaması, bu sürecin eğitim ve öğretim adına en az hasarla sonuçlanması için canla başla çalışmaya devam eden öğretmenlerimizin, sağlıklı günlerde yeniden okullarda öğrencileriyle ders zilinin çalacağı günlere ulaşması en büyük temennilerimizdendir. 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla öncelikle, devrim ve fikirleriyle hem yaşadığı dönemi hem de geleceğimizi aydınlatmaya devam eden Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk`ü sevgi, saygı ve minnetle bir kez daha anıyor; bu kutsal mesleği icra eden, bizi bilgiyle buluşturan tüm öğretmenlerimizin bu gününü içten dileklerimle kutlayarak, hepsine sevgi ve selamlarımı iletiyorum.
"Öğretmen, gelecek güzel günlerdir"
Bayramiç Belediye Başkanı Mert Uygun: Bir eğitimcinin değeri, o işi yapıyorken anlaşılmayabilir. Süreç, emek ve büyük özveri isteyen bu meslek, meyvelerini yıllar sonra verir. Ayakları yere sağlam basan özgüvenli bir birey, hastalıklara deva olan bir doktor ya da doğrudan ayrılmayan bir hukukçu olarak çıkar karşımıza. Bu vatana, bu millete fayda sağlamayı görev edinen bir insan olarak çıkar. Öğretmen emektir, umuttur, ilhamdır, sevgidir, gelecek güzel günlerdir. Başöğretmenimiz Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk`ün milleti için yaptığı devrimlerde en önem verdiklerinden biri de eğitimdi. Bunu kendisi de her fırsatta dile getirmiş ve sözleriyle öğretmenlerin bir ülke için ne kadar önemli olduğunu tekrar tekrar vurgulamıştı. `Bir topluluk ulus olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır. Onlardır ki, toplumu gerçek bir ulus haline getirirler.` demiştir. Eğer biz aydınlık yarınlardan, aydınlık bir gelecekten bahsedeceksek bu yol eğitimle başlar, öğretmenlerimizin emeğiyle başlar. Öğretmenliği sadece meslek olarak görmeyip kendisine hayat felsefesi edinen tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü`nü kutlarım.
"Yeni neslin mimarları olan öğretmenlerimizin günü kutlu olsun"
Çanakkale Barosu Başkanı Av. Bülent Şarlan: Geleceğimizi şekillendiren, en önemli bilgilerle bizleri donatan, öğrettikleriyle bizi hayata hazırlayan sevgili öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun. Bir toplumun gelişmesi, ilerlemesi ve muasır medeniyetler seviyesine ulaşması ancak eğitimle ve öğretmenle mümkündür. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk: "Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir." demiştir. Öğretmenlik aşkla ortaya konan sevgi işidir. Mutlu yarınların inşaasında çabası olan öğretmenlerdir. Aydınlık Türkiye`nin çağdaş bireylerini, adil fertlerini yetiştiren öğretmenlerdir. Modern ve yenilikçi bir gençliğin yetişmesinde azami gayret gösterenler öğretmenlerdir. En zor şartlarda bile ülkemizin her köşesine ulaşarak ışık olan, fedakârlıkların en büyüğünü gösteren, eğitmeyi ve öğretmeyi bir ideal olarak benimseyen ülkemizi çağdaş medeniyet seviyesine çıkartmak için çabalayan öğretmenlerimize minnettarız. Yeni nesillerin mimarı öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü`nü kutlar, Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, ebediyete intikal eden tüm öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anarız. Eğitim ordumuzun kıymetli neferlerinin bu özel gününü avukatlar olarak tebrik ederiz.
"Refah ve kalkınma öğretmene gösterilen özenle mümkündür"
Çanakkale Ticaret Borsası Başkanı Kaya Üzen: Üreten, gelişmiş ve kalkınmış ülkelerin olmazsa olmazı, eğitime verilen önem ve öğretmenlere gösterilen özendir. Milletimiz tarih boyunca varsıllığa, refaha, zenginliğe en çok öğretmene önem verdiğinde, eğitimi öne aldığında erişmiştir. Ülkelerin kalkınmasında, milletlerin refahında öğretmenlerin tartışmasız özel bir yeri vardır. Öğretmenlerimizin hizmeti insana, emeği gençliğe, yatırımı geleceğedir. Bu anlamda yatırımların en anlamlısı öğretmenlerimizin yaptığı gibi insana yatırımdır. Onlar, bir insanı yetiştirmeyi dünyanın en büyük zenginliği olarak görmektedirler. Öğretmenlerimiz yüce ve zorlu bir mesleğin saygın birer temsilcileridir. Bu sebeple, bizleri de yetiştiren değerli öğretmenlerimize borcumuz büyüktür. Bu duygularla değerli öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyor, Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, ebediyete intikal etmiş tüm öğretmenlerimizi rahmet ve şükranla anıyor, emekliye ayrılmış öğretmenlerimize ise sağlık, mutluluk ve huzur dolu bir ömür diliyorum. Görevi başındaki öğretmenlerimize iyi dileklerimi ve şükranlarımı sunuyorum.
