Mutluay "Madencilik için verecek bir damla suyumuz yok"
Alamos Gold’un yerli ortağı Doğu Biga Madencilik tarafından ‘Atikhisar Su Havzası’nda yapılmak istenen siyanürlü altın madeni için Kumarlar Köyü’ne gölet yapılması planlanmıştı. Gazetemiz Çanakkale OLAY’a yaptıkları açıklamada, altıncıların altınlarını çıkartmak için yapmak istedikleri göletle şantiye alanına boru döşediklerini belirten köy sakinleri, 20-25 hanenin hayvancılık yaptığı alanın göletle birlikte su altında kalacağını ifade etmişlerdi. Köyün sulama alanına ihtiyacı olsa dahi, suların borularla tamamen şantiyeye çekildiğini belirten köy sakinleri hayvancılık ve tarımın bu tür projeler ile bitmesinin hızlandığını ifade etmişlerdi. Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay konuyla ilgili gazetemiz Çanakkale OLAY’a açıklamada bulundu. Kumarlar Göleti depolama alanının Kumarlar Köyü’nün depolama alanı olduğunu belirten Mutluay, göletin 3 milyon 250 bin metreküp civarında bir depolama hacmi olduğunu belirterek burada depolanan suyun öncelikli olarak tarımsal sulamada kullanılması gerektiğini belirtti. DSİ ve Doğu Biga Madencilik arasında imzalanan protokolle suyun döşenen borularla altın şirketi şantiye alanına götürüleceğini belirten Mutluay; “Yapılan göletle hem mera alanı suyun altında kalacak, aynı zamanda depolama yapılan sudan da köylüler büyük ölçüde faydalanamayacak. Bunun da nedeni madencilik faaliyetinde kullanılacak olması” dedi. Bölgenin su kaynakları yönünden çok zengin bir bölge olmadığını ifade eden Mutluay; “Bunun için madencilik için verecek bir damla suyumuz yok” dedi. Mutluay, firmanın proje ruhsatının ertelenmesinin Kumarlar Göleti’ne nasıl bir etkisi olacağı yönünde ise; Kumarlar Göleti çalışmasının ÇED kapsamında yapılan bir çalışma olmadığını ancak ÇED raporunda neyi nasıl kullanacağını açıklamak zorunluluğu olduğunu ifade etti. Mutluay; “Bölgenin su kaynaklarını kullanacaksanız, bunun en büyük çevresel etkilerinden biri su kaynaklarının kullanılmasıdır” dedi.
“Tarımsal sulamada kullanılması gereken su büyük ölçüde madencilik faaliyetinde kullanılacak”
Depolanan suyun öncelikle tarımsal sulamada kullanılması gerektiğini belirten Mutluay; “Bir depolama tesisi yapılıyor. Depolama tesisinin suyu depolayacağı alan bildiğim kadarı ile köyün mera alanı, hayvanların otladığı ve beslendiği alan. Göletin, 3 milyon 250 bin metreküp civarında bir depolama hacmi var. Burada depolanan su öncelikli olarak tarımsal sulamada kullanmalıdır. Burada depolanan su ile tarım arazileri sulanacak ve burada bitkisel ve hayvansal üretim yapılacak. DSİ ile Biga Madencilik arasında bildiğim kadarı ile imzalanan bir protokol mevcut. Bu protokol ile bu su, şu anda döşenen borularla birlikte madene götürülüyor. Bu su borularla birlikte taşınıyor. Dolayısı ile burada tarımsal sulamada kullanılması gereken su büyük ölçüde madencilik faaliyetinde kullanılacak. Yapılan göletle mera alanı suyun altında kalacak aynı zamanda depolama yapılan sudan da köylüler büyük ölçüde faydalanamayacak. Bunun da nedeni madencilik faaliyetinde kullanılacak olması” dedi.
“Yazın tarımsal sulamada kullanılması gereken su madencilik faaliyetinde kullanılacak”
Kumarlar Köyü halkının itirazlarında tamamen haklı olduğunu belirten Mutluay; Yapılacak protokolün içeriği bildiğim kadarı ile şöyle; ‘Burada tarımsal alanda sulamaya su vereceğiz, 3 köyün içme suyu ihtiyacını karşılayacağız ve maden işletmesi faaliyetinde kullanacağız’ diyorlar. Kullanılacak su miktarı 3 milyon 250 bin metreküp ve bu gölet kış yağışları ile dolacak. Yazın bitkilerin ihtiyaç duyduğu dönemde tarımsal sulamada kullanılacak. Madencilik faaliyeti de önemli ölçüde yazın yapılacağı için dolayısı ile yazın tarımsal sulamada kullanılması gereken su madencilik faaliyetinde kullanılacak. Burada ikili bir mağduriyet söz konusu. Biri inşaatından kaynaklanan mera alanlarının yok olması, diğeri de tarımsal sulamada kullanılan bir göletin bu ihtiyaca yanıt verememesi. Burası su kaynakları yönünden çok zengin bir bölge değil. Bu yüzden madencilik için verecek bir damla suyumuz yok. Bu kadar çok madencilik faaliyeti olması halinde de su kaynakları hem kirlenme riski ile karşı karşıya kalınması, hem de su kaynaklarının tarımsal ve insani ihtiyaçlar dışında farklı araçlar için kullanılması söz konusu. Bu nedenle karşı çıkılıyor ve bu durumda Kumarlar Köyü insanları itirazlarında haklıdır” dedi.
“ÇED raporunda neyi nasıl kullanacağınızı açıklamak zorundasınız”
Mutluay; “Kumarlar göleti çalışması, ÇED kapsamında yapılan bir çalışma değil. Ama ÇED raporunda ‘bu suyu Altınzeybek Barajı’ndan temin edeceğiz ve alternatif kaynaklara yöneleceğiz’ diyorlar. Ucu açık bir ifade kullanmışlar. Bu ifade doğru değil. Siz, ÇED raporunda neyi nasıl kullanacağınızı açıklamak zorundasınız. Bölgenin su kaynaklarını kullanacaksanız bunun en büyük çevresel etkilerinden biri su kaynaklarının kullanılmasıdır. Bunu açıkça işaret etmeniz lazım. Altınzeybek-2 Barajı olarak adlandırıyorlar. Ama Altyınzeybek-2 Barajı’nın yerine, Zeybek Çayır-Bardakçılar arasında yapacakları baraj olarak tarif ediyorlar. Yaptıkları yer Kumarlar. Kumarlar için DSİ ile bir protokol yaptıklarını biliyoruz. Çünkü DSİ’nin geçmiş yıllarda planladığı bir gölettir bu. Geçmiş yıllarda bunu hayata geçiremedi. Sonuçta bir protokolle maden firması bu göleti yapıyor. Bunu sosyal sorumluluk projesi olarak sunuyorlar ancak asıl yapılış amacı madenin su ihtiyacını karşılamak” dedi.
(Eren Aşnaz)