Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde sular durulmuyor. Bildiri dağıtan öğrencilere yönelik sözlü hakaret ve küfürler, haftasonu Kredi Yurtlar Kurumu’nda fiziki şiddete dönmüş üç öğrenci ağır şekilde yaralanmıştı. Dün de ÇOMÜ Anafartalar Kampusu’nda bulunan Eğitim Fakültesi’ne gitmek isteyen öğrenciler, okul girişinde özel güvenlik birimi elemanları ile karşılaştılar. Okulda sözlü olarak tacize uğrayan öğrenciler, yurtta fiziki şiddete uğramalarının ardından bu kez de okullarına alınmadılar.
Oturma eylemi yaptılar
ÇOMÜ’lü öğrenciler, gerekçesiz olarak okula alınmayınca tepkilerini Eğitim Fakültesi girişinde oturma eylemi yaparak gösterdiler. Yolda araç geçişini aksatmamaya özen gösteren öğrenciler, bir süre oturarak ÇOMÜ yönetimini ve özel güvenlik birimini protesto ettiler. Oturma eyleminin ardından sloganlar atarak tepkilerini dile getiren öğrenciler, daha sonra Kordonboyu’na çıktılar.
Golf’te bildiri dağıttılar
Çanakkale Belediyesi’nin işlettiği Golf Aile Çay Bahçesi’ne doğru çıkan öğrenciler okulların alınmadıklarını, okulda sözlü ve fiziki baskı altında olduklarına dair hazırladıkları bildirilerini Çanakkaleliler`e dağıttılar. Vatandaşların da destek verdiği öğrenciler daha sonra sloganlar atarak yürümeye başladılar.
Kordonboyu’nda açıklama ve yürüyüş
Golf Aile Çay Bahçesi’nde bildiri dağıtımı ve açıklama yapan öğrenciler, buradan ayrıldıktan sonra, Kordonboyu’na çıkarak eylemlerine devam ettiler. İskele Meydanı’na kadar yürüyen öğrenciler, burada durup açıklama yaptılar. Öğrenciler, açıklamalarında “Bizler her ÇOMÜ öğrencisinin düşünce ve kendini ifade etme özgürlüğü olduğunu düşünen öğrencileriz. Fikirlerimizi (Türkiye’nin en özgürlükçü üniversitesi) olarak tanıtılan ÇOMÜ’nün Eğitim Fakültesi’nde dile getirmeye çalışırken önce ÖGB’lerin sonra da kendini (ülkücü) olarak tanıtan gericilerin saldırısına uğradık. Üniversite içerisinde iki kişinin etrafının sarılması ve tehdit edilmesi üzerine arkadaşlarımızın can sağlığından endişe etmemizden dolayı, fakülteye girmek istedik. Ne var ki ÇOMÜ yönetimi, hiç bir gerekçe göstermeden bizi okulumuza almadı. ÇOMÜ öğrencisi ÇOMÜ’ye giremedi” dediler.
“Dertlerini bıçak ve sopalarla anlattılar”
Yapılan açıklamada Kredi Yurtlar Kurumu’nda yaşanan saldırılara ve üç öğrencinin yaralanmasına da değinen öğrenciler, “Ardından Cumartesi gece yarısı KYK yurduna giren 15 kişilik yüzü maskeli bir grup faşist, üç öğrencinin odasını basarak, onları ağır bir şekilde yaraladılar. Dertlerini bıçakla, demir sopalarla anlattılar. Yine arkadaşlarımızın can güvenliğinden endişe ettiğimiz için Emniyet Müdürlüğü önüne geçtiğimizde ise 50-60 kişilik eli sopalı bir grup, emniyetin önünde ırkçı sloganlar ve küfürlerle gelerek bizlere saldırmak istediler” diler.
“Geç kalmadan durun ve düşünün”
ÇOMÜ öğrencileri açıklamalarında Çanakkaleliler`e de çağrıda bulundular. Öğrenciler açıklamalarında “Bilim ve düşüncenin yuvası olması gereken üniversitemizde kendini gösteren, gücünü şiddetten alan bu ırkçı grubun saldırılarına karşı; siz ÇOMÜ öğrencilerini, Çanakkale halkını, ÇOMÜ öğrencisi olan bizlere destek vermeye çağırıyoruz. Karanlığı aydınlıktan, zalimi mazlumdan, barışı savaştan, demokrasiyi ırkçılıktan ayırıyoruz ve tanıyoruz. Siz de ayırmak ve tanımak için dayanışmaya katılın. Yarın siz sadece ‘farklı’ olduğunuz için şiddete uğramadan, geç kalmadan, aynı sıralarda aynı dersi dinleyebilmek için biraz durun ve düşünün; şiddet mağduru öğrenci arkadaşlarımızın halini hatırını sorun” dediler.
“Görevinizi yapın, görüşlerinizi açıklayın”
Çanakkale’de çok sayıda demokratik kitle örgütünün içinde bulunduğu bir grup dün bir açıklama yaparak, kentin yerel yönetimlerine ve milletvekillerine çağrıda bulundular. Yapılan açıklamada “Çanakkale Milletvekilleri, Çanakkale Valiliği, Çanakkale Belediyesi, ÇOMÜ Rektörlüğü ve Çanakkale Emniyet Müdürlüğü’nü görevlerini yapmaya ve görüşlerini açıklamaya davet ediyoruz” dediler.