"Ezber cümlelerle 24 Kasım kutlaması rahatsız ediyor"
Eğitim-Sen Şube Başkanı Yasin Hacımusalar: Öğretmenlik mesleği açısından, uluslararası anlamda her yıl 5 Ekim tarihi `Dünya Öğretmenler Günü` olarak kutlanmasına karşın, 12 Eylül darbesi sonrasında ilan edilen `24 Kasım Öğretmenler Günü` her yıl olduğu gibi, öğretmenlerin en temel sorunlarının bile gündeme gelmediği `resmi` bir gün olarak kutlanacaktır. 24 Kasım`ın, Mustafa Kemal Atatürk`ün `Millet Mektepleri Başöğretmenliği`ni kabul ettiği gün olması açısından tarihsel bir gerçekliği ve önemi olmasına rağmen, `24 Kasım Öğretmenler Günü`nün 12 Eylül darbecileri tarafından ilan edildiği unutulmamalıdır. 24 Kasım tarihi, bu yönüyle 12 Eylül zihniyetinin ve günümüzdeki temsilcilerinin oluşturmak istediği itaatkâr öğretmen profili ile simgeleşen bir gündür. Her 24 Kasım`da öğretmenliğin kutsallığından, `onurlu bir meslek` olduğundan söz edilerek bildik ezber cümlelerin kullanılması, bizleri ciddi anlamda rahatsız etmektedir. Yüz binlerce eğitim emekçisinin ekonomik, sosyal ve mesleki sorunlarını çözmek için yıllardır adım atmayanların, öğretmenlerin gerçek sorunlarını görmezden gelenlerin hamasi nutuklarını daha fazla dinlemek istemiyoruz. Yıllardır 24 Kasımlarda öğretmenlere içi boş ve gerçek yaşamda hiçbir somut karşılığı olmayan övgüler dizilirken, öğretmenlerin çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin sorunların üzeri örtülmekte, öğretmenlerin hakları ve geleceğine yönelik temel talepleri görmezden gelinmektedir. Ülkemizde bir süredir yaşanan ekonomik kriz nedeniyle iş ve yaşam koşullarımız ciddi anlamda ağırlaşmıştır. Yıllardır dile getirdiğimiz temel taleplerimiz karşılanmamış ve yaşadığımız sorunlara kalıcı çözümler üretilmemiştir. Bu nedenle Eğitim Sen olarak, 12 Eylül darbecilerinin ilan ettiği "24 Kasım Öğretmenler Günü" ile sembolik değerini bulan ve öğretmeninin iradesini yok sayan, sesini duymayan, taleplerini görmezden gelenlerin yılda bir gün takvimde sırası geldiği için öğretmenler gününü kutlamasını samimi bulmuyoruz. Ailelerin çocuklarını hangi zorluklarla okula gönderdiklerini, çocuk ve gençlerimizi okul dışında ve içinde bekleyen tehlikeleri, eğitim sistemini kuşatan ırkçı-gerici kuşatmaya en yakından tanık olarak yaşadığımız sorunların sadece belirli günlerde hatırlanmamasını, yıllardır yaşadığımız sorunlara somut ve kalıcı çözümler üretilmesini istiyoruz.
"Hamaset değil adalet istiyoruz!
Eğitim-İş Şube Başkanı Serkan Serbes: Bugün Öğretmenler Günü, biz eğitim emekçileri için sadece bir kutlama değil, sesimizi duyurmanın da günüdür. 39 yıldır ülkemizde Öğretmenler Günü olarak kutlanan bu tarihin aynı zamanda büyük önder Mustafa Kemal Atatürk`ün Millet Mektepleri`nin kendisine verdiği "Başöğretmen" ünvanını kabul etmesinin yıldönümü olması da bizlerde uyandırdığı hissiyatı büyütmektedir. 24 Kasımlarda öğretmenlere verilen çiçekler, okunan şiirler, gönderilen sevgi mesajları yüzlerimizi güldürse de, ne yazık ki bu güzel gelenekler bile artık öğretmenlerimizin kendisini değerli hissetmesine yetmemektedir. Zira öğretmenlerimizin toplumsal statüleri, ekonomik, sosyal ve özlük hakları emek körü politikalar çerçevesinde her geçen gün biraz daha geriletilmeye çalışılmaktadır. Son 20 yılda valisinden Cumhurbaşkanı`na kadar öğretmeni azarlama hadsizliğini adeta bir ritüel haline getirenler her Öğretmenler Günü`nde en cümbüşlü övgüleri dizmeyi kimseye bırakmasa da, biz eğitim emekçileri için gelinen acı nokta şöyledir: Ülkemizdeki eğitim ve bilim emekçileri, OECD ülkeleri arasında ekonomik, sosyal ve özlük haklar açısından son sıralardadır. Geçtiğimiz yıllar içinde eğitim ve bilim emekçilerinin aldıkları maaşlar, rakamsal olarak artmış gibi görünse de enflasyon nedeniyle insanca yaşam seviyesinden daha da uzaklaşmıştır. Satın alma gücü düşen öğretmenlerimizin yarısından fazlası ancak ek