Resmi Gazete`de yayımlanan ihale ilanına göre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü, 500 maden sahası ihale edecek. Müdürlük tarafından yapılan duyuruda, ihalesi yapılacak sahaların il, erişim numarası, ruhsat grubu, ihale şartnamesi, paftası, koordinatlı dökümleri, alanları ve ihale tarihleri gibi bilgiler, Genel Müdürlüğün sitesinde yayımlanarak en az 15 gün süre ile erişime açık tutulacak. Kapalı teklif ve açık artırma usulü ile yapılacak ihalelerdeki teminat miktarı, teklif edilen ihale bedelinin yüzde 20`sinden ve taban ihale bedelinden az olamayacak. Yapılan duyurunun ardından son yıllarda siyanürlü altın madenciliği olmak üzere maden işletmeciliği artan Çanakkale’ye çevrildi. Çanakkale başta tek içme ve sulama kaynağı olan Atikhisar su havzasında siyanürlü altın madenciliğine karşı mücadele ederken, doğa harikası Biga Yarımadası ve Kazdağları maden işletmelerinin göz diktiği yerlerin başında geliyor. CHP önceki dönem İl Genel Meclis üyesi ve Ziraat Mühendisleri Odası eski Şube Başkanı Hicri Nalbant konuyla ilgili görüşlerini gazetemiz Çanakkale OLAY’da değerlendirdi. Son dönemde artan ekonomik krizin faturasının doğayı katlederek ödenmeye çalışıldığını belirten Nalbant, bu durumun çok kötü sonuçlarının olacağını ifade etti. Dünyada birçok yerin talan edildiği ve gözlerin Türkiye’ye çevrildiğini belirten Nalbant; “Birçok yer tehdit altında, ancak en çok tehdit altında olan yerde Çanakkale. Biga Yarımadası, Kazdağları tehdit altında. Buraya verecekleri zarar birçok şeyi tetikleyecek” dedi. Yeni maden sahaları için atılan ilk adımın ormansızlaştırma olduğunun altını çizen Nalbant; “Ormanlara gözlerini diktiler. Son bir iki yıldır özellikle bu yıl orman planlamanın üzerinden ağaç kesimi yapıldığını biliyoruz” dedi. Son yıllarda kapasitesinin üzerinde çok fazla orman kesimi olduğunu ifade eden Nalbant; “Bu yetmiyormuş gibi madenlerde gelip bu işi yapmaya başlarsa o zaman halimiz çok kötü olur” dedi. Nalbant, Çanakkale ve çevresinde, ‘altın, gümüş, bakır ve kurşun’ elementlerinin yanında, kamuoyuna açıklanmayan değerli elementlerin olduğunu bildiklerini, bu elementlerin maden işletmecileri için Çanakkale’yi cazip bir bölge haline getirdiğini söyledi.
“Önce orman ötesini temizleyecekler”
Nalbant; “Krizin faturasını doğaya yükleyerek, yani doğayı talan ederek atlatacaklarını sanıyorlar. Hiç böyle olmayacak. Çok kötü şeyler olacak. Dünya birçok şeyi bitirmiş, büyük ölçüde gözlerini Türkiye’ye diktiler. Birçok yer tehdit altında ancak en çok tehdit altında olan yerde Çanakkale. Biga Yarımadası, Kazdağları tehdit altında. Buraya verecekleri zarar birçok şeyi tetikleyecek. Bunun içinde ilk yaptıkları iş ormansızlaştırma. Bu yerde maden işletmeye başladıklarında galeri yöntemiyle yani dehliz açarak maden işlemiyorlar. Çünkü jeolojik depo buna çok uygun değil. Parçalı bir yapı var. Bunun için açık ocak işletmesi yapmak zorundalar. Bu yüzden de önce orman ötesini temizleyecekler. Sonra yapacakları hasarın azamisini yapacaklar. Dünyanın en önemli sorunu şu anda küresel ısınma. Ormanlar karbonyutak alanları, küresel ısınmayı önleyen bölgeler, su barajları. Ormanlar oksijen üretim kaynakları, insan ve canlı hayatı için yaşam alanı. Ormanlara gözlerini diktiler. Son bir iki yıldır özellikle bu yıl, orman planlamanın üzerinde ağaç kesimi yapıldığını biz biliyoruz. Kesin bilgi alamadık ancak. Bayramiç, Çanakkale, Çan’ın köylerinde herkes bunun farkında” dedi.
“Çanakkale’de ormanlar bitmeye doğru gidiyor”
Çok fazla ağaç kesildiğini belirten Nalbant; “Her yıl ormanda belli bir artış vardır. Kilogram olarak düşünürsek; 10 kiloluk ormanınız var ve bu her yıl 2 kilo artış göstererek 12 kilo oluyor. Buna birde orman yangınlarını ve zararları da hesaba katarak yılda 2 kilo kesim yaparsanız ormanları bitirirsiniz. Şu anda Türkiye’de, özellikle Çanakkale’de ormanlar bitmeye doğru gidiyor, katlediliyor. Yerine yenisi yetişir mi? Ne kadar yetişir bunlar tartışılır. Orman teşkilatının da gözlerinin önünde, çok fazla kapasitesinin üstünde onların izni ile yapılan orman kesimleri var. Bu yetmiyormuş gibi madenlerde gelip bu işi yapmaya başlarsa o zaman halimiz çok kötü olur. Orman Müdürlüğü bunu plan dahilinde yapmalı. Yapılması gereken; 25-30 yıllık plan dahilinde belli bölgelerin kesilmesidir, gençleştirme yapılır. Ya da keser, aralarda ağaçlandırma yapar. Böylece ormanlar bir taraftan da yenilenmiş olur. Ancak; Çanakkale ormanlarındaki artış yıllık yüzde 10 diyelim, sizde yüzde 10 keserseniz burayı ormansızlaştırırsınız. Yani yüzde 10’un altında kesmeniz lazım ki, ormanları koruyabilelim. Şu anda yapılan kesim bazı bilgilere göre ormanlardaki yıllık verim artışının üzerinde” dedi.
“Çanakkale; maden işletmelerinin iştahını kabartıyor”
Çanakkale’de var olan elementlerin, altın madeni işletmelerinin iştahını kabarttığını belirten Nalbant; “Çanakkale’de madencilerin gözlerini diktikleri altın ve gümüş, bakır var. Lapseki’nin bazı bölgelerinde olduğu gibi kurşun madeni var. Feldispat çıkartıyorlar seramikte kullanılmak üzere. Ama bu madenleri çıkartırken, örneğin kurşun çıkartırken yanında altında çıkıyor. Ya da altın çıkartırken başka değerli şu anda bizim adlarını bilmediğimiz o değerli elementlerde çıkıyor. Bunlar konusunda da kamuoyu yeteri kadar aydınlatılmıyor” dedi.
(Eren Aşnaz)