Nalbant’tan Daniş’e yanıt

Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant, AKP Çanakkale Milletvekili Mehmet Daniş’in Kazdağları ile ilgili açıklamala-rına sert cevap verdi. AKP döneminde Türkiye`nin dağları, ovaları, dereleri, gölleri, denizleri, limanları, Tüpraş ve Telekom gibi stratejik tesislerin yabancıların eline geçtiğini belirten Nalbant; “İki gün önce, Çanakkale Millet Vekili Sayın Mehmet Daniş, yine sondaj çalışmalarında siyanür kullanılmadığını, Çanakkale`yi ve Kazdağlarını talan ettirmeyeceklerini bir grubun bu konuyu siyasete alet ettiğini belirtmiştir. Bu söylem altın tekellerinin söylemi ile örtüşmektedir” dedi.

502
Konu ile ilgili basın açıklaması yapan Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant, AKP iktidarı döneminde yaşanan olumsuzluklara değindi. AKP döneminde Türkiye`nin dağları, ovaları, dereleri, gölleri, denizleri, limanları, Tüpraş ve Telekom gibi stratejik tesislerin yabancıların eline geçtiğini belirten Nalbant; “Yine bu iktidar zamanında çıkarılan, 5177 sayılı kanunla değişik madencilik yasası ve ilgili yönetmelikler ile Türkiye`nin yüz ölçümünün %19 u, kadar büyüklükte, 150 bin kilometre karelik bir alanın maden ruhsatları ile yabancıların eline geçtiği görülmektedir. Böylelikle, neredeyse, Ülkemiz topraklarında egemenlik hakkının tartışılması gündeme getirilmiştir. Bu çok vahim bir durumdur. Bu gelişmelerden, Çanakkale (Kazdağları) de payını almıştır. Çok uluslu altın tekelleri, Kazdağlarında sondaj çalışmalarını sürdürmekte, binlerce sondaj ile delik deşik edilen dağlarımızda, bu nedenle şimdiden yüz binlerce ağaç kesilmiş, köylerin içme ve kullanma suları zehirlenmiş, bu sulardan içen hayvanların bir bölümü ölmüş, ölmeyenler de yavru atmışlardır. Dünyanın en kaliteli sularını içen yoksul insanlar, damacana suyuna mecbur bırakılmışlardır” dedi.
 
“Altın tekellerinin söylemi ile örtüşmektedir”
AKP Çanakkale Milletvekili Mehmet Daniş’in geçtiğimiz gün Kazdağları ile ilgili yaptığı açıklamalarına tepki gösteren Nalbant; “Şimdi, sondaj yapılan köylerin içme sularında yapılan laboratuar analizlerinde, sondajlarda kullanılan, polimerin bileşeni olan epikloridin çıkmaktadır. Bu kimyasalın, suyla birleşmesi halinde kanser yapma ihtimalinin yüksek olduğu bilimsel olarak belirlenen bir gerçektir. İçme sularını sondaj alanlarından sağlayan tüm köylerimizde, usulüne uygun numuneler alınıp tahliller yapıldığında, Bayramiç Muratlar köyündeki bu gerçek diğer köylerde de görülebilecektir. Çanakkale Millet Vekili Mehmet Daniş, 16 Kasım 2011 günü Kazdağları ile ilgili meclis araştırması açılması istendiği sırada meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada özetle sondaj çalışmalarında siyanür kullanılmadığını, sondajların Çanakkale Valiliği tarafından durdurulduğunu belirtmiş, ancak alanda yapılan incelemede bu beyanın doğru olmadığı görülmüştü. İki gün önce, Çanakkale Millet Vekili Sayın Mehmet Daniş, yine sondaj çalışmalarında siyanür kullanılmadığını, Çanakkale`yi ve Kazdağlarını talan ettirmeyeceklerini bir grubun bu konuyu siyasete alet ettiğini belirtmiştir. Bu söylem altın tekellerinin söylemi ile örtüşmektedir” diye konuştu.
 
“Daniş`ten net bir tavır bekliyoruz”
“Sondaj çalışmalarında, siyanürün kullanılmadığını yöre köylüleri, köyde yaşayan çobanlar dahil, tüm insanlar bilmektedir ve sondaj çalışmaları sırasında siyanür kullanıldığını, hiç kimse söylememektedir” diyen Nalbant; “Sadece altın tekelleri, bu konuyu kafa karıştırmak amacıyla söylemekte, Sayın Mehmet Daniş`in hangi amaçla söylediği anlaşılamamıştır. Altın işletmeciliği için yöremizde, Kazdağlarında 1 gr altın için 2 ton kayacın kazıldığı ve siyanürle ayrıştırma yapılırken, ağır metallerin açığa çıkarılacağı, 2 tondan fazla atığın yöreye gelişi güzel bırakılacağı, 3 ton suyun zehirlenerek yok edileceği, işletme sahalarındaki tüm ağaçların kesileceği, yöreye bırakılan atıklar ve atık barajlarının yörede yaşayan tüm canlılar için risk oluşturacağı, daha sondaj aşamasında bir çok hayvanın öldüğü, ölmeyenlerin yavru attığı, insanların hastalandığı bilinen bir gerçektir. Gerçekler bu iken yapılması gereken altın işletmeciliğine açıkça karşı çıkmaktır. Sayın Daniş`den bu konu ile ilgili net bir tavır bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Paylaş