"Öğretmen açığı kapatılmalı, kadrolu olarak atanmalı..."

595
Eğitim Sen Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu tarafında atanmayı bekleyen ve kadrolu öğretmenlerin koşullarının düzeltilmesine dair açıklama yapıldı. Öğretmen açıklarının kapatılması, öğretmenlerin sözleşmeli değil, kadrolu olarak atanması gerektiği belirtilen açıklamada yapılan uygulamaların öğretmenlik mesleğini değersizleştirdiği ifade edildi. Açıklamada; "Ataması yapılmayan 500 binin üzerinde öğretmen atanmayı, bir milyona yakın kadrolu öğretmen ise çalışma koşullarının, ücretlerinin iyileşmesini ve mesleki özerkliğinin güçlendirilmesini bekliyor. On binlerce öğretmen isteğe bağlı yer değişikliği ile demir attıkları kentlerden başka bir kente gitmeyi, on binlerce öğretmen her gün yüzlerce kilometre gidip geldikleri köylerden kente dönmeyi hayal ediyor" denildi. 
 
Öğretmenlerin eğitimleri dışında birçok ayrımcılık ve eşitsizlikle uğraşmak zorunda kaldığı ifade edilen açıklamada; "Öğretmenlerin ayrımcılıklarla karşılaşmaktan, öğretmenlik mesleğini değersizleştiren, boyun eğdiren mekanizmalardan, seçmeli dersler konusundaki baskılardan, büyük bir kısmının üye olduğu sendikalarının haklarını savunmamasından, toplumsal cinsiyet ve etnik kökene dayalı eşitsizliklerden ve karar süreçlerinden dışlanmaktan yoruldular. Eğitim emekçileri uzaktan eğitim yorgunu oldular. Bu denli büyük sorunlar yumağı içinde umutları azıcık da olsa canlandıran 20 bin öğretmen atamasının yapılacağı haberi geliyor en yükseklerden. Bu haberle sıkışan yüreklerde bir umut parlaması olsa da öğretmen işsizliğinin geldiği düzey hatırlandığında çabuk sönüyor umutlar. Atanacaklar yine sözleşmeli olacaklar. Ayrıca 20 bin öğretmen ataması, COVID-19 salgınında öğretmen başına düşecek öğrenci sayısını tüm illerde denk biçimde düşürecek bir rakam değil! Bu rakam, eğitim sisteminin sınırları dışında bekleyen diplomalı işsiz öğretmenler denizinin beklentilerine de karşılık gelmiyor. İşsiz öğretmenler yine de mütevazılar; en az 60 bin öğretmen atamasının yapılması bekliyorlar. Ne var ki, Sayıştay verilerine göre resmi öğretmen açığı 138 bin, COVID-19 salgını da dikkate alındığında gerçek öğretmen açığı ise Sayıştay`ın da ifade ettiğinden çok daha fazla" denildi. 
 
Açıklamada; "Öğretmen sunumu ve arzındaki bu uyumsuzluğun, öğretmen istihdamındaki bu ayrıştırıcı ve eşitsiz politikaların, öğretmen emeğini değersizleştiren bu yönelimin sorumlusu kimler, hangi kurumlardır? Yıllardır kamu istihdamında, özellikle eğitimde güvencesiz, esnek ve performansa dayalı istihdam politikaları hayata geçiriliyor. 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrasında, 40 binin üzerinde eğitim ve bilim emekçisi ihraç edildi. OHAL koşulları ve ihraçların yarattığı toz ve duman içinde iktidar eğitimde `sözleşmeli istihdam` uygulamasını yeniden başlattı ve mülakat uygulaması ile birlikte atama süreçlerini siyaseten denetimi altına aldı. Geçtiğimiz beş yıl içinde ataması yapılan tüm öğretmenler sözleşmeli olarak atanmış, MEB bünyesinde toplamda 110 bin `sözleşmeli öğretmen` güvencesiz olarak istihdam edilmeye başlanmıştır. Sözleşmeli olarak atanan öğretmenler iktidara yakın sendikalara üye olmaya zorlanmakta, iş güvencelerinin pamuk ipliğine bağlı olduğu her fırsatta kendilerine hatırlatılmaktadır. Düşler gerçeğin vekilidir; 20 bin öğretmen ataması bugünün gerçekliğinin gerektirdiği rakam değildir. COVID-19 salgını ile mücadelede çok önemli olan öğretmen açıklarının kapatılması için ataması yapılmayan öğretmenlerin bir an önce öğrencileri ile buluşmaları sağlanmalıdır. Öğretmenler eğitimin vazgeçilmez bir bileşenidir; eğitimin niteliği, öğretmenin niteliği ile doğru orantılıdır. Eğitim hizmetlerinin sürekliliği, düzenliliği, herkese eşit, parasız ve nitelikli olarak sunulması için her türlü güvencesiz istihdam uygulamasından derhal vazgeçilmeli, kadrolu ve güvenceli istihdam sağlanmalıdır" ifadelerine yer verildi.
(Eren Aşnaz)
Paylaş