Mutan’dan belgeli, fotoğraflı tepki...

Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan herkese anladığı dilden konuşarak, iddialar karşısında bir bir açıklama yapıyor. Özellik ile müstear(takma) isimler ile bazı gazete ve internet sitelerinde yazı yazanlar tarafından oluşturulmuş bir saldırı timine karşı verdiği mücadele ile dikkat çeken Mutan, yöneltilen her türlü iddialar karşında ilginç benzetmeleri ile gündemi belirlemeyi sürdürüyor.

1083
ÇOMÜ Rektörü Sedat Laçiner başta olmak AKP’lilere tepki gösteren Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan, Kepez Belediyesi üzerinden siyaset yapanlara da kamuoyuna sunduğu belgelerle birlikte adeta ders verdi. AKP’nin bayrakları ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yırtılmış fotoğraflarını gösteren Başkan Mutan; “Bu bir sevgisizliğin ifadesidir” dedi.
 
“Her binaya bir kantin ve yandaş”
4+4+4 eğitim sistemine de tepki gösteren Başkan Mutan, eğitim ile ilgili alakası olmayan AKP’lilerin her yaptığı binaya bir kantin ve yandaş oturttuğunu ileri sürdü. Mutan; “4+4+4 gibi bir eğitim sistemini monte etmeye çalışırken, özellikle fiziki anlamda dar ve sıkışık yerler yaratılacak. Çünkü okul yaşını aşağıya doğru çektiler. Buna karşılık Çanakkale’de fiziki olarak çoğalmayan ve azalan okul ile bu sene eğitimi kucaklamayı düşünüyorlar. Bu nasıl bir mantık? Ancak bunların böyle bir derdi yok? Yaptıkları her binaya bir kantin bir de yandaş oturtturuyorlar. Bütün dertleri bu” dedi.
 
“Foş sana Firüze Ateş”
Kepez’deki arıtma tesisinin elektriği olmadığından dolayı çalışmadığını iddia eden Firuze Ateş’e de belgeli bir şekilde sert yanıt veren Başkan Mutan, arıtmanın elektriğinin ödendiğini gösteren faturaları kamuoyuna sundu. Başkan Mutan; “Kepez’in arıtmasının elektrik olmadığından dolayı çalışmadığını iddia eden gazetecinin kim olduğunu bilmiyoruz ama ismini Firüze Ateş olarak ifade eden kişi foş demiş. Foş sana. Sevgili Firüze hanım ya da beyefendi her kimsen öyle denize falan bir şey bırakmıyoruz. Foş sana. İşte ödenmediği iddia edilen arıtmanın Haziran ayında ödenmiş olan elektrik faturaları. Bu da sana foş olsun. Gel Kepez Plajı’na mayo ile mi, haşamayla mı girersin bilemiyorum ama bir gel de plajda denize gir. Deniz kirli mi yoksa temiz mi ondan sonra karar ver. Belki de ıssız koylarda giriyorsundur. Kepez’in çok fazla ıssız koyu yok” diye konuştu.
 
 
ÇOMÜ Rektörü Sedat Laçiner başta olmak AKP’lilere tepki gösteren Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan, Kepez Belediyesi üzerinden siyaset yapanlara da kamuoyuna sunduğu belgelerle birlikte adeta ders verdi. AKP’nin bayrakları ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yırtılmış fotoğraflarını gösteren Başkan Mutan; “Bu bir sevgisizliğin ifadesidir” dedi.
 
“Çanakkale’ye kapak olsun”
ÇOMÜ Rektörü Sedat Laçiner’in değersizleştirmeye çalıştığı Kepez beldesinden değerli bir gayrimenkul edindiğini belirten Başkan Mutan; “Boğaz Kent Mahallesi’nde biraz yeşil biraz sarısı kaçmış bir ev var. Bu ev kimin? Bu ev 26 Haziran 2012 yılında tapu da işlemi Hasan Laçiner’e ait olarak satılmış 65 metrekareden iki tane daire. Allah daha çok versin. Kepez’den versin. Birilerine ithaf etmek için bunu söylüyorum. Tıp Fakültesi’ni taşıyacağım burada nüfus azalır gibi Kepez’i değersizleştirmeye dönük bir aklın tam tersini ifade eden sayın rektörün babasına almış olduğu ev bu. 140 bin liraya alınmış. Sayın rektör değersizleştirmeye çalıştığı Kepez’den bir değerli gayrimenkul ediniyor. Bu da bütün Çanakkale’ye kapak olsun diyorum. Tıp Fakültesi tartışmasını da artık burada bitiriyorum” dedi.
 
“Foş sana Firüze Ateş”
Kepez’deki arıtma tesisinin elektriği olmadığından dolayı çalışmadığını iddia eden Firuze Ateş’e de belgeli bir şekilde sert yanıt veren Başkan Mutan, arıtmanın elektriğinin ödendiğini gösteren faturaları kamuoyuna sundu. Başkan Mutan; “Kepez’in arıtmasının elektrik olmadığından dolayı çalışmadığını iddia eden gazetecinin kim olduğunu bilmiyoruz ama ismini Firüze Ateş olarak ifade eden kişi foş demiş. Foş sana. Sevgili Firüze hanım ya da beyefendi herkimsen öyle denize falan bir şey bırakmıyoruz. Foş sana. İşte ödenmediği iddia edilen arıtmanın Haziran ayında ödenmiş olan elektrik faturaları. Bu da sana foş olsun. Gel Kepez Plajı’na mayo ile mi, haşamayla mı girersin bilemiyorum ama bir gel de plajda denize gir. Deniz kirli mi yoksa temiz mi ondan sonra karar ver. Belki de ıssız koylarda giriyorsundur. Kepez’in çok fazla ıssız koyu yok” diye konuştu.
 
