Hem çevre hem de insan sağlığı açısından büyük tehlike oluşturan Bayramiç Barajı’ndaki zirai ilaç atıklarının yankıları sürüyor. Bayramiç Ziraat Odası Başkanı İsmail Pehlivan tarafından, zirai ilaç atıklarının önlenmesi amacıyla geçtiğimiz yıllarda GMKA’ya sunulan projenin ajanstan kabul görmemesi tepkilere yol açtı. Bayramiç Barajı’nda toplanan zirai ilaç atıklarının kamuoyunda gündeme gelmesiyle birlikte ortaya çıkan projenin GMKA tarafından kabul görmemesine sert tepki gösteren Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant; “Çevre sağlığı ile ilgili önemli bir proje var. Ama GMKA bu projeyi desteklemiyor. Peki bu ajans hangi projelerle uğraşır? Hiçbir ciddi işe bakmayan bir kurul” dedi.
“GMKA’dan da bu beklenir zaten”
Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın çevre ile ilgili önemli bir projeye destek vermemesini eleştiren Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant; “Kalkınma Ajansları Türkiye’ye batının dayattığı bir model. Uygulamalara baktığımızda da bugüne kadar hemen hemen hiç ciddi bir iş yapmadıklarını da görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısına müdahale etmeye varan bir yaklaşım gündemde. Bu nedenle TMMOB, Kalkınma Ajanslarıyla ilgili hiçbir işleme ortaklık etmiyor. Kalkınma ajanslarının yapısı böyle bir yapı. Çevre sağlığı ile ilgili bir proje var. Ama GMKA bu projeyi desteklemiyor. Hiçbir ciddi işe bakmayan bir kurum. GMKA’dan da bu beklenir zaten” dedi.
“Tuzu kuruların oluşturduğu bir yönetim”
Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın yapısında tuzu kuruların yer aldığını kaydeden Nalbant; “İl sistemini yıkmaya çalışan bu kurulun Türkiye’nin bir çok yerinde yapmak istediği başka şeylerde var. Kurulun kuruluş yapısına da baktığımızda, deyim yerinde ise tuzu kuruların oluşturduğu bir yönetim biçimi var. Kim var burada. Kurulun yapısında Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası var. Yani sermayenin önde gelen kuruluşları. Valilerde göstermelik başında. Bir de genel sekreter var. Bu aynı yapıyı Türkiye’nin farklı illerinde bir düşünün. Oralarda neler çıkacağı kolaylıkla görülecek” diye konuştu.
“Hiçbir ciddi projede imzaları yok”
“Kalkınma Ajansları’nın hiçbir ciddi projede imzası yok” diyen Nalbant; “Bir de bu ajans 2023 planı yapıyor. 2023 planı bize neyi çağrıştırıyor. Bugünkü siyasi iktidarın uçuk projelerini hatırlatıyor. Ortada ciddi bir problem var. Bayramiç Barajı’nın üzerine zirai ilaç atıkları dolmuş. Bununla ilgili bir proje teklifi var. Bu projeye destek verilmiyor. Peki bu ajans hangi projelerle uğraşır? Bu ülkede sürdürülebilir kalkınma deniliyor. Hep bu konular gereğinden fazla konuşulup tartışılıyor. Ama yaşamın sürekliliği konuşulmuyor” şeklinde konuştu.
“Değerlerimiz talan ediliyor, Kalkınma Ajansı da çanak tutuyor”
Yeryüzünde bulunan değerlerin talan edildiğini ve buna Kalkınma Ajansı’nın da çanak tuttuğunu dile getiren Nalbant şu şekilde konuştu: “Bu yörede yaşayan insanların geleceği hiç konuşulmuyor. Geleceği ile ilgili hiçbir şey yapılmıyor. Hep sürdürülebilir kalkınma. Yeryüzünde ne kadar değerlerimiz var ise hepsi talan ediliyor. Kalkınma ajansı da buna çanak tutuyor. Bu konuda tüm ziraat odalarını yaşam alanlarımıza sahip çıkmak üzere göreve çağırıyoruz. Sadece atıklarda değil, altın tekellerine ve termik santrallere karşı birlikte hareket etmek için çağrıda bulunuyoruz.”