Aralarında İHD-BDP-Eğitim-Sen-Tüm Bel-Sen-Halkevleri ve HDK’nın da bulunduğu bir grup açıklama yaparak öğrenciler üzerinde artan saldırılar konusunda yetkililerin duyarsız kalmamalarını istediler. Yapılan açıklamada yetkililer göreve çağrılırken, şu cümlelere yer verildi;
“Türkiye’nin her yerinde her bireyin özgürce düşüncesini açıklama ve eğitim görme hakkı vardır. Bu hakkın herhangi bir nedenle kısıtlanması düşünülemez. Herkesin var olma ve düşüncelerini açıklama özgürlüğüne yapılan saldırılar kabul edilemez. Şiddet hiçbir şekilde kabul edilemez ve çözüm değildir. Bu hakların genelde Çanakkale özelde ÇOMÜ ve Kredi Yurtlar Kurumunda kullanılmasında sorumlu olan Çanakkale Millet Vekilleri, Çanakkale Valiliği, Çanakkale Belediyesi, ÇOMÜ Rektörlüğü ve Çanakkale Emniyet Müdürlüğü’nü görevlerini yapmaya ve görüşlerini açıklamaya davet ediyoruz.”
Öte yandan, önceki günlerde Kredi ve Yurtlar Kurumu’nda kalan öğrenciler, olaylar öncesinde ve olay günü yaşadıklarını gazetemize anlatılar. Ayrıntılar yarın gazeteniz Çanakkale OLAY’da…
“Can güvenliğimiz yok”
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde eğitim gören Öğrenci Kolektifi üyesi öğrenciler, dün açıklama yaparak saldırılar sonrasında okulda can güvenliklerinin olmadığını dile getirdiler. Öğrenciler, “Saldıran grupların içinde ülkücüler ve Ortak Akıl Topluluğu üyeleri vardı” dediler.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde bildiri dağıttıkları gerekçesi ile sözlü olarak hakaret ve küfürlere maruz kalan öğrenciler, can güvenliklerini olmadığını dile getirerek, ÇOMÜ yönetiminin duruma el koyması gerektiğini ifade ettiler. Öğrenciler, saldırıları yapan grupların sivil polis ve özel güvenlik birimi elemanları ile sıkı ilişkiler içinde olduklarını ifade ederek, “Biz kendi üniversitemizde fikirlerimizi açıkça savunamayacaksak nerede savunacağız. Bu gruplar bu gücü nereden alıyor? ÇOMÜ yönetiminin bu konuya duyarlılık göstererek el koymasını bekliyoruz” dediler.
İşte öğrencilerin o açıklamaları;
Onur Horsunlu (20) :
Öğrenci Kolektiflerini anlatan ve mevcut üniversite şartlarına yönelik eleştirilerimizin olduğu bildirileri dağıttığımız sırada kendini ülkücü olarak tanımlayan ve yanlarında üniversitemizde faaliyet gösteren Ortak Akıl Topluluğu yönetiminden kişilerin de bulunduğu bir grup, sözlü olarak saldırmaya ve hakaret etmeye başladılar. Saldırıları her üniversiteye gittiğimizde devam etti. Üzerimde ciddi bir tehdit unsuru oluşturmaya çalıştılar. Biz demokratik mücadelemize devam edeceğiz, gücünü şiddetten alan bu grubun üzerimizde oluşturmaya çalıştığı tehdit unsuru başarıya ulaşamayacak.
Barış Cömert (22):
ODTÜ direnişi ile başlayan ve birçok üniversitelerde AKP’ye olan kinin artması, öğrencilerin AKP politikalarına yönelik tepkileri ile Öğrenci Kolektifleri’nin artan faaliyetleri saldırılarla durdurulmak isteniyor. Bizler okullarımızı demokratik, fikir özgürlüğünün olduğu bilim yuvaları olarak görmek istiyor ve bunun mücadelesini veriyoruz. Bu saldırılar amacına ulaşamayacak bizi yolumuzdan alı koyamayacaktır. Ayrıca bu saldırılar geçtiğimiz günlerde internet üzerinden bir sosyal paylaşım sitesinde de duyuruldu. Öğrenci Kolektifleri’ni “Türk düşmanı” olarak gösterip bize yönelik tepkilerin artmasını sağlamaya çalıştılar. Bu saldırıların da internet üzerinden örgütlenen saldırılar olduğunu düşünüyorum.
Barış Çelik (19):
Stant kurup bildiri dağıttığımız sırada kendilerini ülkücü olarak tanımlayan bir grup ve yanlarındaki Ortak Akıl Topluluğu yöneticilerinin de bulunduğu bir grup, üzerimize gelerek küfür ve hakaretler etmeye başladılar. Fotoğraf makinelerimize el koyarak, sonrasında kırdıkları hafıza kartıyla birlikte teslim edep, açıkça bizi bir daha okulda görmek istemediklerini söylediler. Herhangi bir görevi ve yetkisi olmayan bu grup bize kimlik soracak kadar kendilerine güvenen, polis ve özel güvenlik birimi elemanlarıyla sıkı ilişkiler içinde olan kişilerden oluşuyor.
Esra Tören (20):
Sivil polisler arasında bir bayan polisin elini öpüp, “Ablacım” diyecek kadar yakın ilişki içinde olan saldırgan grup, üniversite personeline, “Siz onları dışarıya çıkarın gerisini bize bırakın” dediklerini duydum. Bizler tüm bu baskı ve zorbalıklara rağmen, üniversitemizde fikirlerimizi açıkça söyleyeceğiz. 8 Mart nedeni ile okulumuzda kadın standı açacağız.