 
“Bu bir sevgisizliğin ifadesidir”
AKP ormanında yer alan çam ağaçlarının kuruduğunu kaydeden Başkan Mutan, ayrıca AKP ormanında AKP bayraklarıyla birlikte Başbakan Erdoğan’ın da resimlerinin yırtılmış bir şekilde yerlerde olduğunu kaydetti. AKP ormanında çekilen fotoğrafların sevgisizliğin bir göstergesi olduğuna dikkat çeken Başkan Mutan; “Kurumuş çam fidanları. Başbakanın yırtılmış posteri de var. Partinin bayrakları da çama asılmış. Burası, AKP’nin AKP ormanı diye diktiği çam ağaçlarının yüzde 99’sunun kuruduğunun teyididir bu fotoğraflar. Bunları neden söylüyorum. Bitki ve ağaç sevgi ile büyür. Sevgisiz hiçbir şey büyümez. Çocuklarda öyledir. Ülke de büyümez. Bu bir sevgisizliğin ifadesidir” şeklinde konuştu.
 
“Kendilerine bile sahip çıkamıyorlar”
Bir yerel gazetede yer alan AKP’nin elektriklerinin kesildiği ile ilgili habere de değinen Başkan Mutan; “AKP’nin elektriği kesilmiş. Yani kendi ampulünü kendileri söndürmüş. 25 tane adam elini cebine atsa birer kuruş verse 392 tl ödenmez miydi? Kendine bile sahip çıkamayan AKP’nin ucube binasında elektrik off olmuş. Foş olmuş foş. Kendine bile sahip çıkamayanların diktiği ağaçların sevgisizlikten kurutanlar önce kendilerine baksınlar” dedi.
 
AKP’ye yüklendi
Kepez Belediyesi’ne yönelik yapılan eleştirilere de yanıt veren Başkan Mutan, Kepez’de sular 1,40 liradan 3, 25’e çıktığı şeklindeki iddiaların asılsız olduğunu söyledi. Mutan; “2009 yılında 1,25 lira. 2010 yılı 1,25. 2011 ile 2012 yılında 2,50. İddia edildiği gibi 3,25 falan değil. 10 ton ile 20 ton arası 3,25. Bir önceki dönem gibi 2 aylık tahakkuk yapmıyoruz. İşletme maliyetinin doğal olarak su maliyetine bir katkısı var. Suyun ton maliyeti ikiye yakındır. Biz şu anda 2,50’den veriyoruz. Katılım payı almıyoruz. Bu işletme maliyetinin yansımasıdır. Bunu da bilsinler. Kepez Meydanı’na saksı değil, rölyef yaptık. Ben ona rölyef desem röö diye kalacak. Çünkü, bunların siyasi tepesindeki kişi sanata ve heykele ucube diyor. Bir başka büyükşehirdeki ağabeyleri de ‘Tükürürüm ben böyle sanatın içine’ diyor. Böyle siyasi anlayış ve akıldan geliyorlar. Bu anlayışa sahip kişilere ne diyebilirsiniz?” şeklinde konuştu.
 
“Her binaya bir kantin ve yandaş”
4+4+4 eğitim sistemine de tepki gösteren Başkan Mutan, eğitim ile ilgili alakası olmayan AKP’lilerin her yaptığı binaya bir kantin ve yandaş oturduğunu dile getirdi. Mutan şu şekilde konuştu: “Çanakkale’de Merkez ortaokulu ve Mustafa Kemal ortaokulu yıkıldı ve orası öyle duruyor. Ne hesaplıyorlar? Birilerine mi vermeyi hesaplıyorlar? Kafalarının arkasında ne var? Niye bir an önce yapmıyorlar? 4+4+4 gibi bir eğitim sistemini monte etmeye çalışırken, özellikle fiziki anlamda dar ve sıkışık yerler yaratılacak. Çünkü okul yaşını aşağıya doğru çektiler. Buna karşılık Çanakkale’de fiziki olarak çoğalmayan ve azalan okul ile bu sene eğitimi kucaklamayı düşünüyorlar. Bu nasıl bir mantık? Ancak bunların böyle bir derdi yok? Yaptıkları her binaya bir kantin bir de yandaş oturtturuyorlar. Bütün dertleri bu.”
 
“Kutlu’nun gemicikleri nerde?”
AKP İl Başkanı Muzaffer Kutlu’nun sahip olduğu gemiciklere de değinen Başkan Mutan; “Burada bir gemicik var. Bu benim. Bunu 5 liraya satın aldım. Muzaffer Kutlu’nun ise gemicikleri nerde? Erdemler. Buradan Hüseyin Babacanoğlu’na kapak olsun derim. Delikanlı gibi çıktı bunları ifade etmesine rağmen bu parti yine Muzaffer Kutlu’yu seçti. Bu patlayan ve yanmayan ampulün sonunun başlangıcı aslında. Kuruyan ağaçlar ve yanmayan ampuller, yol yapan gemiler” diye konuştu.
 
“Haksızlığa karşı susmayacağız”
Bir gazetecinin ‘Kaçırılma endişesi taşıyor musunuz’ şeklindeki sorusuna ise Başkan Mutan şu yanıtı verdi: “Kaçırılma değil de, her an herkesin düşünmesi gereken bir ülkedeyiz. Bu ülkede çok ciddi anlamda özel güvenlik noktasında kollanması gereken insanlar kaçırıldığına göre, her herkesin başına her şey gelebilir. Bunu korku anlamında demiyorum. Demirden korksaydık trene binmezdik. Biz yolumuza devam ediyoruz Doğruları söyleyeceğiz. Haksızlığa karşı susmayacağız. İnatla doğruları söyleyerek mücadelemizi vereceğiz.”
Paylaş