İSİG Meclisi, Nisan ayı iş sağlığı ve güvenliği raporunu yayınladı. Raporda ilk olarak, KHK ile ihraç edilen akademisyenlere değinilerek; “Nisan ayı raporumuzun başlangıcında kadın ve göçmen işçiler ile ilgili konulara değinmek istiyorduk. Ancak geçen hafta üniversiteden yine birçok akademisyenin uzaklaştırılması üzerine bu durumun işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilişkisine kısaca dikkat çekmek istiyoruz. Pamukkale Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Zencir ve Marmara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Özgür Müftüoğlu işçi sınıfının yakından tanıdığı iki isim. Yıllarını öğrencilerine, bilime, barış, demokrasi ve işçi hakları mücadelesine adayan hocalarımız 689 sayılı KHK ile üniversiteden ihraç edildiler. Tabi bizim için, İSİG Meclisi olarak da işçi sağlığı ve iş güvenliği mücadelesinde yıllardır omuz omuza yürüdüğümüz arkadaşlarımız olmaları açısından bu durumun özel bir yeri de mevcut. Aylardır raporlarımızda OHAL ve KHK yönetiminin sona ermesi gerektiğini, bunun işçi haklarını gerileten bir süreç olduğunu belirtiyorduk. Bu son adım bu politikaları tamamlayan ve özel olarak işçi sağlığı iş güvenliği mücadelesine dönük de bir adımdır. Burada hedeflenen salt akademisyenler değil tüm toplumdur. Üniversitelerimizin, çalışanlarının ve öğrencilerinin sağlığı bozulmuştur. Üniversitenin ve bilimin, toplum yararına olması ortadan kaldırılmak isteniyor. Kıdem tazminatının fona devri, özel istihdam büroları, varlık fonu gibi emek karşıtı politikalara yanlış diyenlerin sesi kısılmaya çalışılıyor. Kendisine biat eden, her dediğinin doğru kabul edilmesini isteyen bir anlayış empoze ediliyor. Böylece emek sömürüsünün önündeki bir engel daha kaldırılmaya çalışılıyor. Peki, üniversiteyi kapısından kart basılarak içine girilip çıkılan duvarların arası haline getirdiğinizde, insanları işsiz bıraktığınızda bu mücadelenin sesi kısılır mı? Elbette ki hayır. Akademi biat etmez, emek ve demokrasi karşıtı politikaları alkışlamaz. Üniversite dört duvar arası değildir, bilimsel bilginin fabrikalarda işçilerle sokaklarda halkla buluşacağı zeminler bizlerin emekleriyle yine oluşacaktır...” ifadeleri kullanıldı.