Pehlivan’dan sitem dolu sözler
Bayramiç Ziraat Odası Başkanı İsmail Pehlivan, zirai ilaç atıklarının önlenmesi amacıyla GMKA’ya sundukları projenin destek görmemesi nedeniyle sitem etti. İnsan ve hayvan sağlığına zararlı olan zirai ilaç atıklarının, ilçenin içme suyu olan Bayramiç Barajı’nda toplanmasının önüne geçilmesi gerektiğine dikkat çeken Pehlivan, siyanür ile altın aramanın ne kadar tehlikeli ise zirai ilaç atıklarının da o kadar tehlikeli olduğunu söyledi. Bayramiç ilçesinde etkili olan yağışlar, tarım sektöründe kullanılan zirai ilaçları Bayramiç Barajı’na sürükledi. İlçede yaşanan bu gelişme acı bir gerçeği gözler önüne sererken, Bayramiç Barajı`nda toplanan zirai ilaç ambalajları vatandaşları hayrete düşürmüştü. Bayramiç Barajı`nda adacık oluşturan zirai ilaçlar, yörede yaşayanlar için büyük tehlike oluştururken, bölgede yaşayan vatandaşların Bayramiç Barajı’nda toplanan zirai ilaç ambalajlarını çevre felaketi olarak nitelendiriyor. Bayramiç ilçesinin içme suyu kaynağı olan barajda toplanan ve insan sağlığı açısından büyük tehlike oluşturan zirai atık ilaçlarının önlenmesi amacıyla GMKA’ya sundukları projenin destek görmemesi nedeniyle sitem eden Bayramiç Ziraat Odası Başkanı İsmail Pehlivan, gerekli finansman desteğinin sağlanmasıyla oda olarak göreve hazır olduklarını ifade etti. Bayramiç ilçesi için önemli olan projenin destek görmesi için gerekli girişimleri yaptıklarını ancak bir sonuç alamadıklarını kaydeden Pehlivan; “Bayramiç Barajı’nda toplanan zirai ilaç atıklarının önlenmesi amacıyla GMKA’ya sunduğumuz proje kabul görmedi. Ancak bu konuda gerekli finansman bulabilirsek, biz oda olarak göreve hazırız. Projeyi sunduğumuz zaman ödenek imkanları da yoktu. Projemize hibe miktarı olarak 250 bin TL istiyorduk. Biz 50 bin lirasını Ziraat Odamızdan karşıladık. Yaklaşık olarak 14 köyde su alma üniteleri olmak üzere iyi bir çalışma yapmıştık. Fakat projemiz kabul görmedi. Daha sonra domatesin markalaşma sürecinde bu projemizi anlattık. Fakat bir destek göremedik” dedi.
“Siyanürle altın araması ne kadar tehlikeliyse, zirai ilaç atıkları da o kadar tehlikeli”
Bayramiç Barajı’nda yaşanan zirai ilaç atıklarının yarattığı tehlikeye dikkat çeken Pehlivan; “Bugün nasıl siyanürle altın araması tehlikeliyse bu zirai ilaç atıkları da o kadar tehlikeli” diye konuştu. Hem Çanakkale hem de Bayramiç halkının sağlığını yakından ilgilendiren bu konuya gerekli hassasiyetin gösterilmemesi nedeniyle gönül kırgınlığının olduğunu vurgulayan Pehlivan şu şekilde konuştu: “ Hiç kimse projeye destek vermedi. Ama zaman geldiğinde de bizi yürümek için yollara sevkettiler. Bu konuda benim gönül kırgınlığım var. Madra Dağları diye bir birlik kuruldu. Gelin bu projeye siz de destek olun dedik. Bayramiç Barajı’nın havzasında biriken ilaç kutuları vardı. Sonuçta burası Bayramiç ilçesinin içme suyu. Bir şekilde insanlar zehirleniyor. Bu sulama Çanakkale ve Kumkale Ovası’na kadar gidiyor. Sonuçta ilaç atıkları sıkıntı olursa, bütün yediğimiz ürünlerde zehirlenecek. Ama projemize hiç kimse destek verilmedi.”