işler yaparak geçinebilir hale gelmiştir. Gelir-Gider arasındaki bu uçurumu, ülkenin içine girdiği ekonomik kriz daha da derinleştirmiştir. Pandemi sürecinde neredeyse sabah akşam bilgisayar başında, mesai kavramından yoksun bırakılarak çalışan öğretmenlerimiz, ek ders ücreti gibi hak edişlerinden de olmuştur. Seçim boyunca hükümetin dilinden düşmeyen 3600 ek gösterge konusunda da hiçbir adım atılmamıştır. Yeni nesillerin ve dolayısıyla geleceğin mimarlığı olan öğretmenliği yapmak için üniversite sıralarında dirsek çürüten yarım milyona yakın gencimiz, atanmadığı için mesleğine kavuşamamanın hayal kırıklığı içinde yaşama tutunmaya çalışmaktadırlar. Kamuda mesleğini icra eden öğretmenlerimiz, keyfi disiplin cezaları, sürgün niteliğinde görevlendirmeler ve liyakatsiz atanan yöneticilerin mobbingine maruz kalırken, özel okullardaki meslektaşlarımızdan AVM`lerde okul tanıtımı yapmaları bile istenir hale gelmiştir. Öğretmenlerin sözleşmeli, ücretli, kadrolu diye kategorilere ayrılması, emek sömürüsünü artırmış, modern çağın kölelik sistemini yaratmıştır. Öğretmenleri kendi aralarında bölerek sömürenler, kadro isteyen öğretmenleri azarlayacak cürete ulaşmıştır. Eğitimde giderek dozu artırılan gericileştirme ve piyasalaştırma politikaları da öğretmenlerin kabusu olmuştur. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk`ün emanetine yakışır şekilde nesiller yetiştirmek için okullardaki gerici faaliyetlerle mücadele etmek isteyen öğretmenler cezalandırılır, meslekten koparılır hale gelmiştir. Kendi alanları olan eğitimde atılacak hiçbir adıma dair fikri dahi sorulmayan öğretmenler, seslerini çoğaltmak için sendikalarda örgütlense de, hükümet sadece yandaş sarı sendikayı ciddiye alan bir tutum sergilemekte ve eğitim emekçilerinin iradelerini görmezden gelmektedir. Ülkedeki okul yöneticilerinin yüzde 80`inden fazlasının AKP ekseninde hareket eden bir sendikadan seçilmiş olması, sendika kayırmacılığının sadece görünen kısmıdır. AKP`nin getirdiği 4+4+4 garabetiyle zaten ağır tahribat yaşayan eğitim sistemi, gerici müfredat; tarikatların vakıf adı altında okullara sokulması; büfe açar gibi okul açılmasına imkan tanınması; yapboz haline getirilen sınav sistemi; çağın gereklerine değil sermayenin ihtiyaçlarına göre atılan adımlar; ikili eğitim ve taşımalı eğitim utancının hala sürdürülmesi gibi rahatlıkla uzatılabilecek bir liste nedeniyle öğretmenler, veliler ve öğrenciler için cehenneme dönmüştür.
"Bir sevdadır öğretmen olmak"
Türk Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Resul Demirbaş: Bir sevdadır öğretmen olmak... Aydın yüzlere, temiz yüreklere yakılan bir sevda. Işık olmaktır öğretmen olmak ama aydınlattıkça yok olmak değildir. Aydınlattığınız her beyinde çoğalmak, boğduğunuz her karanlıkta bahar toprağı olmaktır. Bereketli ve doğurgan bir bahar toprağı... Verdiğiniz her bilgi cemre olup düşmüştür zemheri ayazının üstüne ve toprak sıcaktır, su sıcak, hava sıcaktır artık. Dallar meyveye durmuştur gayrı... Nasıl yok olduğunuz söylenebilir? Şimdi varsınızdır asıl. Büyüyen her fidanda, açılan her goncada renginiz, kokunuz vardır çünkü. Bakın çevrenize, elleri çalışkan, yüreği umuda gebe, ülkesinin geleceğini vicdanı ile hazırlayan, gözlerindeki coşku ile "Bir sevdadır öğretmen olmak." diyen birini görürseniz saygıyla selâm durun önünde, çünkü Atatürk`ün baş eğmez bir neferidir o... Mustafa Kemal`in Kocatepe`den bakışıdır öğretmen olmak, dalga dalga sürüklemektir gençleri... Samsun`dan karanlığın üstüne doğmaktır öğretmen olmak... Önüne katıp cehaleti Ege`de sulara gömmektir. Berrak bir Türkçe`dir öğretmen olmak, diline kültürüne sarılmaktır. Ayyıldız olup göklerde dalgalanmaktır öğretmen olmak. Sözün özü bir sevdadır öğretmen olmak, yüreklerde vatan vatan atmak, damarlarda bayrak bayrak dolaşmaktır. Eğitim neferi arkadaşlarımın günü kutlu olsun.
(Haber Merkezi)